Kaç günden beri, “Erzurum’un üçte ikisi yıkılacak elli bin insan ölecek” deyip duruyorlar. Sayın Sekmen niye susuyorsun? Konuş ve felaket tellallarını ya haklı çıkar ya da paçavra gibi bir kenara at…
Müsadenizle bugün lisanımı bozacağım ve hiç de tasvip etmediğim üslupla yazacağım.
Memleketin valisi kaç gündür deprem bölgesinde, belediye başkanı ise, zaten oradan geldiği yok.
Yani elinden bir iş gelen kim varsa yara sarmaya çalışıyor.
Biz de istiyoruz ki, kimse galeynaya gelmesin.
Lakin görüyoruz ki, bu memlekette kendilerini şehrin mimarı yahut da emiri zanneden bir takım zırzop, soytarı ve kitapsız sahte isimlerle niye Erzurum yıkılmıyor, niye o büyük depremlerden biri bizi vurmuyor diye ağıt yakıyor!
Bütün dertleri Tayyip gitsin biz de yıkılırsak yıkılalım olan o alçaklar, benim Erzurum’da büyük bir yıkım olmaz yazıma itiraz ederek, bilakis Erzurum baştanbaşa yerle bir olacak diyen meslektaşıma itibar ediyorlar!
Dedim ya bugün hiç yapmadığım gibi lisanımı bozacağım.
Ulan it eniği…
Erzurum’la ne alıp veremediğin var senin?
Erzurum büsbütün yıkılırsa FETÖ’ye saray mı olacak zannediyorsun?
Erzurum’u karanlığa, açlığa ve kuraklığa terketme hayali kuran ey alçak sefiller, siz zannediyor musunuz ki bu şehir sizin gibi çakallara teslim olacak; deprem bile olsa…
Benim en büyük suçum şuymuş:
Niye bu şehir yıkılacak, çok büyük felaket olacak, demiyormuşum…
Oysa bazı bazı meslektaşlarım büyük felaket geliyor, belediyeler sınıfta kaldı şeklinde yazdığı için banim yazımdan tam bir milyar kat daha fazla okunmuş!
Vay zeri zekalılar vay…
Vah vatan düşmanı FETÖ ve PKK artıkları vay…
Ulan size inat depremde de yıkılmayacağız ve bu ülkeyi size teslim etmeyeceğiz…
Rahmetli Necip Fazıl, ihtilaf halinde olduğu bir meslektaşıma cevap verirken, "Sen bir çukur bile değilsin, çünkü çukur bile bir seviyedir” demişti.
Hakikaten alçak sefiller, siz lağım bile değilsiniz…
Deprem olmuş, şehirler yıkılmış, on binlerce insanımız ölmüş, milyonlarca insanız yuvasız kalmış, ülke yasta…
Lakin şerefsizin önde gidenleri acaba bu ülkeyi nasıl kimlere peşkeş çekeriz peşinde… Müşterek ülküleri, Tayyip’ken intikam alma uğruna yurdu yangın yerine çevirmek…
Çok da haksız sayılmazsınız!
Erzurum’a bu kadar hakaret edilirken, şehir bu denli istiskale uğrarken ve Erzurumlu böylesine aşağılanırken nasılsa, 20 yıldır iktidar olmanın nimeti ile bezenenlerden tek satır itiraz yok, tepki yok, cevap yok, orada dur efendi diyen yok…
Haklısınız onların tuzu kuru da ya samimi insanımızın suçu günahı ne?
Galiba şöyle diyorlar:
Nasılsa emekliyim, vekil adayı gösterilmesem bile kamyon yükü emekli maaşım ve torunlarıma bile yetecek kadar Meclis’ten ucuza yemek kartım olacak!”
Sayın vekiller, haydi anladık birçoğunuz hatta tamamınız yeniden aday gösterilmeyeceksin… İyi de bu olgu, sizi memlekete karşı kayıtsız mı kılacak?
Ben vekil değilsem, Erzurum tufan mı diyeceksiniz yani?
Memleketin belediye başkanı kendini afet bölgesine adamış bizim sesimize kulak vermiyor; memleketin valisi ise, can derdinde…
Hasılı, Erzurum yıkılacak, Erzurum diye bir şehir olmayacak diyen ahlaksız, şerefsiz, kitapsız ve Allahsızlara sesleniyorum:
Size inat bu şehir ayakta kalacak, size inat yıkılmayacak, size inat hainlere bu yerde yurt yok diye haykıracak.
Düşünebiliyor musunuz alçaklar bana küfrediyor:
Niye Erzurum yıkılmayacak, diye yazıyorsun!
Beni de sevmeniz için Erzurum yerle bir olacak, en önemlisi de Mehmet Sekmen mesul olacak diye mi yazayım…
Ya da 21 yıl öncesine dair bütün bu olup bitenlerden ötürü Kanarya Sevenler Derneği sorumludur mu diyeyim.
Sayın geri zekalılar, size hitaben söylüyorum:
Bu felaketin elbette ki birinci derecede hesap verecek kişis, mevcut AK Parti iktidarıdır.
Bu sebeple milyon oranında milyon bir oyu bulanan partinin lideri ismi her neyse boşuna kaygılanmasın depremin sorumlusu o değil!
Fay yıkılmasaydı da zaten bu halk sizi gömecekti…