Ne kadar aydınlanmış kişilerden söz edersem, felsefeciler, sanatçılar, psikiyatri, sosyoloji ilmi alanında söz sahipleri aklıma geliyor.

Lider; kendini ve etrafındakilerin anlattığı ile değil, yaşam tarzı ve konuştukları ile hiç değil yaptıklarıyla ancak bilge insanlar tarafından lider olarak imgelenir!

Lüküs kamarada kimler oturur? Lüküs kamaranın sahipleri teokratik liderlerdir (*1).

Ne kadar aydınlanmış kişilerden söz edersem, felsefeciler, sanatçılar, psikiyatri, sosyoloji ilmi alanında söz sahipleri aklıma geliyor. Ve bu kişilerin sözleriyle çatışmayan, hayatına yön veren, üst konuların üstü ahlak ile donanmış karakterleri ahlakla çakışmayan kişileri saygıyla anıyorum.

Dünyaya gelmiş geçmiş bütün liderlerin insanlık ve yönettiği ülke halkının refahı, mutluluğu, konforu, adaleti sağlama aşklarına ve çabalarına karne vermek haddim olmasa da saygı duyduğumu, elimde olsa tüm dünyaya ilan eder ve sevdirmeğe çalışırdım.

Dünyaya unutulmayacak büyüklükte iyilik tohumları atan, iyilik ve adalette örnek timsali liderler ve bu liderlerin önce ve sonra insana değer verip yatırım yapmaları; insanlığın mutluluk hikayeleridir!

“İnsanı yaşat ki; devlet yaşasın” diyen Edebali ve sonrasında “padişahı yaşat ki padişah yaşasın” fikri ve eylemlerine evrilmiş! Bu evrilme binlerce çoluk, çocuk, baba, kardeş, cariyenin hayatına mal olmuş!

Teokratik (*2) yönetimler, mutluluk getirmedi. İddiaları Tanrı adına, Tanrı’yı temsilen ülkeleri yönetmeleriydi. Oysa kendileri adına ve kendileri için insanları kendi kullarıymış zihniyetiyle yönettiler.

Teokratik ve antidemokratik yönetimlerde insan değer taşımaz!

Dünyaya acı, kan, gözyaşı, sefalet, kin bırakmış liderler ise insanlığın kara defterine yazılmış acı hikayeler barındırırlar! Bu tip liderleri sevenlerin, karakterlerinde kendi menfaatlerine tapma ve kendini güvene alma için her şeyi feda edebilme karakteri baskındır! “Gavurun yağlı ketesi, kaypak Müslümanı dinden çıkarır” diyen Reyhani; sana selam olsun! Burada gavur sözü Müslüman olmayanlara hakaret içermez, zalim anlamı taşır, mısradaki Müslüman ise bütün ehli kitabı ve kitapsızı kapsar!

Tarihten bugüne kadar gelen siyasi, felsefi, edebi, teknoloji, ekonomi, devlet yönetimleri ve daha birçok alanda liderler taraftar ve destekçi buldular, buluyorlar, bulacaklar!

“Kendine yalnızken de olsa, başkalarıyla birlikte iken de olsa hiç değişmeyecek bir karakter ve her vakit boyun eğeceğin ahlak kuralları koy”! Diyen Epiktatos; insanlara bağımsız olmayı ve bir lidere, bir izm’e ve siyasi bir partiye, cemaate boyun eğmemeyi esastan bir kuralla anlatır!

“Özgür ve hür iradenle kendin ol ve kendini temsil et” diyen Seneca’nın çizgisine gelebilene ne mutlu! O zaman kendini temsil edeni bulabilirsin! Bunu yapabilmen için bilgi, illa çok kitap okumak ve düşünmeyi öğrenmek gerekir!

(*1 -2) teokrasi; ilahi rehberlik olarak kabul edilen görevliler tarafından yönetim veya Tanrı’nın yer yüzündeki temsilcisi.