“Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan” diye dünyaya sesleniyor müthiş eserinde Nurettin Selçuk.
Bir tatlı huzur nerede var?
Kalamış’ta çay içmişliğim var, huzur içmiş miyim? Tartışılır!
İçemedimse elbette eksikliğin büyük kısmı bendedir! Huzura bakış açım belki farklıdır. Belki de huzur için yeteri kadar alt yapım yoktur. Belki de tatlı huzur için yeterli bilince sahip değildim.
Bilgi önemli! Hem dünyalar kadar!
Bakış açısı önemli!
Hayat bilinci önemli!
Bir daha asla gelmeyeceğimiz bir hayatı ustaca yaşayamadığımızın bedellerini kendi sağlığımız ve keyfimizi kaçırarak burada zaten yeteri kadar ödüyoruz! Ve bütün sevdiklerimizin canını yakarak belki de!
Tatlı huzur almanın birinci basamaktaki ilk şartı bence canlı cansız her şeye saygı ve sevgi beslemek!
Bilgi; tartışmasız!
İletişim; mutlaka!
Bilinç; olmadan zaten olmaz!
Adalet; mülkün temelinden çıkarak kendi nefsimizde hayat bulmalı; bir başka büyük lezzet olarak!
Ve nezaket!
Nezaket hayatımızın anlamı! Nazik adam; nazik insan; kulağa ne kadar hoş geliyor!
Temel taş; nezaket!
Yeter mi bütün bunlar?
Ustalaşan hayat yolundaki insan hırstan, arzulardan sıyrılmalı!
Eminim; son kararım; her kim bunları hayatında odak noktası yapmışsa deli düzlerde bile mutlu olur!
Elbet okumayan insan bu bilgilere ulaşamaz!
Egoyu yerin dibine gömmeli!
Terbiyeye kendisinden başlamalı insan! Önce kendini düzeltmeli!
İş, düşüncelerin terbiyesiyle başlar!
Düşünce sistemi yeniden restore edilmeli!
Beynimiz açılacak kapılardan ışık almalı!
Geriye kalan âdem evlatlarının mutlu olmaları söz konusu bile değildir!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.