TELEFONUN ZARARLARINI AZALTMAK

Sinan İÇEN yazıyor...

18 Temmuz 2013 Perşembe 12:57
TELEFONUN ZARARLARINI AZALTMAK
Pek çok konuda çok geri kalmış bir ülke olsak da, cep telefonu değiştirme konusunda pek ileri seviyedeyiz (!)
Büyük şirketler rant peşinde koşarken, bizim sağlığımızı ne kadar düşünebilirler (?) Devamlı olarak yeni çıkan, birbirinden hamarat telefonların propagandası yapılıyor. Televizyonlarda, radyolarda, billboardlarda ve hemen her yerde gsm operatörlerinin ve farklı telefon markalarının reklamları var. Bir televizyonda, bir reklam kuşağında on tane reklam dönüyorsa bunun en az üç tanesi cep telefonu ile alakalı. Peki, cep telefonlarının zararları nelerdir?
• Cep telefonları kulağımıza dayadığımızda, beynimizde direkt olarak hem kulağa hem de [1]beyne zarar verir. Beyin, gönderilen elektromanyetik dalgaları emer. Cep telefonlarının beyne verdiği zarar pek çoktur. Sonuç olarak, hafızamız zayıflayabilir, sinir sistemiyle ilgili hastalıklarda artış görülebilir, beyinde dejenerasyon meydana gelebilir ve hatta Alzheimer’e neden olabilir.
• Cep telefonlarımız, genellikle, uyurken başucumuzdadır. Ki, bu büyük bir yanlış demektir. Bu şekilde yatmak, beyinde tümör oluşmasına sebep olabilir. Şarjdayken yanınızda durması da iyi bir tercih değildir. Zira şarj aletinin kablosu da elektromanyetik dalga yayar.
• Yapılan araştırmalara göre, yüksek orandaki elektromanyetik dalgalar, görme bozukluklarına da yol açabiliyor.
• Yine yapılan araştırmalara göre, göğüs kanseri riskini de arttırır.(Cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik dalgalar, melatonin hormonunu sıkıştırır. Bu hormonun bloke olması da bazı göğüs kanseri neden olabilir).
[2]• Yanımızdan eksik etmediğimiz cep telefonları, kalbin ritmini hızlandırır. Kalbin kasılıp kalmasına yol açar. Kalp hastaları için bu risk çok daha fazladır tabi.
• Cep telefonunuz çaldığında hemen kulağa götürmek sakıncalıdır. Zararı en aza indirmek istiyorsak, telefonu açtıktan birkaç saniye sonra konuşmaya başlamalıyız.
• Yolculuk esnasında sürekli baz istasyonu değiştirildiği için yüzde 50 daha fazla enerji yüklemesi gerçekleşir. Bu da tehlikeyi arttırır.
Cep telefonunun kullanımı gün geçtikçe artıyor. Dolayısıyla daha da bağımlısı oluyoruz ve tehlike gittikçe büyüyor. Evet gerçekten cep telefonumuz yoksa varlığımızın da bir anlamının kalmayacağı günlere doğru koşar adım gidiyoruz. Kısa sürede elimiz ayağımız zannettiğimiz bu cihaz sayesinde konuşuyor, yazışıyor, fotoğraf çekiyor, TV izliyor, müzik dinliyor, tansiyonumuzu ölçüyor, haberdar oluyor, hesaplarımızı düzenliyor, ödüyor, harcıyor ve daha pek çok şey yapıyoruz. Peki ilerdeki dönemlerde hiç neler olacağını düşündük mü?
 
1.      KISA VADELI ZARARLARI (24 saat)

- Görüş alanında daralma.
- Kalp rahatsızlıkları.
- Kalp pilinin bozulma riski.
- Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski
- Yoğun stres ve yorgunluk hissi.
- Kalıcı işitme bozuklukları.
- Konsantrasyon ve dikkat bozulması.
- Embriyo gelişiminin zarar görmesi.
- Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma
- Kadınlarda düşük riskinin artması.
- Işitmede geçici aksaklıklar oluşması.
- Kan hücrelerinin bozulması.
- Bas ağrıları ve sersemleme
- Bağışıklık sisteminin bozulması.

2. UZUN VADELI ZARARLARI (10 yıl)

- Yüksek tansiyon.
- Genetik yapının bozulması.
- Sperm sayısının azalması.
- Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri.
- Cilt kanseri.
- Kan beyin bariyerinin zedelenmesi.
       
