Bu yazımda sizlerin Japon, Çin, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri’nin yüz yılımızda ASYA PASİFİKTEKİ emperyalist ve yayılmacı amaçlarına bir göz atmanızı istedim. Fotoğraflarla ve insan kayıplarıyla konumuz daha iyi anlaşılacaktır.

Amacım bu devletlerin dünya üzerindeki emellerini ve ihtiraslarını görmemizdir. Dar bir çerçeveden dünya devletlerinin yayılmacı emellerini görmek yerine, tüm dünyada olup bitenleri üst bir çerçeveden ve daha derinlikli görmemizdir.

Bir milletin gerçek karakterini anlamak isteyenler o milletin emellerine, savaşlarına ve liderlerinin ihtiraslarına bakmalıdır. Dahası iktidarda kalmak için gerek işgal ettiği devletlerin halkına yaptıkları, yeri geldiğinde iktidarda kalmak için kendi halkına yaptığı akıl almaz caniliğini görmektir.

Hele hele gençlerimizin ve siyasetçilerimizin ne yazık ki çok da tanımadığı ülke liderlerini önder kabul ederek Maocu, Leninci, Humeynici gibi adlarla kendilerini adlandırmalarıdır. Bilge Kaan, Sultan Alparslan, Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk gibi olacağım diyen gençlere ve siyasetçilere rastlayamıyoruz. Üniversite gençler arasında Marks’ın düşüncelerini yalan yanlış, kulaktan dolma bilgilerle savunan kendisine Marksist damgasını vuranlara çokça rastlarız, ancak Farabi’nin düşüncesini savunan kaç kişi bulabiliriz.

Aşağıdaki bilgiler kitaplarda ve internette dağınık olarak yer almaktadır. Bizim yaptığımız bu bilgileri bir araya getirmek oldu. Savaşlarda doğru rakamlara ulaşmak oldukça zordur. II. Dünya Savaşı’nda Stalin insan kayıplarının 7 milyon göstermiş. Oysaki aşağıda gerçeğe yakın rakamları göreceğiz. Bu nedenle insan kaybı rakamlarında bazı eksik ve fazlalıklar olabilir.

JAPONYA

Japon İmparatorluğu, 1868 ile 1947 yılları arasında Doğu Asya'da, bugünkü Japonya, Kuzey Kore, Güney Kore, Tayland, Endonezya, Filipinler, Vietnam, Tayvan ile Çin'in Mançurya bölgesine hükmeden bir imparatorluktu. 1868 ile 1947 arasında en geniş sınırlarında varlığını sürdüren bu imparatorluk Avrupa devletlerinden sonra en büyük sömürge devletiydi.

Japonlar 1942’de işgal ettikleri Endonezya’da 3 yıl boyunca 4 milyon sivil katletmişler. Japonlar her işgal ettikleri ülke gibi burada da büyük soykırım yapmışlardı.

1937 yılının Ağustos ayının 13. gününde Japonya Çin’e savaş açar. Pekin ve Şangay’ı işgal eder. Japon İmparatoru Naking kentinin teslim olmasını emreder. Yoksa katliama başlayacaklarını bir bildiriyle duyurur. 8 Aralık 1937 tarihinde Naking kapılarına dayanan Japon ordusu katliama başlar. 6 hafta süren tarihe Naking katliamı olarak geçen bu olayda Japon ordusu 300 binden fazla ölü, 100 binden fazla yaralı ve 20 binden fazla tecavüz edilmiş ve öldürülmüş kadın bırakır. Tarihçi Ikuhiko Hata, kadın sayısının 20,000 civarında olduğunu iddia etse de, yürütülen gerçekçi çalışmalar bu sayının 400,000 civarında olduğunu gösterir.

Askerlerin bir başka kitle tecavüzüne yeltenmemesi için ilerleyen zamanlarda Japon ordusuna özel genelevler kurulur.

