…Ve Türkiye’nin altın çocuğu Arda Güler, “Nereye gidecek” sorularına son noktayı koydu ve “Real Madrid” dedi.

Dile kolay 18 yaşında daha bıyıkları yeni terlemiş bir Türk delikanlısı, dünyanın en büyük iki kulübünden birinin yolunu tuttu.

Barcelona mı, Real Madrid mi?

Tercihini Real’den yana kullandı Arda…

***

Tercih onun saygı duymak lazım.

Oğlumla bile tartışırken, “Arda Güler, Avrupa’ya gitmeli. Gidecekse de B. Dormund, Sevilla, Arsenal, O. Lyon gibi takımlara gitmeli. Oradan bir sıçrama yapmalı.” dedim.

Hatta oğlum: “Marsilya’ya ne dersin! Baba” dedi.

***

“O da olur, ama benim dediğim kulüpler tam bir futbol Pazar yeri.” dedim oğluma…

Bu kulüplerden her hangi birine giderse oradan daha güçlü bir şekilde daha büyük paralara gider, diye günlerce tartıştık durduk, Arda Güler’i…

***

Eee, nasıl tartışmayalım ki, asrın felaketinden sonra televizyonlardan deprem haberlerini izledik.

Sonra seçim maratonu süsledi TV ekranlarını…

Ardından Mauro İcardi’li Galatasaray’ın şampiyonluğu…

…Ve, Cimbom İcardi’yi yeniden kadrosuna katacak mı tartışmaları.

***

Tüm bu gelişmelerin ardından Arda Güler, Galler’e jeneriklik gol atınca, gündem yeniden Arda Güler oldu.

***

Hak etti gündemde olmayı Arda…

Bana göre Türkiye’de hangi takımda oynarsa oynasın, mutlaka gitmeliydi Avrupa’ya Arda Güler.

Fenerbahçe’de kalsaydı.

İnanın büyük tartışmalara konu olurdu.

Belki de seneye Fenerbahçe yerine İstanbul, Kasımpaşa, Karagümrük, Başakşehir gibi takımlarda gözünü açabilirdi, Arda Güler.

Çünkü İstanbul nice yetenekleri yuttu.

Kaybolup gittiler.

***

Arda Güler’in kaybolmaması lazımdı.

O kadar tartışmanın arasında o dünyanın bir numaralı kulübünün yolunu tuttu.

“Hayırlı uğurlu olsun.”

***

85 milyon ülke olarak dua edeceğiz Arda Güler’e…

***

İnşallah başarılı olur Real Madrid’de.

Çünkü onun tercihi oldu Eflatun-beyazlı forma…

***

Barcelona, “Seni alıp tecrübe için kiraya vereceğiz” deyince, Arda Güler Real Madrid’e takımda kalma şartını koydurarak “Evet” dedi.

Maşallah, kendine olan güven on numara…

Real Madrid’e kadroya girip girmeyeceği belli değil, forma giymek hem kendi elinde hem de Teknik Patron Carlo Ancelotti’ye bağlı.

Ama Arda’nın bu sezon başkent Madrid’de kalacağı net.

***

Arda Güler zaten futbol yeteneği ile bizleri büyülüyordu.

Eğer Real Madrid’de temposunu bulursa, son vuruşlarını geliştirirse inanın başarılı olacaktır.

Her şey Arda’nın kendisine bağlı.

Arda medyaya dış dünyaya kulaklarını kapayacak, saha içine odaklanacak.

Arda, duvara astığı ve kendisine idol olarak gördüğü Alex De Souza’nın bile gidemediği Real Madrid’e gitti.

Ne diyordu Alex: “Ben Türkçe konuşursam, Samet işsiz kalır.”

***

Ya da kaleci Muslera, Türkçe’yi anadili gibi konuşmasına rağmen demeçlerini yabanca dille veriyor.

Arda Güler de, Real Madrid’e imza attığı ilk gün “İngilizce biliyorum ama Türkçe konuşacağım” diyerek gönlümüzü de okşadı, Maşallah.

Sahada İngilizce konuş, İspanyolca öğren, bunlar senin için artılar olacaktır.

Ama demeçlerini hep Türkçe olarak vermeye devam et arda.

Hem de gururla göğsünü gere gere Türkçe Konuş Arda Güler.

Yolun açık olsun başarılar.

Türkiye’de hangi takımın taraftarı olursak olalım, hangi rengin sempatizanı olursak olalım, kalbimiz seninle olacak. Cesur yürekli Türk.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.