DOĞUTÜRK
2011-08-23 13:21:44

SEZONUN SON FİNAL PROGRAMI KONUĞU ÜNLÜ TENOR ERSİN FAİKZADE’YDİ...

Aygül YILMAZ

aygulelsanatlari@hotmail.com 23 Ağustos 2011, 13:21

Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde düzenlenen Uluslararası Kimya Günü nedeniyle geçtiğimiz günlerde Erzurum’a gelen ve burada bir çok konser veren dünyaca ünlü tenor Ersin Faikzade sezon finalini yaptığım “Hünerli Eller” programımın son konuğuydu.

Çok samimi ve sıcak bir ortamda geçen programda, ünlü tenor bir çok şarkıyı da izleyicilerle paylaşma fırsatı buldu. Programda ve sonrasında kendisiyle uzun uzun sohbet etme imkanı buldum.
O kendisini insanlık projelerine adayan uluslararası bir yardım gönüllüsü...Türk müziğini Dünya’ya tanıtmak için çabalayan bir gönül elçisi... Güler yüzlü, içten tavırlarıyla verdiği muhteşem konserlerle hastalara, yaşlılara, yardıma muhtaç insanlara umut olmaya çalışıyor...
Gencecik yaşına rağmen Birleşmiş Milletler tarafından Türkiye nin 'İyi Niyet Elçisi' ünvanı verilen Ersin Faikzade, yaşam enerjisi yüksek, konuşurken bile gözlerinin içi gülen, tam bir insanlık abidesi ve beyefendi, yüreği tevazu dolu adam gibi bir adam. Kendisini bu yaşta böyle güzel hizmetlere adadığı için yürekten kutluyorum.
 Bizler onun ismini pek duymamış olsak da dünyanın pek çok ülkesinde insanlar onu tanıyor ve biliyorlar. Onun bu ilginç hikayesi, çok küçük yaşlarda annesinin yakalandığı amansız hastalık sebebiyle, hayatı hastane koridorlarında geçen ve bu yüzden dünyaya bakışı değişen bir çocuğun hikayesi.
Ünlü tenor için, Amerika da yer alan Dünya Sanat ve Diplomasi Akademisi isimli aylık bir dergi de şöyle yazıyordu; “O Bir sevgi Adamı, Dünya’yı kucaklayan din, dil, ırk ayırt etmeden, sevgi dolu kalbini insanlara açan, yüreğinden şarkı söyleyen adam’’ ne muhteşem bir söz değil mi? sevgili okurlarım.
Toplumsal olaylarda kendisini öne çıkarmasını ise gözyaşları içerisinde şöyle dile getiriyor Faikzade….
Küçük bir çocuk düşünün; minik ellerini tutacak, sıcak bir anne şefkati isteyen çocuk, annemin hastalığı ve kısa sürede yatağa mahkum kalması, içimde derin yaralar açmıştı. Henüz ilkokul çağlarında ve en çok bir anneye ihtiyaç duyulacak yaştaydım ve annemin multiple skleroz hastalığı neticesinde derneklerde yer almaya başladım. Öncelikle Ms derneğinde acıları ile mücadele eden insanları dinliyor, çareler üretmeye çalışanların arasında büyüyordum. Taptaze bir zihin sünger gibi onları çekti kendisine. Bir söz vermişti küçük Ersin, insanlara yardım edecekti artık.
Bu sosyal yardım programları ile ilgili de almış olduğu ödüllerden şöyle bahsediyor du…
Dernek çocuğu Ersin, hayır işlerinde yer alıyordu artık. (mesela o yıllarda kermesler yapardım, kıyafetler toplardım dar gelirli ailelere gelir sağlardım) ve sesimin güzelliğini anlayan değerli hocalar ve profesörler doğal yeteneğimin farkına varmışlardı. Eğitimler ile pekişince arkasından konserler gelmeye başladı ve ödüller, plaketler, başarı belgeleri, sertifikalar vs….
İşte böyle başlar ve akar gider Ersin Faikzade’nin hayat hikayesi….
Bugüne kadar birçok tv ve radyo programlarına katıldığını ancak; “Hünerli Eller” programındaki kadar kendisini rahat hissetmediğini ve bu samimi ortamda bulunmaktan son derece keyif aldığını dile getiren Ersin Faikzade’ye programıma katılma nezaketinde bulunduğu ve programımı onurlandırdığı için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Yolun açık olsun Faikzade…….
Sevgili okurlarım, sezonun son programından sonra şu an tatil için geldiğim yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki tatilime devam etmekteyim. Buradan Erzurum’daki programlarıma katılan tüm konuklarıma ve izleyicilerime sevgi ve selamlarımı yolluyorum. Yeni yayın döneminde buluşmak dileğiyle sevgiyle kalın……

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.