Hatırlar mısınız bilemem!
Geçen yıl, Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Mehmet Sekmen’dir” denilerek eliniz havaya kaldırılmadan önce, şehrin meydanlarında aday adayı olarak yığınla insan dolaşıyordu.
***
İlk başlarda dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ vardı mesela.
Profesör Doktor Recep Akdağ istemiyor gibi gözüküyor ama, bakmayın siz onun öyle söylemlerine! Kendisi büyükşehir’e aday olmayı çok arzuluyor” deniyordu.
Ama Akdağ aday olmadı.
***
Derken uzun süre partinizin il başkanlığı görevini yürüten Murat Kılıç ismi fısıldanmaya başlandı kulaklara.
Ve bir başka güçlü isim, bir zamanlar Erzurum Baro Başkanlığı da yapan Avukat Sadullah Kara “aday adayıyım” diyerek çıktı ortaya.
Ahmet Küçükler ile MKYK Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt da vardı aday adayları arasında.
Hele 2011’in animator kılıklı Koordinatörü Bekir Korkmaz’ını hiç saymıyorum bile.
***
Anlayacağınız hevesliler her yerde vardı, bi siz yoktunuz.
Ama ne hikmetse şapkadan siz çıktınız!
***
Şahsen çok şaşırmıştım.
Öyle ya, o kadar “ben ben” diyen hevesli insan varken, birden bire Mehmet Sekmen!
Güya gazeteciydik, ama atlamıştık haberi.
***
Kusura bakmayın ama, isminiz açıklanıncaya kadar Mehmet Sekmen adını hiç duymamıştım.
Hata elbet sizde değil. Eksiklik bende!
Bu yüzden kendime öfkelendiğimi iyi hatırlıyorum.
Yazılarıma ara verişimin, daha doğrusu kendimi cezalandırışımın sebebi buydu.
Anlayacağınız çuvallamış, dolayısıyla cezayı haketmiştim!
***
Şehrimi yönetmeye aday Mehmet Sekmen kimdi acaba?
İlk merakımız böyleydi.
Tanıyanılarınız elbet size iyi tanıyordu, ancak tanımayanlar acaba benim gibi sizi merak ediyorlar mıydı?
Sanmam.
Çok da önemli değildi aslında tanınmıyor oluşunuz!
O ki, Recep Tayyip Erdoğan kaldırmıştı elinizi, yetmez miydi bu onur!
Aday gösterildiğiniz gün siz belediye başkanımızdınız.
***
Hatırlarsanız, seçilmeden sizi partilileriniz Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çoktaan ilan etmişlerdi bile.
Sonuçta seçildiniz. Seçim denemezdi buna. Malumun ilamıydı yapılan.
***
Seçim sonrasında İstanbul’dan ekibinizle bir geldiniz, pir geldiniz.
Görevi devralış tarihiniz 3 Nisan 2014.
Apoletsiz generalleriniz ile yerli işbirlikçiler belediyenin can alıcı noktalarında çabucak mevzilendiler.
Ve güya hizmet!
***
Size Erzurum Gazeteciler Cemiyeti yönetimi olarak “hayırlı olsun” ziyaretine geldiğimizde çok şeyler söylemiş, umutlandırmıştınız bizi.
Mesela;
Duydum ki, Erzurum’un fidanları hep dışarıdan, Sakarya’dan, İzmir’den filan satınalınıyormuş. Gittim fidan satıcılarını dolaştım, fiyatlara baktım. Erzurum’da fidan almak hem daha ucuz ve hem daha avantajlı. Niye fidanlar şimdiye kadar hep şehir dışından alınmış, anlayamadım!”
***
Aynen böyle demiş, bir başka konuda da “Belediyenin akaryakıt ihtiyacı da sürekli Batman’dan temin edilmiş. Talimat verdim, akaryakıt bundan böyle Erzurum’daki bayilerden alınacak” diyerek takdir toplamış, dolayısıyla PÜİS Erzurum Şube Başkanı Vahit Bingöl’ün elinden bir de şükran plaketi almıştınız.
***
Acaba hiç düşündünüz mü, Erzurum’da kaç aylıksınız?
Söyleyeyim: On dört.
***
Maşallahınız var!
Ekibinizle ayın on dördü gibi parlıyorsunuz!
Şimdiye kadar bu memlekette hiç bir ekibe gemileri karadan yürütmek…
Hiç bir ekibe halka maraton koşturmak…
Hiç bir ekibe halka tenis oynatmak…
Hiç bir ekibe Zekai Tunca’yı getirip halka müzik ziyafeti(!) çektirmek…
Hiç bir ekibe konutzedeler oluşturmak…
Hiç bir ekibe belediyenin kapılarını kapatmak…
Hiç bir ekibe şehrin her tarafını lambalarla, tag’larla donatmak…
Hiç bir ekibe hayali temeller atmak, hayali temellerin yanında el açıp Allah’a dua etmek…
Ve hiç bir ekibe İstanbul’dan kandil simidi getirtmek nasip olmamıştı.
Sadece yüz’ler değil, belli ki zeka’lar da parlak.
Böyle olmasa yüzlerce ithal ıhlamur ağacını dikmek!
Kimin aklına gelirdi?