Sevgili okurlar,
Sizlerle ilk buluşmamızdan dolayı öncelikle hepinize merhaba!
Bugüne kadar yazmış olduğum yazılarımda özellikle Ekonomi, İş Dünyası ve Çevre Sağlığı ( Haşere ilaçlama, ve Haşereler ) hakkında bir takım yazılara yer verdim.
Bugün kü yazımda gene insan sağlığı üzerine yer vereceğim ama bu defa farklı bir konu ele alarak belki de bugüne kadar ismini çok az kişinin duyduğu ama çok tehlikeli olan bir takım uyarılara rağmen özellikle Doğu Anadolu bölgesinde kulak arkası edile 3.000’ den fazla kullanım alanı olan kanser riski taşıyan asbestten bahis etmek istiyorum.
Öncelikle ASBEST nedir ?
Asbest Kökenleri farklı, lifli yapılarıyla benzer görünümlü bir grup minerale verilen ad. Amyant da denir. Asbest adı, eskiden, amfibol grubundan bir kalsiyum, magnezyum, demir silikatı olan lifli aktinolite verilirdi. En çok bilinen asbest, yine amfibollerden krokidolit ya da mavi asbesttir. En değerlisiyse, bir magnezyum silikatı olan serpantinin, krizotil adıyla anılan uzun lifli türüdür. En çok Kanada ve SSCB'de bulunur. Türkiye'de özellikle Eskişehir yöresinde rastlanır. Uzun lifleri dokunarak ateşe dayanıklı giysi ve emniyet perdesi, kısa lifleriyse jipsle karıştırılarak levha yapımında ya da kalıplanarak özel tuğla, kiremit ve fren balatası üretiminde kullanılır. Asbest parçacıkları solununca akciğerde çeşitli hastalıklara ve kansere yol açabildiğini öğrendim.
ASBEST ÖNEMLİ BİR KANSEROJENDİR
B 3.000’ den fazla kullanım alanı olan asbestten, özellikle gemi, uçak, otomobil yapımında, inşaat sektöründe, ısı ve ses izolasyonunda yaygın olarak yararlanıl ılıyor.
Asbest, ülkemiz için çok önemlidir, çünkü Anadolu’nun bir çok yöresinde bulunmakta ve halkımız tarafından bilinçsizce kullanılıyor.
ASBESTE BAĞLI HASTALIKLAR
Asbest, sadece solunum yoluyla vücuda girdiğinde hastalıklara yol açar, ancak bunların ortaya çıkması için 20-40 yıl süre geçmesi gerekir.  Bu hastalıkların bazıları, akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi selim hastalıklardır. Asbestin yol açtığı en önemli hastalık akciğer zarı ve karın zarı kanseri, yani mezotelyomadır. Batı ülkelerinde yılda her bir milyon kişinin 1-2’sinde saptanan mezotelyoma, ülkemizde yılda en az 500 kişide görülmektedir. 
Mezotelyomaya ait en sık rastlanan yakınmalar, ağrı ve ilerleyici nefes darlığıdır. Akciğer röntgeni ve tomografide tipik bulgular saptanabilirse de, kesin tanı için başvurulan standart yöntem akciğer zarı biyopsisidir.Mezotelyoma,  erken dönemde tanınıp uygun cerrahi girişim uygulanamadığında, ilaç ya da ışın tedavisine iyi cevap vermeyen ve hastayı kısa zamanda ölüme götüren bir hastalıktır.
Avrupa Birliği’nde asbest yasağı
Avrupa’da asbest kullanımı 1950′lerden 1980′li yıllara kadar hızla artmıştır. Ancak 1980′lerden itibaren tek tek Avrupa ülkelerinin asbest kullanımını yasaklamaya yönelmesi ile Avrupa’nın asbest kullanımında hızlı bir düşüş başlamıştır. Avrupa Birliği’nin 1999 tarihinde benimsediği Direktifle (1999/77/EC) tüm Avrupa Birliği ülkelerinde her türlü asbestin kullanımının ve pazarlanmasının yasaklanması yoluna gidilmiştir. Direktifin tüm üye ülkeler için 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe girmesi ile Avrupa Birliği’nde asbest yasağı başlamıştır. İşçilerin asbeste maruz kalmalarından doğacak risklere karşı korunmalarına ilişkin 2003 tarihli Direktif (2003/18/EC) asbest çıkarılması ve üretimi/işlenmesi sırasında işçileri asbest liflerine maruz bırakacak tüm faaliyetleri yasaklamaktadır. Ayrıca mevcut asbestin temizlenmesi ya da asbestli binaların veya birimlerin bakım onarım veya yıkım işlerinde çalışacak işçilerin maruz kalacakları asbestten korunmaları için son derece sıkı limitler ve önlemler benimsemektedir. Bu direktif de Nisan 2006 tarihinde tüm üye devletlerde yürürlüğe girdiği halde hala ülkemizde kullanılmaktadır.
Bizim Ülkemizde ve Özellikle Doğu Anadolu da isminin bile çok az insan tarafından bilinirken Batı ülkelerinde bu konuda uzman ve profesyonel şirketlerin kurulması insan sağlığına ne kadar çok önem verdiğini gösteriyor.
Sakın ha sesiz olun! Bu Ülkenin insanı yavaş yavaş ölüyor...
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.