Defalarca yazdım, defalarca söyledim ama nafile. Erzurum genelinde, Çat 12, Horasan 11, Hınıs 7, Karayazı 6, Aziziye 5, Köprüköy, Palandöken, Pasinler ve Tortum'da 2'şer, Şenkaya, Yakutiye ve Tekman’da da 1'er kuduz vakası tespit edildi.
Sokaklar köpeklerden geçilmiyor. Ama kimsenin umurunda değil. Hemen hemen her gün yurdun bir köşesinde köpeklerin saldırdığı insanların haberlerini izliyoruz ama tedbir almayı kimse akıl edemiyor. İlla da felaket yaşanmalı, illa da can yanmalı.
Sağlık bakanlığı verilerine göre, 2022 yılında 250 bin 375 kuduz riskli temas durumu tespit edilmiş. Dünya da her yıl 59 bin insan kuduz nedeniyle hayatını kaybediyor. Tüm yurtta olduğu gibi kara kışın yaşandığı memleketim Erzurum’da da ne bu hayvanların ne de insanların can güvenliği var. Sokaklar, metruk binalar, köpeklerle dolu.
Bu işin çözümü bu kadar zor değil aslında ama ne yazık ki, sorunu çözmek yerine, yönetenler kendi haline bırakıyor. Her şey için para bulunurken, bu iş için kimse kaynak bulamıyor. Yapmayın etmeyin efendiler..! Bu işin çözümü bu kadar zor değil.
Belediyelere ödediğimiz su faturalarında, bakım bedeli, sayaç okuma bedeli ve çevre tüketim bedeli adıyla üç çeşit vergi ödüyoruz değil mi? Yahu hiçbir çözüm bulunamıyorsa, şu su faturalarına 3 lira 5 lira ekleyin de şu köpek sorununu çözün..! Sokakları güvenli hale getirin. İlla ısırması mı gerekiyor? İlla can mı yanması lazım?
Başka ülkelerde insanlar kuş sesleriyle yaşarken, bizim sokaklarımız neden köpek sesleriyle yankılanıyor? Sayın Şehrül Eminler...! Lütfen artık çıkın sokaklara ve millet işe giderken, çocuklar okul yolunda ne badireler atlatıyor bir görün..!
Aksi halde yarın huzur-u mahşerde hesabını veremezsiniz bilesiniz..!
Sokaklardaki kedi ve köpekler ülkemizde gerçekten büyük sorun. Belediyeler tek başına buna yetemiyor. Barınaklar ise içler acısı…
Geçende bir sanatçımız şöyle bir öneride bulundu;
“Askeri birlikler, holdingler, özel okullar, büyük kuruluşlar yetebildikleri kadar barınak yapıp, bakımlarını üstlenebilirler. Askeriyelerde askerliğini yapan veterinerler oluyor. Bu hayvanlar veterinerler tarafından kısırlaştırılabilir… vs vs”
Siz de bir öneride bulundunuz.
Bu öneriler bana mantıklı geldi.
Elbette bu öneriler çoğaltılabilir.
Sokak köpeklerinden bir insana hele de bir çocuğa zarar gelsin asla istemeyiz ama (bazı cinsler hariç) o köpekler neden saldırıyor?
Bu da sorunun farklı yönü…
Bu yönden de ele almak lazım.
Bence hayvanlar aç. Sevgi görmüyor. Onlara iyi davranılmıyor.
Ben bugüne kadar sevgi gören bir köpeğin saldırdığını hiç görmedim. Onlar o kadar duyarlı canlılar ki kendilerine zarar gelmeyecek kişilere asla saldırmazlar. Yine altını çiziyorum, bazı cinsler hariç..
Bazı yörelerde kedi ve köpekler hiç sevilmiyor, tekmeleniyor, o yörelerdeki çocuklara hayvan sevgisi verilmiyor.
öğretmenliğimin ilk yıllarında bir nahiyede çalışıyordum. Okula, yakın köyden gelen çocuklar vardı. Karda, kılta, siste köyün köpekleri onları getirir, nahiyenin girişinde bırakır, orada bekler, onlar okuldan çıkınca beraber köylerine dönerlerdi. Bunu asla onutmuyorum….