RENKLERİN SUDA DANSI

Ebru, yoğunlaştırılmış sıvı üzerine renklerin sınırsız değişimlerle birbirleriyle kucaklaşması, kaynaşması, dans etmesidir. Ebru Sanatını asırlar boyu gizemli kılan, sanatçıyı ebru teknesinin başında dünyanın bütün sırlarını, kaoslarını aşmaya iten; akıcı tekniği, daima dinamik, değişken, kendini aşan sonsuz teknikleri deneme fırsatı veren ebru sanatı, tezhib ve hat ile birlikte kitap sayfalarında, murakka kenarlarında, ciltlerde, yazı boşluklarında ve koltuklarında kullanılmakla birlikte günümüzde de başlı başına bir sanat eseri olarak düşünülmekte ve sergilenmektedir.

Geleneksel Türk El Sanatlarından olmasına rağmen ve birçok eski eserde süsleme amacıyla kullanılan ebru, yakın zamana kadar unutulma tehlikesi ile karşı karşıyaydı.

Bu sanatı yaşatmaya ve unutturmamaya çalışan ebru sanatçılarından biriside Bilge Alpagut. Sanatçının Erzurum Resim ve Heykel Müzesinde açmış olduğu sergiyi hayranlıkla gezdim.

Alpagut ile yaptığım söyleşide; Atatürk Üniversitesi Makine Yüksek Okulunu bitirdiğini ve bu sanata olan aşkının ortaokul döneminde izlemiş olduğu bir Tv dizisiyle başladığını, o dizide; bir sanatçının yapmış olduğu ortası boş bir ebruyu ışığa tuttuklarında içindeki yazıyı okuduklarını ve bu olay karşısında hayretler içinde kaldığını dile getirerek “Rabbim müsaade etti, seneler sonra ebrudaki bu sırrı bende anlayabildim” dedi.

Sanatçı, içindeki bu ebru aşkını gün yüzüne çıkarabilmek için sık sık açılan ebru sergilerini gezer ve hocalardan ebru ile ilgili bilgiler alır. Tesadüfler zinciriyle de Ebru Sanatçısı Behiç Kılıç hoca ile tanışır. Böylece onun kursuna katılmaya karar vererek 4 yıl eğitimini alır.

Hobi olarak başladığı sanatı altın bilezik olarak koluna takar ve öğrenciler yetiştirmeye başlar. Yaklaşık 6 yıldır ebru sanatıyla ilgilenen Alpagut iki yıldır da bu sanatın eğitimini verir.

Kursun Kasım ayı içerisinde açıldığını ve Haziran ayında sona ereceğini belirten sanatçı; genelde klasik tarzda ebrular yaptıklarını ve yirmi kursiyeri bulunduğunu, kursiyerlerin ev hanımları, öğretmen, banka çalışanları ve üniversite öğrencilerinden oluştuğunu belirtti.

Sanatçının bu sergide, öğrencilerinin eserlerinin yanı sıra, kendi kişisel çalışmalarına da yer verdiğini gördüm.

Eserleri, öğrencileriyle birlikte altı ay gibi kısa bir sürede ortaya çıkardıklarını ve bu eserleri sanatseverlerle paylaşmaktan son derece keyif aldığını belirterek öğrencilerine de teşekkür etti.

Bu sanatı biz sanatseverlerle paylaşan Sayın Bilge Alpagut ve öğrencilerine teşekkür etmek istiyorum..

Sevgili okurlarım Ebru Sanatını öğrenmek ancak usta-çırak ilişkisi ile mümkün olabilir. Yani en güzeli, ebru sanatını iyi bir ustadan öğrenmek gerekir. İşin püf noktalarını kavradıktan sonra kişi kendi yaratıcılığını kullanarak çok daha güzel eserler ortaya koyabilir. Hepinize bol ebrulu günler…