Cep telefonu sisteminin çevremizde her yerde bulunan baz istasyonları ile elimizdeki telefonun “havadan” radyo frekansı ile gönderilen sinyallerle çalıştığını hepimiz biliyoruz. Yani cep telefonlarında, artık günümüzde çok yaygın olan birkaç dakikada yemekleri pişiren mikrodalga fırınlardaki teknoloji ile aynı teknoloji kullanılmaktadır. Ve günümüzde zarori bir hale gelen ceptelefonların zararlarını enaza indirerek bazı basit korunma yollarını yapmalıyız. Bunlar:
— Cep telefonu görüşmelerini mümkün olduğunca kısa tutup gereksiz konuşmalardan kaçınmak, yakında sabit hat varsa onu tercih etmek.
— Acil durumlar hariç çocuklara cep telefonu kullandırtmamak, telefonları onların yakınında tutmamak.
— Cep telefonu görüşmelerini çocuklardan mümkün olduğunca uzakta yapmak. — Hamilelikte cep telefonunu acil durumlar dışında kullanmamak, hamilelik süresince evdeki cep telefonlarını kapalı tutmak. — Cep telefonunu bir kulaklık aracılığıyla kullanmak. (Bu, zararı bütünüyle önlemez, ancak azaltabilir. Çünkü kulaklıkla da radyasyon beyne ulaşır.) — Konuşma dışında cep telefonunun ekstra özelliklerini kullanmaktan kaçınmak (Bir çalar saat, gece boyunca başucunuzda durarak biyolojik ritminizi altüst edecek cep telefonuyla aynı işlevi görecektir.)
- Kısa bilgi gönderiminde SMS kullanmak.
— Cep telefonlarının en savunmasız zamanda yakalayacağı geceleri cihazı kapatma alışkanlığı kazanmak. — Cep telefonlarının en çok radyasyon yaydığı zamanlar, telefon çaldığı ve çevirdiğiniz numaranın bağlandığı anlardır. Bu sırada telefonu baş bölgesinden uzakta tutmak. (Gelen çağrıyı açtıktan veya karşı taraf görüşmeye açtıktan 1-2 saniye sonra cihazı kulağa götürmek daha güvenlidir.) — Asansör ve otomobil gibi dar ve kapalı alanlarda cep telefonu ile görüşme yapmamak. (Cihaz çekmediği için görüşmenin gerçekleşmesi baz istasyonun daha fazla elektromanyetik radyasyon iletmesini gerektirir.) — Baz istasyonları ve taşıma hatlarını, okul, kreş, hastane ve huzurevi gibi alanların uzağında kurmak. (Radyasyondan en çok zararı çocuklar, hamileler ve yaşlılar görür.) — SAR değeri daha düşük cihazı tercih etmek daha az radyasyona maruz kalmak demek. SAR değeri düşük cep telefonlarını tercih etmek.
(Telefonunuzun SAR değerini öğrenmek için: http://www.sarvalues com/eu-complete.html )
- Harici antenli cep telefonlarını tercih etmek.
- Cep telefonunu gün içinde vücudunuzdan olabildiğince uzakta, çantada; çantanız yoksa, en diş cebinizde taşımak.
- Cep telefonlarını elektromanyetik fren sistemli taşıtlarda, petrol istasyonlarında ve hastanelerde kullanmamak.
- Cep telefonunu kalp, beyin ve cinsel organlara yakın bir yerde taşımamak.
- Yakınınızda bulunan baz istasyonunu kaldırtmak ve servis yetkililerine, istasyonları için sağlığı tehdit etmeyecek yerler seçme konusunda sorumluluklarını hatırlatmak.
- Cep telefonunun bir organımız olduğunu zannetmemek, hayatı cep telefonu olmadan idare etmenin yollarını aramak, mümkün mertebe klasik iletişim araçlarını kullanmak.
Görüldüğü gibi hayatımızın olmazsa olmazı olan cep telefonlarının ne kadar zararlı olduklarını ve geleceğimiz için ne büyük tehlikeli çanların çaldığını herkesin bilinmesi ve bu konuda bilgi sahibi olması gereklidir.
 
[i]Kaynak: SELİM ŞEKER’ in makalesi ve benim bazı düşüncelerim



[1] ALZHEİMERA: unutkanlık hastalığıdır.

Editör

Son Güncelleme: 18.07.2013 12:59
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
kerim türk 2017-06-04 12:41:34

Siz bu araştırmayı hangi bilimsel verilere dayandırıyorsunuz anlamadım asıl sorun baz istasyonu sayılarının yetersiz olmasıdır bir baz istasyonu 6 metre sonrası için hiçbir tehlike arz etmez fakat çekim gücü az olan telefon insanı kanser eder. 5.5 milyon nufusu olan danimarkada %70 i merkezlerde olma kaydıyla 40 bin istasyon vardır.Türkiye'de bu sayı 40 bin nufus 80 milyon tüm avrupa ülkelerinde baz istasyonu sinyal gücü 42 w/m iken Türkiye'de bu deger 16 w/m asıl risk yetersiz istasyon fazla çep telefonu kullanımıdır.