Kim diyor bunu? Erzurum’un duayen hukukçusu, usta siyasetçisi çok değerli şehir sakini ve münevver bir Dadaşı…
Avukat Turan Çınar…
Turan ağabeyi tam kırk yıldır tanırım.
Ne siyasi çizgisinden ne vicdani duruşundan ne hukukçu kimliğinden asla ödün vermeyen bir büyüğümdür.
Türkiye’nin en zor yıllarında siyaset sahnesinde oldu.
Yasaklı başbakan Demirel’in adına yürütülen hareketin içerisinde yer aldı, egemenlerin önünde eğilip bükülmeden, yasaklara karşı mücadele etti.
Çoğu zaman maşeri vicdanın sözcüsü ve sesi oldu.
Son zamanlarda, Turan ağabeyi kabına çekilmiş gibi görüyorduk.
Meğerse yanılmışız.
O, baki kalan bu gök kubbede hoş bir sada bırakmanın derdindeymiş…
“Bir Ömür Böyle Geçti”
Turan Çınar’ın, kendi hayatı özelinde çeşitli yıllara pencere açan değerli bir eser…
Doğduğu köyden, tahsil hayatına, öğretmenlikten kamu avukatlığına, çeşitli seyahatlerinden, toplumsal görevlerine, siyasi mücadelesinden şehir adına düşüncelerine kadar…
Turan ağabey, karanlıkta ışık yakmış…
Hatıralar genelde çok objektif olmaz, ama besbelli ki Turan Çınar, “Bir Ömür Böyle Geçti”nin bir referans kitap olması adına çok emek harcamış.
Önyargı ve peşin kabul yok.
Belli mesleklerde bulunan kişilerin, emekli yıllarında hatıralarını yazması çok kıymetli bir hizmettir.
Yeni kuşaklar, o eserlerden yakın geçmişin izini sürebilir.
Henüz bir kısmını okuma fırsatım oldu.
Masamın üzerinde ve elimin altın artık bu güzel eser…
Sonuna kadar okuyacağım.
Zira Turan ağabeyi, eserinin bir yerinde bu fakirden de tam iki defa söz etmiş.
Rabbim, Turan Çınar’a sağlıklı, huzurlu uzun ömürler versin ki O da, bizlerin okuması için yeni kitaplar yazsın…