Arka planlarına bakmak…
İlişkiler yumağını anlamaya çalışmak gerekir.
Ne korkak gibi…
Ne de cahil cesaretiyle ulu orta konuşmamak…
Böyle durumlarda itidali elden bırakmamak önemlidir.
Düşürülen Rus uçağıyla ilgili sosyal medyada yurdum insanının yorumlarına bakmışsınızdır.
Cinsel imalar içeren savaş çığırtkanlıklarının boy gösterdiği kimi fotoğrafları beğenmiş hatta paylaşmış da olabilirsiniz.
Ya da ceddimizin kahramanlıklarına atıfla, “kim tutar ülennn bizi” diye çığlıklar atarak Rusya’ya karşı tehdit dolu mesajlar da paylaşmış olabilirsiniz.
Yaptınız mı bunları?
Cevabınız evetse ne yaptığınızı bir kere daha düşünmeye davet ediyorum sizi.
Yine tam tersi grupta yer alıp sırf AK Parti iktidarına hıncınızdan ülkemizi yerden yere vuran mesajları paylaşmış ya da buna benzer görüşlere yer veren paylaşımlar yapmış olabilirsiniz.
Hatta kendinizi tutamayıp sandıkta iktidara en fazla destek veren illeri düşen uçağına karşılık Rusya’nın bombalamasından zevk alacağınız içerikli insanlık dışı mesajlara da bulaşmış olabilirsiniz.
Umarım soğuk kanlılığınızı bu kadar kaybetmemişsinizdir!
Zira bu çukura düşenleri sayısı ne yazık ki az değil.
İnternetin gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla birlikte oluşan güzel gelişmeler yanında, insanların gerçekle sanal arasındaki farkı anlayamayacak hale gelmesine sebebiyet veren berbat neticeler de ne yazık ki ortaya çıktı.
İnsanlar atık sosyal medya başında kalemşörlük yaparken hadiseyi gerçek bir durum olarak algılamaktan uzaklaşıp sanki bir strateji oyununun içerisindeymişçesine davranmaya başladılar.
Üstelik her biri kendilerini bu oyunun başkahramanı ya da başkumandanı olarak görmeyi normal bir şeymiş gibi algılamakta ısrarlı.
İnsanların böylesi hassas durumlarda yapmaları gereken şey, canlarının istediği gibi yazıp, kendilerine göre yorumlar yapmak olmamalı.
Hele karşı grubu küçümsemek adına cinsel istismara açık imalarla dolu mesajları savaş çığırtkanlığı niyetine hiç kullanmamalı.
Kendi ülkesini, iktidarı sevmediği için neredeyse elden ilk çıkartılması gereken kıymetsiz bir meta gibi asla görmemeli.
Biz bunları yaparken düşünmüyor olsak da, bu yazılanlar bir yerlerde toplanıyor, saklanıyor ve yeri geldiğinde sizin hiç düşünmediğiniz bir neticeyi legalleştirmek üzere kullanılmak için hazır tutuluyor.
Ben insanların düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasından filan bahsetmiyorum…
Ancak eli yüzü düzgün, savaş çığırtkanlığına kapı aralamayacak, başka milletleri topyekun cinsel bir saldırıya maruz bırakmayacak şekilde sözlerini seçmeleri gerektiğini söylemek, düşünceye pranga vurmak anlamına gelmese gerek.
Bu ülkenin hakiki vatandaşları, uluslararası sorunların kolaylıkla aşılabilmesi için bir üst aklın meselelere müdahil olmasına izin verecek feraseti sosyal medyada da göstermelidir.
Benim zaten takipçim az diyerek, oraya buraya saldırmak, ona buna iftira etmek, şunun bunun onuruyla oynamak hem yakışıksız ve savunulmayacak bir çirkinliktir. Üstelik suçtur!
Bu ülkenin kanunları hali hazırda istenilen çabuklukta internet suçlarına müdahale edemiyor olabilir, ancak bu hiç edemeyeceği anlamına da gelmez.
Hele hele sırt iktidar zor durumda kalsın diye vatan hainliğine özenenlere açıkça söylemek gerekir ki, bu yaptığınızın sanalı da gerçeği kadar iğrenç ve zavallıcadır.
Siz bu zavallılığı fikir hürriyeti, düşünce özgürlüğü gibi süslü cümlelerin arasında saklamaya çalışsanız da, vatan hainliği vatan hainliğidir.
