Evet…
Vuruyoruz kahpeye!
Hem de acımasızca ve de büyük bir hınçla!
***
Gözümüz fena kararmış.
Saldırgan ve çıkarcı bir ruh hali içindeyiz ki, sormayın!
***
Bencil yanımız ağır basıyor, bastıkça vuruyoruz!
Hırsımızı dizginleyemiyor, vuruyoruz!
İsteklerimizin sonu gelmiyor, vuruyoruz!
Yiyoruz, karnımız...
Kazanıyoruz, gözümüz doymuyor, vuruyoruz!
Kıskançlıktan kuduruyor...
"Onda var, bende niye yok" diyor, öfkeleniyor, vuruyoruz!
Başarılı insanı çekemiyor…
Zengin olanı hazmedemiyor, vuruyoruz!
***
Vuruyoruz!
Ardı ardına ve her defasında daha kuvvetlice!
Tıpkı düşmana vurur gibi, hınçla, kin duyarak ve de nefretle!
***
Vurdukça yaralıyor, vurdukça parçalıyor, farkında olmadan kimlik değiştiriyor, dolayısıyla başkalaşıyoruz.
***
Aslında hepimiz farkındayız!
Biliyoruz ki, vurduğumuz değerlerimizdir...
Vurduğumuz inanç sistemimizdir...
Vurduğumuz vicdanımız, vurduğumuz kişiliğimiz ve vurduğumuz insanlığımızdır!
***
Bu sebepten olsa gerek; biri birimizle kavagalı, biri birimizle küsüz.
En yakın akrabalar düşman olmuş durumda.
Boşanmaların ardı arkası kesilmiyor.
Peş peşe cinayetler...
Kadın ölümleri, çocuk istismarları ve dahası!
***
Diş gıcırtıları, yumruk sıkmalar, tuzaklar, pusu kurmalar, kızgın bakışlar; travma geçiriyor oluşumuzun önemli birer göstergesi değil de nedir acaba?
***
Bundan olsa gerek bir noktada buluşamıyoruz.
Çünkü sana göre ben, bana göre sen yanlış yoldasın, hatalısın!
***
Bakışlarımız hep olumsuz, hep ön yargılı!
Kıçımda kazık var, ama önemi yok onun!
Senin gözündeki çöp daha mühim!
Göze batıyor çünkü!
***
Siyaseten tam çıkmazdayız.
Duygularımız, düşüncelerimiz kanser olmuş vaziyette.
***
Benim partim, senin partinden kesinlikle daha iyi!
Benim liderim, senin liderinden tartışmasız çok daha üstün!
Sadece benim fikrim doğru, seninki hep yanlış!
Bana göre sen, sana göre ben hainiz, ihanet içindeyiz!
***
Yani!
Yanisi filan yok.
Böyle bakarsak eğer, belli ki hepimiz İrlandalıyız!
***
Söylemlere kulak kesilin lütfen.
Birlik ve beraberlik lafları sözde kalıyor.
Herkes safını belirlemiş gibi.
İşin garibi sanki bitane vatanperver, bitane ülke sevdalısı yok içimizde!
Ne kötü.
***
Çoğumuz farklı hesaplar içindeyiz.
Planlarımız arasında şu var, bu var…
En çok da “kolay yoldan para kazanma hayalleri”miz mevcut.
Ama önceliklerimiz arasında Allah yok, Peygamber yok, Kur'an yok, hele Allah'ın rızasını gözetmek hiç yok!
Böyle olunca da gerçeği bulma ve doğruya ulaşma noktasında ciddi sıkıntı yaşıyoruz.
***
Bi türlü kendimiz olamıyoruz.
Mutsuzluğumuzun gerçek sebebi de budur işte.
***
Bu olumsuzların yaşanmasında kendi vurdumduymazlığımız kadar, dış etkenlerin de rolü hayli büyük.
Özellikle ve öncelikle de evimizin en baş köşesine oturttuğumuz televizyonların mesela.
***
Her bir sihirli kutu, aslında kurulu birer bomba ve tam bir bela.
***
İhanete, kadın-erkek ilişkilerine dayalı diziler…
İnsanı kolaycılığa, bedavacılığa iten Acunvari yarışmalar, çarkıfelekler, evlenme programları!
Ve tartışmalar!
***
Tartışma dediğiniz, kafa karıştırmaya yönelik içi boş söylemlerden başka bişey değil.
***
Ne idiğü belirsiz konuşmacılar durmadan sallıyor, saldırıyor.
Güya "tabuları" yıkıyorlar.
Oysa yıktıkları tabu değil!
Dini, milli ve insani değerlerimizin hepsini yerle bir ediyor, bunda başarılı fazlasıyla başarılı oluyorlar.
***
Kim onlar, bilmiyoruz.
Gazetecilik mesleğine yıllarını vermiş birisiyim, "gazeteciyim" diyen yeni yetmelerin çoğunu tanımıyor, haberlerini hatırlamıyorum.
***
Ama alt yazılara bakarsanız, onlar gazeteci!
Dilimin ucuna kadar “niye yalancının…” diye bir söz geliyor, yutkunuyorum.
***
Ya ekranlarda arzı endam eden strateji uzmanlarına ne dersiniz?
Hepsi işinin ehli!
İyi vuruyor, imha görevlerini onlar da hakkıyla yerine getiriyorlar.
***
Düne kadar üstüne titrediğimiz, toz kondurmadığımız ne kadar değerimiz varsa, bugün onlara küfredenler el üstünde, hepsi alkışlanan, takdir gören, önemli birer otorite.
***
İçlerinden kimileri de artık vekil!
Babalarına rahmet!
Onlar ödüllerini alıyorlar.
***
Bize gelince!
Hakkımızı yemeyelim!!!
***
Biz de, bize düşeni yapıyor, yani "devekuşu" olma görevimizi yerine getiriyor…
Rolümüzü maşallah iyi oynuyoruz.
***
Dolayısıyla bize de bravo.
Böyle usta oyunculuğa ödül artık şart olmuştur.
Bu oyunculuğa da “Oscar” yakışır, başkası korutmaz!