Başkan Erdoğan, AK Partililere, “Sakın ha… Rehavete kapılmak yok!” diye sıkı sıkıya tembihliyor da…

Pratik durum ne?

Seçime sekiz gün var.

Millet İttifakı, muhtemelen Sinan Oğan’ın da desteğini alarak ikinci tur için var gücüyle bastıracak.

Hoş yine kazanamayacak ama siyasi geleceğini kurtarmak adına her türlü çılgınlığı yapacaktır!

Baksanıza seçimden iki gün sonra, Kemal Kılıçdaroğlu’nun eline tutuşturup okuttukları metin, sanırsınız ki MHP’nin basın bülteniydi.

Tabii ki çok komikti, inandırıcı değildi ve samimiyetten büsbütün uzaktı…

Seçim sürecinde baştan sona HDP üzerinden PKK’ya, küçük ortaklar aracılığıyla da FETÖ’ye güzellemeler yapan aynı Kılıçdaroğlu, adeta cin çarpmışçasına, muazzam bir milliyetçi(!) oldu.

Kemal Bey ya hakikaten bu milleti ahmak filan zannediyor ya da her zaman olduğu gibi akıl hocalarının kumpasına geldi.

Siyasette onbirinci yenilgisini alınca gayet doğaldır ki, muvazenesi allak bullak oldu.

Bunu bir yere kadar anlayışla karşılamak mümkün ve lakin bu kadarı film icabı bile fazla…

Daha doğrusu Kemal Beyin kendisi dahi kendisine inanmıyordur.

***

Masanın küçük hissedarları öyle yüksek bir faiz geliri aldılar ki, tüm servetlerini yatırsaydılar bu kadar çok kazanamazlardı.

Meral Hanım bu masa için “kumar masası” demişti hani…

Demek ki bu durumda, mutat olanın aksine kaybeden, masa oldu.

Levent Kırca hayatta olsaydı da “Olacak O Kadar”ı seçim sonuçlarına ayırsaydı, muhtemelen derdi i, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını verin yeter.”

Ne dedi Kemal Bey?

“Tayyip Erdoğan oyların yüzde ellisini alamadı, dolaysıyla seçimin kaybedeni Cumhur İttifakı ve Erdoğan’dır.”

Bu artık komedya sınırlarını da aştı.

Düpedüz siyasi trajedi…

Piyangodan büyük ikramiye kazananlar, ertesi gün piyango idaresinin kapısına dayanmaz bilakis günler geçmesini bekler k, kazandığı çevreden anlaşılmasın.

Küçük hissedar Ahmet Hoca öyle sevinmiş ve öyle sevinmiş ki, seçimin ertesi CHP listesinden vekil seçilen arkadaşlarını toplayıp, “Partimizin ilk grup toplantısını yaptık” dedi.

( Gerçi kopan kıyamet üzerine, o açıklamasını apar topar sildi ama ne çıkar maksadını ilan etmiş oldu. )

Kemal Kılıçdaroğlu ağzını her açtığında, “Diktatör” ya da “Tek adam” veya “Saray rejimi” diyor ya…

Besbelli ki yakınında aklı başında kimse yok ki Kemal Beye şu uyarıyı yapmıyor:

“Yahu sayın genel başkan, artık diktatör filan deyip durmayın. Erdoğan diktatör olsaydı, nasıl ikinci tura kaldı, niye seçim sonuçları için başımın üstüne dedi.”

Kendi yenilgisinin muhasebe ve muhakemesini ısrarla yapmayan Kılıçdaroğlu, hala adres saptırmaya devam ediyor.

Kısacası, bütün ülke bir kere daha şahit oldu ki CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu darası bile düşmeden işte bu…

Bu kantar bu sıkleti çekmiyor, niye ısrarla üç maymunu oynuyorsunuz ki…

***

Pekii AK Parti daha doğrusu Cumhur İttifakı ne halde, hangi diyarda?

Tamam… Kimse zafer sarhoşluğuyla sızıp kalmış filan değil; tam aksine ihtiyatlı bir tavır sergiliyorlar.

Fakat bu yetmez…

Gördüğüm kadarıyla, “Nasılsa ikinci turu daha büyük bir farkla alırız” şeklinde düşünenler, biraz şımarıklık sergiliyorlar.

Gerek yok.

Neticede bu bir seçimdir ve hiçbir seçimin sonucu çantada keklik değildir.

Baksanıza Tayyip Bey de mütemadiyen uyarıp duruyor.

Bu noktada alarm üretilmelidir.

Başından beri savunduğum gibi Tayyip Bey ikinci turu uzak ara alır.

Eyvallah…

Lakin tek şartla: Heyecan, inanç, istek, gayret, samimiyet…

Bu kavramlardan zerre miskal taviz verilmemeli.

Türkiye’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı bir düzine de yardımcısının olacağı ucube bir iktidarı kaldırma lüksü yok ki, fantezi olsun diye böyle bir tercih yapsın.

Bereket versin ki Türkiye de zaten bu tercihi yapmadı; ama ikinci tur için kimse gevşememeli, atalete düşmemeli…

Bu ülkenin ve bu milletin cumhuriyetin ikinci yüz yılında daha yapacak çok işi var.

Macera aramanın zamanı hiç mi hiç değil.

Sormaktan bile hicap ediyorum…

Söyler misiniz Allah aşkınıza, yüreğinde vatan sevgisi olan kim, 28 Mayıs’tan sonra ülkenin yeniden terör sarmalına düşmesini ister?

Baksanıza…

Doğu’da PKK, Batı’da FETÖ bekliyor:

Millet İttifakı kazansın ki, yeniden davul zurna çalıp kutlama yapalım.

Bugün 19 MAYIS…

Bugünün bu vatan için ne anlama geldiğini bilen bir kimse, nasıl olur da yeniden esaret günlerine gidecek bir yol için taş döşer?

Tayyip Erdoğan’ı desteklerken gerekçe olarak, “O kusursuzdur, ülkede yaşanan bir ekonomik sorun yoktur” demedik, demiyoruz da…

Haşa, Tayyip Bey melek değil ki hatadan ari sayalım.

Hatası da var, kusuru da…

Lakin şimdilik O’nun yerine koyacağımız biri yok.

Mesele bu kadar basit…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.