Sevgili dostlar, İş yoğunluğum nedeniyle uzun zamandır yazmaya ara vermiştim. Ama bugünden sonra genelde ekonomi, girişimcilik, iş dünyası ve sivil toplum üzerine haftada bir tekrar siz kıymetli okurlarım ile buluşmayı temenni ediyorum inşallah.

Sevgili dostlar, Ben hem hizmet hem de üretim sektöründe faaliyet göstermekteyim ama Bugün bir tüketici vatandaş olarak uzun zamandır yazmayı düşündüğüm ama bir türlü zaman bulmadığım bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Alış veriş fişinin çıktığı 80’lerden bugüne yazar kasa ve alışverişe baktığımızda o dönemler bir kalem, bir pergel bir de çikolatalı günler…

Yasal adı 'Ödeme Kaydedici Cihaz' olan yazar kasaların kullanımı, 1 Temmuz 1984'ten sonra aşamalı olarak tüm birinci ve ikinci sınıf tüccarları kapsayacak biçimde yaygınlaştırıldı. Türk vergi sisteminde 1984 yılında yapılan değişikliklerle yeni bir vergi türü olan Katma Değer Vergisi (KDV) hayatımıza girdi.

'Fişini de al Mustafa Ali' diyen Özay Gönlüm, "bir kalem, bir pergel, bir de çikolata" isteyen minik Erol ve Ayşegül Atik - Ali Atik çiftinin yer aldığı, bugünkü tabiriyle Kamu Spotları sayesinde, her alışverişten sonra mutlaka fiş almamızın gerekliliği kafamıza kazınmıştı. Çünkü alınan fişler yol, su, elektrik olarak bize geri dönecekti.

Bilenleriniz vardır mutlaka 80 li yıllara damgasını vuran reklamlar... “Önce Alış veriş sonra Fiş“ "Ben yapınca alışverişimi zaten alıyorum satış fişi" çok güzel günlerdi mazide kalan.

"KDV'Sİ İÇİNDE, SATIŞ FİŞİ CEBİMDE..."

"Rahmetli Turgut Özal bu konuda çok hassas davranıyordu kamu spotları yaptırmış bir alış veriş bir fiş sloganını üretmişti "KDV'si içinde, satış fişi cebimde" diye.

O KDV nin için de milyonlarca insanın hakkı var, bu nedenle her vatandaşın alması gerektiğini taa o yıllarda adeta kafamıza kazınmıştı.

O yıllardan bir alışkanlıkla her alış veriş sonrasında yazarkasa fişimi isterim ama maalesef büyük Avm ler hariç yazarkasa fişi yerine hiç mali ve vergi ile ilişkisi olmayan sadece, aldığın ürünlerin adı ve fiyatı yazan satış fişi veriliyor.

Özellikle tavuk satan bir dükkân var ki iki senedir yazarkasasını bir türlü yaptıramadı gitti hep bozuk hep bozuk. Baktım çalışan kız beni dövecek en sonunda pes ettim ve tavukçu dükkânın değiştim.

Diyeceğim o ki dostlar her kes nasıl vergisini veriyorsa yukarıda önce alış veriş sonra yazarkasa bozuk diyenlerinde ödemesi gerekiyor.

Yıllar öncesinde olduğu gibi “Önce Alış veriş sonra Fiş“ devrinin başlaması temennisiyle. Bol ve bereketli alış verişler diliyorum. Kalın sağlıcakla...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.