Eğitim-öğretim faaliyetlerinin öğrenciler ve öğretmenlerin daha motive çalışabilmeleri, verim alabilmeleri için, teneffüs saatlerinin öneminden bahseden Aksakallı, “Yaptığım araştırmalar neticesinde öğrenciler teneffüs sürelerinin uzaması gerektiğini öne sürmektedirler. Buna gerekçe olarak da çeşmelerin azlığı, kantin kuyrukları ve tuvaletlerin yetersiz olmasını gerekçe olarak göstermektedirler. Özellikle yazma becerisinin sıklıkla kullanıldığı dersler sonrasında ellerinin yorulduğuna ve dinlenmek için 10 dakikanın yetersiz olduğuna yönelik görüşler dikkat çekicidir.” dedi.

BESLENME SORUNU OLUŞTURUYOR

Emre Aksakallı, “Öğrenciler teneffüs sürelerinin kısa olması nedeniyle yeterli düzeyde beslenemediklerini ve tuvalet ihtiyaçlarını gideremediklerini bu sebeple derse geç kaldıklarını ya da ders sürecinde tuvalet için izin istemek zorunda olduklarını belirtmişlerdir. İlkokul düzeyinde bir öğrencinin beslenme süresinin ortalama 7-10 dakika arası sürdüğünü öne sürmektedir. Bu kapsamda teneffüs sürelerinin sadece öğrencinin yeme-içme ihtiyacını giderecek durumda olduğu söylenebilir. Bu durum ortaokul ve ortaöğretim düzeylerinde ise farklılaşmakta ve bu dönem öğrencileri beslenme sürecine daha fazla zaman ayırmaktadır.” diye konuştu.

ÖĞRETMENLER DERS SÜRESİNDEN ŞİKAYETÇİ

Sınıf öğretmenleri ile yaptığı araştırmada ise, öğretmenlerin 40 dakikalık ders süresinin artırılması gerektiğini belirttikleri sonucuna ulaştığını aktaran Aksakallı, “Ders sürelerinin müfredat için yeterli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu kapsamda öğrencilerin teneffüs sürelerinin artırılmasını istemesine rağmen öğretmenlerin ders sürelerinin artırılmasını istemesi tezat oluşturan bir durum olarak görülebilir. Okulların kantin, çeşme ve tuvalet olanaklarının artırılması bu soruna bir çözüm olarak öne sürülebilir. Bu kapsamda her okulun fiziki imkanlarının farklı olması nedeniyle teneffüs sürelerinin okul yönetimi tarafından belirlenmesi önerisi sunulabilir.” ifadelerini kullandı.

OKULLARIN FİZİKİ İMKANLARI YETERSİZ

Öğrencilerin etkili bir teneffüs için öncelikle okulun fiziksel yapılarının ve bahçelerinin düzenlenmesi gerektiğini belirttiklerine vurgu yapan Öğretim Üyesi Emre Aksakallı, “Yine araştırmalarında okul bahçelerinin genel olarak yeşillendirilmemiş, beton zeminlerden oluştuğu ve öğrencilerin teneffüslerde oyun bahçesi olarak kullanmalarına uygun bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Oyun alanlarının yapılması, sportif faaliyetlerin düzenlenmesi ve kitap okuma alanlarının oluşturulması gelen görüşler arasındadır. Her ne kadar öğrenciler teneffüs sürelerinin uzaması gerektiğine ilişkin görüş belirtseler de sürenin uzatılmasının bir takım olumsuz sonuçları da ortaya çıkabilecektir. Bunlardan birisi uzun teneffüs sürelerinde kaza veya yaralanma riskinin artmasıdır. Okulda kazaların en fazla teneffüs saatlerinde meydana geldiği sonucuna ulaşmışlardır.” diye konuştu.

OKULLARDA GÜVENLİK SORUNU VAR

Okullar için bir diğer problemin de okulların güvenlik sorunu olduğuna işaret eden Aksakallı, “Uzun teneffüs süreleri okuldan kaçma vakalarına ve okul içi ya da dışı güvenlik zafiyetlerine yol açabilir. Yaptığımız araştırmada okullarda hedeflenen eğitim-öğretim faaliyetlerine ulaşılabilmenin en temel koşullarından bir tanesini, öğrencilerin ve okul personelinin kendilerini güvende hissettikleri bir ortamın oluşturulabilmesine bağlı olduğu belirtilmektedir. Okullarda bu tarz güvenlik problemlerini gidermede öncelikle okul yönetimi ve asayiş birimlerinin, daha sonra ise okul içi personel (yönetim, öğretmen ve yardımcı personel) ve öğrencilerin güvenlik konusunda iş birliği yapmaları önem arz etmektedir. Öğle ve teneffüs saatlerinde okul güvenliğini sağlamakla görevlendirilen nöbetçi öğretmenlerin yetersiz kaldığını, devlet tarafından daha profesyonel kişilerin bu iş için görevlendirilmeleri gerektiğini belirtmiştir. Bu kapsamda tüm okullara ekonomik koşulların elvermemesi durumunda ise öncelikli okullara profesyonel güvenlik görevlileri istihdam edilmelidir. Teneffüslerde nöbet tutan öğretmenlerin, öğrencilerin birbirlerine karşı kullandıkları şiddete karşı kayıtsız kaldıkları ve zarar görebilecekleri konusunda onlara uyarıda bulunmadıkları sonucuna ulaşmıştır. Bu kapsamda özellikle teneffüs sürelerinin uzaması durumunda şiddet olaylarının artabileceği göz önüne alınmalıdır. Öğretmenlerin bu durumda sorumluluklarının artmaları söz konusu olup MEB öğretmenlere bu konuda gerekli bilgi ve becerileri hizmet içi eğitimler ile sağlamalıdır. Teneffüs sürelerinin artması durumunda öğretmenlere ve öğrencilere daha fazla zaman kalacak olup öğretmenlerin ihtiyaçlarını da kolaylıkla giderebilecekleri düşünülmektedir. Nitekim nöbetçi öğretmenlerin öğle yemeği vakti ve öğleden sonraki teneffüslerde nöbet görev yerlerini zaman zaman terk ettikleri bu durumunda güvenlik sorunları oluşturduğu sonucuna ulaşmışlardır.” şeklinde konuştu.

AKSAKALLI’DAN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Bilkent Üniversitesi E.E.B.E Öğretim Görevlisi Bilkent Malatya Okulları Koordinatörü Emre Aksakallı, araştırma sonuçlarına göre de şu önerilerde bulundu;

“• Teneffüs süreleri okulların fiziksel durumlarına ve öğrencilerin yaş profillerine göre belirlenmelidir.

• Teneffüs süreleri merkezi yönetim tarafından değil okul yönetimleri tarafından belirlenmelidir.

• Teneffüslerin sürelerinden çok mekân düzenlemeleri tartışmaların odak noktası olmalıdır.

• Öğrencilerin teneffüs sürelerini etkili geçirmeleri için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

• Teneffüs sürelerinin uzaması durumunda öncelikli okullara (güvenlik zafiyeti olan okullara) uzman güvenlik görevlileri istihdam edilmelidir.