Dönemin baskı sayısı yüksek Japon gazetelerinden birisi olan “Tokyo Nichi Nichi Shimbun” gazetesinin başlığı bile o dönem yapılan katliamın boyutlarını gözler önüne serer: “100 Çinliyi kılıçla öldürme yarışması”. Yarışma kuralları Japonlara göre basitti. Yarışmaya katılan 2 Japon askeri, ellerine aldıkları katana kılıçlarıyla önlerine sıralanmış Çinli esirleri aynı anda öldürmeye başlıyor ve 10 dakika içinde hangisi daha fazla esiri öldürürse, yarışmayı o kazanıyordu. Japon gazeteleri, bu yarışmayı büyük bir zevkle halkına duyuruyordu.

Bu da yetmiyormuş gibi Japon ’ya Asya Asyalılarındır anlayışıyla II. Dünya Savaşı'na giren Japon askeri birlikleri Nisan 1942'de Filipinler, Fransız Çinhindi (Vietnam, Laos, Kamboçya) Singapur'u işgal etti ve Mayıs ayında Burma'nın kontrolünü ele geçirir. Daha önce de Kore, 1910'dan 1945'e kadar Japonya tarafından ilhak edilerek sömürgeleştirildiği gibi Çin- Japon savaşında da Tayvan’ı işgal etmişti. Sadece Hindiçin’de Japonlar 1 milyon insan öldürmüştü.

II. Dünya Savaşı’nda Japon ’yanın kayıplarının tahmini 3 milyondu. Bunun 2,1 milyonu askerlerdi. Geri kalan siviller ise ABD bombardımanından dolayı ölenlerdi. Japonların yaşadığı ana karalarda nüfus 80 milyona varıyordu. Bunların içinde oldukça yüksek sayıda Koreli köleler vardı.

II. Dünya Savaşı'nda Nagazaki ve Hiroşima'ya atılan atom bombaları ile büyük bir sarsıntıya uğradı.

II. Dünya Savaşı’nda İngiliz sömürgesinden kurtuluş için Japonya’ya umut bağlayan Hindistan’da İngilizler 1,6 milyon Hintliyi öldürmüştü.

Japon ve İngiliz milletinin gerçek karakteri bu…

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ-VİETNAM

ABD ile Kuzey Vietnam arasında 1965 yılında başlayıp 1973 yılında sona eren Vietnam Savaşı’nda Amerikan askeri 58.220 ölü, 303.635 yaralı, 1.687 kayıp verdi. Kamboçya, Laos ve Vietnam’ın sivil ve askeri kayıp toplam 4 milyondu. Bunların 2 milyona yakını Vietnamlıydı.

Amerika Birleşik Devletleri milletinin karakteri de bu……

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ- SOVYETLER BİRLİĞİ, ÇİN- KORE-TÜRKİYE

1950 yılında Türkiye Birleşmiş Milletler adına Kore’ye asker gönderdi. Mehmet amcamın da katılıp Kore Gazisi olduğu Kore Savaşı sonucunda Kuzey Kore, Çin ile Batı Bloku arasında tampon bölge haline geldi. Savaştan yine en çok Koreliler zararlı çıktı. Kore yakılıp yıkıldı; 1950-1953 yılları arasında süren savaşta yaklaşık olarak 3 milyon insan öldü. Sovyetler Birliği 282 askerini kaybetti. Sovyetler Birliği II. Dünya Savaşı’ndaki kaybı ise 27 milyondu. Bunun 9 milyonu askerken 18 milyonu sivildi.

Savaşta, Güney Kore'de 40 bin 670 BM askeri, 137 bin 899'u Kore askeri olmak üzere 178 bin 569, Kuzey Kore'de ise Çin ve Sovyetler Birliği askeri olmak üzere 508 bin 797 asker hayatını kaybetti.

Kore, 1948’de güney ve kuzey olarak ikiye bölündü. Güney Kore’nin hamisi ABD, Kuzey Kore’nin hamisi Sovyetler Birliği oldu. Güney Kore hür dünyaya katıldı, Kuzey Kore totaliter komünist yönetime katıldı. Bugün hala Güney ve Kuzey Kore üzerinde bu gerginlik devam ettirilmektedir.

