Ukrayna’ya dikkatle baktıkça gördüğüm manzara korkunç resimler, acılar, gözyaşları, sefalet! Çocukların ölmek istemiyorum çığlıkları, annelerin çocuklarını koruyamamasının verdiği iç feryatlara dönüşüyor. Şiddetin kadına, çocuğa insana, doğaya, hayvana her türlüsünün yaşandığı son asırdır bu asır!
Dünyadaki bütün devletlere göz atıyorum, NATO başta olmak üzere; liderlere bakıyorum; havanda su dövüyorlar! Endişelerim artıyor!
Aklımda deli komplo teorileri!
Acaba diye düşünüyorum; Rusya ile ABD veya diğer emperyalist ülkeler alttan alta anlaşmalı mıydılar? Ukrayna işgali göz göre göre geldi ve tedbirler sadece sözden ibaret kaldı. Ukrayna saldırıya uğradı!
Gelişmiş ülkelerin, gelişememiş veya geri bıraktırılmış ülkelerin vatandaşlarına bakış açısını kuvvetle tahmin edebiliyorum; budala görüyorlar ve ellerindeki zenginlikleri kullanma haklarını kendileri için hak olarak değerlendiriyorlar. Çünkü onlar gelişirken, güçlenirken, üretirken geri bıraktırılmış ülkeler israf peşindeydiler. Yapıp, geliştirip geri kalmış ülkelere sattıkları lüksü, geri kalmış ülkelere satarken, kendileri mütevazı gerekli harcamaları yapıyorlardı!
Geri kalmış ülkelerde siyaset, siyasi lider, dini lider, mezhep kavgaları, ötekileştirmeler, malayani işler, çirkin diziler, istismar edilen dini duygular çok revaçta olagelmiştir. Ve bu geri kalmış ülkeler bunlarla uğraşırlarken dünyada yavaş yavaş net olarak görülen yeni oluşumlar dikkati çekmektedir.
Yeni oluşumlar; gelişmiş, güçlü ülkelerin, diğer ülkeleri pazarlıklar sonucunda paylaşmaları ve geri kalmış ülkeleri kendi sömürgeleri yaparak sınırları içinde kontrol etmeleri teorim haklılık kazanmaktadır. Dünyada sekiz ila yirmi devlet egemen olarak kalacak! Diğer ülkeler var olsalar da aslında var olmayacak, siyasi kararları ve sorumlulukları sadece bağlandığı devlet tarafından kontrol ve temsil edilecek!
Dünya bu eksene girmiştir!
Bu oluşumlara engel olabilmenin veya geciktirebilmenin tek yolu; çok çalışmak, çok okumak, realist olmak, aydın ve düşünce adamları yetiştirmek, hamaseti bir tarafa bırakmak, lider, siyasi lider, partizanlık, derin dini temsil edenlere prim vermemek, insanlarımızla kucaklaşmak, sımsıkı gönül bağları kurmak ve herkese, her kesime emperyalist ülkeleri ve hedeflerini anlatabilmek!
Emperyalist ülkeler hakkında milletimizde yeterli fikirler yoksa at gözlüğü kullanılıyorsa, hâlâ senin liderin benim liderim tartışmaları yapılıyorsa; derin din adamları tarafından yönlendirilebiliyorsa bilin ki tehlike çok daha büyük ve yakındır.
Her şey; “yardım istediler yardıma geldik” demeye bağlıdır, beni anlıyor musunuz?
