Mehmet ŞENER
Mehmet ŞENER
Yazarın Makaleleri
ANKARA'DA ERZURUM GÜNLERİ
Son beş altı yıldan beri Ankara'daki Erzurum vakıfları vasıtasıyla böyle bir etkinlik düzenleniyor. Başka şehirler de aynı faaliyeti icra ediyorlar. Yani bu durum Erzurum'a has bir hal değil. Peki kötü bir şey mi? Hayır, niye kötü...
Nankörlüğün bu kadarına da pes!
Suriyeli gazeteciye göre, meğerse Türkiye'nin yaptığı yalnızca bir sağdıç emeğiymiş! Elbette ki bir kişinin görüş ve düşüncesinden hareketle milyonlarca insanı aynı nankörlük içinde olmakla suçlamak, ne vicdana sığar ne de...
İktidara giden yol Erzurum'dan geçiyor...
Menderes'le başlayıp, Demirel ve Özal'la süren, "seçim mitinglerine Erzurum'dan başlama" geleneğine, AK Parti sıkı sıkıya sahip çıkıyor. 2002 yılında Tayyip Bey'le bu geleneğe uyan AK Parti, 12 yıl sonra, bu kez Ahmet...
Sayın Başbakan, lütfen bu sese kulak verin...
1871 yılından beri Erzurum'da kesintisiz olarak faaliyetini sürdüren İran İslam Cumhuriyeti'nin Erzurum Başkonsolosluğu, Ankara'daki akılmaz bürokrasi yüzünden neredeyse kapanma eşiğine geldi. ERZURUM'DA GÖÇEBE BİR KONSOLOSLUK!...
Yeni bir Erzurum...
Yeni Türkiye yolda, şayet kimse tekerine bir takoz koymazsa muhtemelen 2016'dan itibaren, eskisinin tasfiye olunduğu yeni bir Türkiye'ye "merhaba" diyebiliriz. Soru şu: Madem ki "Yeni Türkiye" vücuda gelmek üzere, şu halde "Yeni bir Erzurum"...
Geleceği oylamak...
Gezi'de yapamadıklarını, 17-25 Aralık'ta denediler. Yine başaramadıklarını görünce, bu kez de Kobani'yi bahane edip sağı solu ateşe verdiler. O da tutmayınca, akla hayale sığmayacak çılgınlıklara başvurdular. Tüm dertleri...
Bir AK Parti klasiği daha
Haftalardır büyük heyecana sahne olan aday adaylığı yarışı dün resmi listelerin açıklanmasıyla son buldu. Her seçim öncesi sürpriz isimlerle seçmenin karşısına çıkan AK Parti yine bu geleneğini bozmadı. Mevcut milletvekillerinden sadece...
"Sansür"ü savunmak!
Tabii ki bir gazeteci olarak sansürü savunmam mümkün değil, çünkü akla ziyan bir durumdur. Lakin "sansür"den neyin kastedildiğine bakmamız lazım. Sansür, gerçeklerin gizlenmesi için kamu otoritesi tarafından baskı uygulanması ise, Türkiye'de...
Dananın kuyruğu kopuyor...
Bu çok zorlu yarışın ilk etabı, önümüzdeki salı günü nihayet buluyor. Hafta sonundan itibaren de yarışın ikinci etabı başlayacak. Bu etap, ilkinden çok daha farklı olacak. Çünkü, artık aday adaylığı için değil, milletvekili seçilebilmek...
Bu, öyle sıradan bir oyun değil...
Utanmasalar zil takıp oynayacaklar. "Oh olsun, ne güzel karıştı Türkiye" diye, artık açık açık yazıyorlar. Vampirler kandan, bunlar da kaostan, kargaşadan, krizden ve buhrandan besleniyorlar. Hükümet zora girsin de nasıl olursa olsun. Temel...
Berber çırağı olamayan, otobüs şoförü olursa...
Arkadaşları; başka Mukaddesler ölmesin, ocaklara yeni ateşler düşmesin diye, kaza yerinde oturma eylemi yaptılar. Kırmadan dökmeden, trafik terörüne dikkat çekmeye çalıştılar. İyi de yaptılar. Keşke bu "uyarı" dikkate alınsa, keşke...
Ölüm, Aspirinden ucuz olursa...
Bu sütunun takipçisi okurlarımız çok iyi biliyor ki, bugüne kadar onlarca kez, yazarak uyarıda bulunduk. Dediğimiz hep şuydu: "Sayın yetkililer! Bu şehirde polis, zabıta ya da bu otobüslerin denetiminden sorumlu bir kurum veya dernek yok mudur...
İşsizi olmayan şehir
Savcı Öz'ün maskesini düşürerek, paralel yapıya kök söktüren avukat Ali Demirhan'ın, Erzurum'a dair büyük hayalleri var... Kamuoyu O'nu 17 Aralık yargı darbe girişiminden sonra, paralelci savcılara karşı verdiği mücadeleyle...
Sahte şampiyonlar!
Benim saydığım tam altı ayrı liste var. Mümkün ki bir de göremediklerim vardır. Bu durumda, şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza: Geçtiğimiz pazar günü Erzurum'da yapılan temayül yoklamasında, Teyo Pehlivan hariç hemen herkes birinci!...
Teamül icabı, temayül...
AK Parti, 7 Haziran seçiminde yarışacak milletvekili adaylarını belirlemek üzere, artık teamül haline getirdiği üzere yine temayül yoklaması yaptı! Adı üstünde "temayül"... Yani genel kanaate dair üç aşağı beş yukarı, parti tabanının...
Tevfik bile bu kadar hain değildi...
Mehmet Akif dahil İttihatçıların hiç biri İkinci Abdülhamit'i sevmezdi. Fakat bu sevgisizlik, herkesten farklı olarak Tevfik Fikret'te öyle bir nefrete ve öç alma biçimine dönüşmüştü ki, 26 kişinin öldüğü 56 kişinin de yaralandığı...
Ya o kurşun sekseydi?
Bir insan Muhammed Cevdet Orhan'la konuşamıyor ve derdini anlatamıyorsa, bilin ki o kişi "arıza"dır. Çünkü: Muhammed Cevdet Orhan; mutedil, munis ve hoşgörü timsali bir insandır. En kızgın olduğu hallerde bile istese de ses tonunu yükseltemeyen...