Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) açıklama yapmış:

“Ligleri en erken Haziran ayında başlatmayı planlıyoruz…”

Yani?

Yanisi şu:

Eğer ligler Haziran’ın başında başlayacaksa, bu da demek oluyor ki; hazırlıklar da Mayıs ayında başlayacak…

Öyle ya!

Bu işin bir hazırlık dönemi var, futbolcuların form tutması var, kondüsyonu var, idmanı var, planı var, programı var…

Şimdi…

Dünyaca ünlü virologlar, tıp profesörleri, salgın uzmanları Koronavirüs’le ilgili olarak ne diyor sürekli?

“Tanımadığımız bir virüs; ne zaman, nerede ve nasıl tepki verebileceğini kestirmek zor…”

Kimi diyor ki:

“Bu virüs sıcakta yaşayamayaz!”

Bir başkası da çıkıp diyor ki:

“Bu kanıtlanmamamış bir iddia; tam tersine soğukta daha dirençli hale de gelebilir…”

Kimi uzmanlar diyor ki:

“Salgının sönmesi ve tamamen tehdit olmaktan çıkması 2-3 ayı bulabilir…”

Bazıları da bunun tam tersine:

“Bu salgın güze doğru yeniden aktif hale gelebilir…” diyor…

Yani anlayacağınız salgınla ilgili olarak şu an itibariyle tüm dünya bu süreci seyretmeyi ve ne olup ne biteceğini görmeyi planlıyor…

Ve fakat!

Türkiye Futbol Federasyonu çıkıyor, liglerin en erken Haziran başında başlatılabileceğini açıklıyor…

İyi de, neye ve kime göre?

Şayet salgının bu tarihlerde artık bir tehdit olmaktan çıkacağına dair ellerinde somut bir veri yahut bilimsel bir kanıt varsa, paylaşsınlar da görelim hep beraber…

Görelim ki, işimize-gücümüze bakalım bizler de…

Ama yooook!

Federasyon daha önce de yaptığı gibi “bekle ve gör” politikası uyguluyorsa şayet; bilinmelidir ki bu düdük zinhar ötmez arkadaş!

Bakın, görürsünüz!

Haziran’da ligler de başlamaz!

Kulüplerin Mayıs ayındaki hazırlıkları da başlamaz!

Çünka aklı başında hiçbir otorite, belirsizliğin bu denli tavan yaptığı bir ortamda kalkıp da insan sağlığını riske atamaz!

Hiçbir kulüp ve hiçbir futbolcu, sonunun ne olacağını bilmeden ve önünü net bir biçimde görmeden sahaya çıkmaz, çıkamaz!

Dolayısıyla yaşanacak bu belirsizlik süreci, federasyonun “kriz yönetme” karnesine notların hem de en kırığı olarak geçer ve öyle de kalır…

Hülasa;

Ayak diretmekten ve inat etmekten bir an önce vazgeçilmeli ve “mücbir” sebep oluşundan hareketle ligler olduğu şekliyle artık tescil edilmelidir…

Bu arada!

Ligleri tescil etmenin hak, hukuk ve adalet dışı bir eylem olacağı görüşünü savunanlara da şunu sormak istiyoruz?

Ligleri tescil etmek madem adaletsizlik oluyor da, insan ve toplum sağlığını riske atmak ya ne oluyor peki?

Cinayet olmuyor mu?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.