Huma kuşu yükseklerden seslenir

Yar koynunda bir çift suna beslenir

Sen ağlama kirpiklerin ıslanır

Ben ağlım ki belki gönül uslanır…

Diye devam eden ‘’Huma kuşu’’ türküsünü bilir misiniz? Ilıca ilçesinin Çiğdemli köyünde yaşanan hadisedir. ‘’Gülbahar sevdiği Mustafa’nın yolunu beklerken, ağlamaktan göz pınarları kurur. (Huma kuşu; çok yükseklerde günlerce uçan kuştur) Oğlu dönmeyen kayın baba, gelininin haline dayanamaz ve oğlunu huma kuşuna benzeterek bu ağıtı yakar’’ Ilıca, Erzurum’un merkez üç ilçesinden birisi. Bir başka ifadeyle, Aziziye. Şehirle iç içe olan ilçe aynı zamanda bir turizm beldesidir.

İlçede görülmesi gereken birçok enteresan yer vardır. Gelin geldi gölü mutlaka görülmelidir. Ilıca tren istasyonun bahçesinde bulunan havuzdaki su adeta konuşur. ‘’Sevdiği şehit olan kız başkasıyla evlendirilir. Göl kenarında otururken, sevdiğini gölde gören kız, göle doğru gider ve kaybolur. Aramalar sonuç vermez. Göldeki her dalgalanmada gelin geldi denilir. Bu söz söylendikçe göl fokurdamaya başlar’’ Bugün sadece bir havuz olan göle, halen daha gelin geldi denilince su hareketlenmeye, kaynamaya başlar. Bir başka enteresan ve gizemi çözülemeyen göl ise, Söğütlü mahallesindeki Balıklı göldür. İçerisi yaralı balıklarla dolu olan gölde su sıcaklığı hiçbir zaman 18 derecenin altına düşmez. Her yer donsa bile bu göl donmaz. (Detaylar, ‘’Esrarengiz göl; Söğütlü’’ başlıklı yazımızda)

Ilıca; su zengini bir ilçedir. 185 kilometre uzunlukta ve Fırat nehrine su taşıyan Karasu nehri, 69 kilometre uzunluktaki Serçeme ile 43 kilometre uzunluktaki Pulur çayı ilçededir. Serçeme deresi de şehir halkının piknik ve mesire alanlarından birisidir. Ermeni ve Rus zulmüne uğramış olan Ilıca’da Alaca şehitliği bulunur. İlçenin diğer kısmı Dadaşkent ise modern yapılaşmasıyla Avrupa kentlerini andırmaktadır. Aziziye ilçesi diğer ilçelere karşın sürekli olarak göç almaktadır.

Erzurum’un merkez üç ilçesinden birisi olan Ilıca, şehrin batıya açılan kapısı konumundadır. Hayvancılıktan ziyade bitki tarımının yapıldığı bu kaza, aynı zamanda organik tarımın ülkemizdeki üslerinden birisidir. Nüfus itibariyle, şehrin en büyük üçüncü ilçesidir. Erzurum’un önemli sanayi tesislerinin çoğu (I. organize sanayi bölgesi) bu ilçededir. Daphan ovasında bulunan ilçe, şehrin ilk kurulduğu yerdir. Aynı zamanda yaz aylarında şehrin piknik ve mesire alanıdır.

Şüphe yok ki, ilçenin en önemli özelliği şifalı termal kaplıcalarıdır. Kaplıca suyu; solunum, astım, kronik bronşit, alerji, egzama, romatizma, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, sedef ve cilt hastalıklarına iyi geldiği yapılan araştırmalarla ıspatlanmıştır. Selçuklular tarafından yapılmış olan kaplıcalar, çermik, oluklu, zincirli adlarıyla da anılmıştır. Bu şifa beldesindeki yıldızlı termal otel de konforuyla misafirlerini beklemektedir.

Ilıca, ilçe adıyla Aziziye gezilip, görülmesi gereken enteresan bir coğrafyaya sahiptir. Sevdaların efsaneleştiği, Huma kuşunun uçtuğu topraklar 14 kilometre ötede.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.