“Tuğgeneral Tahsin Yazıcı” komutasındaki 259 subay, 18 askeri memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5.090 kişilik 241. Türk Alayı, 17 Eylül 1950 de Hatay’ın İskenderun limanından hareket ederek Kore’deki BM birliklerine katılmışlardı.

Türkiye olarak savaşın başından Temmuz 1953'teki ateşkese kadar geçen sürede toplam 14.936 Türk askeri Kore'de görev aldı. Bunların 721'i yaşamını yitirdi, 175'i kayboldu, 234'ü esir düştü ve 2147'si yaralandı. Böylelikle Türkiye yüzde 22'lik zayiat oranına ulaştı ve bu bakımdan ABD'nin ardından ikinci sırada yer aldı.

Kore Savaşına giden Türk Tugayı

NATO’ya girmemizin bedeli bu oldu……

ÇİN

II. Dünya Savaşı’nda Çin’in 20 milyon kaybın sadece 4 milyonu askerdi ve geri kalan 16 milyon ise sivildi. Bu yetmiyormuş gibi totaliter bir Komünist Parti ile Çin’i 19 Haziran 1945 - 9 Eylül 1976 tarihleri arasında yöneten Mao, aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi bir rivayete göre açlık, zulüm, hapishane işçiliği ve toplu infaz yoluyla 40 ila 80 milyon kurban arasında değişen tahminlerle çok sayıda ölümden sorumluydu.

Komünizm Pusuda.

1959 ile 1961 yılları arasında Çin Halk Cumhuriyetinde yaşanmıştı. Büyük Çin Kıtlığı, insanlık tarihindeki en ölümcül ve on milyonlarca kişinin öldüğü kıtlıktır.

Mao’nun Kültür devrimine uymayanların acı sonları.

Doğu Türkistan Cumhuriyeti Çin tarafından 1949 yılında ilhak edildi. Zorla kürtaj, zorunlu kısırlaştırma, zorunlu doğum kontrolü, tecavüz, işkence, beyin yıkama, zorla evlendirme, cinayet sonucu tamı tamına 1 milyondan fazla Uygur Türkü kurban seçilmişti. Bugün hala bu hukuksuzluk devam etmektedir.

Otokrasi ve Çin’in Uygur Türklerinin toplama kampları. (Birikim Dergisi)

Yine Çin 6 Ekim 1950 – 23 Mayıs 1951 tarihinde Tibet’i işgal eder. Dalay Lama liderliğindeki, sürgündeki Tibet hükümeti 200 kişinin öldürüldüğünü savunur. Dalay Lama'nın yandaşları, olaylar ve ardından gerçekleştirilen operasyonlar sırasında 5 bin 700 kişinin tutuklandığını, bin civarında kişinin de yaralandığını ileri sürer.

Çin milletinin karakteri de bu…

Sonuç: Bu yüzyılda Avrupa, Afrika, Amerika kıtalarındaki savaşlarda da Asya Pasifikten daha az kan akıtılmamıştır. Ölüm makinası Asya’da dün olduğu gibi bugün de emperyalist ülkelerin dünya üzerindeki hegemonyalarını sürdürmek için Afganistan, Ukrayna, Suriye, Libya, Yemen, Doğu Türkistan, Irak ve Azerbaycan’da durmamakta, oluk oluk kan akıtılmaktadır. Bugünlerde Çin ve Amerika Birleşik Devleti arasındaki gerginlikler iyiye alamet değil.

Bizim dünyayı daha iyi okuyamayışımız, emperyalist ülkelerin yayılmacı emellerini gerçekleştirmek için terörü desteklemeleri sonucunda 40 yılı aşkın terör belası ile ülkemizde gün geçmesin ki şehit haberleri gelmesin. Bu yetmiyormuş gibi ucuz paralarla yabancılara vatandaşlık verilmesi, mülk satışları yapılması yanında göç, mülteci ve sığınmacılarla ülkemizin demografik yapısının bozulması nedenleriyle uzun yıllar torunlarımız bu sorunlarla uğraşmak zorunda kalacaklardır. Umarım bizler gibi hata yapmazlar. Ancak bizim hatalarımızın bedelini de ödemek zorunda olacaklar. Allah yardımcıları olsun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.