Bazen bir konuda birkaç satır yazarak gözünüze çarpan, kulağınıza çalınanlarla birlikte yaşamın gerçeklerini aktarmak istersiniz.

Her konuda olduğu gibi, istemek kolaydır; ama istediğiniz şeyi yapmak istemek kadar kolay değildir.

Mesela, eğer sizin başınıza gelmediyse, suçsuz yere yıllarca bir hücrede yaşmaya çalışan birinin duygularını, düşüncelerini, hasretini nereden bileceksiniz ki yazasınız!

Mesela, haksızlığa ya da iftiraya uğramış birinin kalbindeki kırıkların ve beynindeki soruların acısını siz de tatmamış iseniz, nasıl anlatırsınız acaba!

Mesela, yaşlı bir alzaymır hastasıyla birlikte yaşamak ve ona bakmak zorunda kalmamış iseniz, ne hastayı anlatabilirsiniz, ne de onunla yaşayan kişinin duygularını!

Mesela,ıssız bir koyda güneşin doğuşunu ya da batışını izlemediyseniz, doğadaki o büyülü güzelliği tasvir etmeniz ne kadar mümkün olabilir ki!

Mesela, sevdiğinizin elinden tutup sahilde savrulan rüzgârla ve çırpınan dalgalarla birlikte hiç yürümediyseniz, sevgiyi ve o mutluluk hissini nasıl tanımlarınız!

Eğer bunları yaşamadan yüreğinizi sıvayıp, düşlerinize sığınarak birkaç kelam etmeye kalkarsanız; bu da cennet veya cehennemi anlatmanız gibi olur ancak!

Oysa gerçeklerin acılarını ve mutluluklarını yaşayanlara sormak gerekir.

Yaşanmamış olanları tahmin etmek ve öngörüde bulunmayı salt yazar takımı değil, herkes becerir.

Mesela, kışın ağır geçtiği kentlerde önümüzdeki aylarda doğalgaz faturalarının getireceği acının dermansızlığını yazmak kolaydır.

Mesela, askıda ekmekten sonra, askıda peynir de olur mu acaba, diye bekleyen birinin de duygularını yazabilirsiniz!

Karnı tok ve yarın endişesi olmadan sıcak bir odada süslü kelimelerle püsküllü tümceler de kurulur elbet; kurulur ama hiç "açlığa neyse de soğuğa dayanamadık, cami avlusundan bir tabut çalıp yaktık, Tanrı affetsin," diyen biriyle bir olur mu o cümleler!

Yani, yaz güneşinin altında terlerken, kış ayazında üşümeyi; ya da kış ayazında donarken, sıcakta terlemeyi anlatmak ne kadar inandırıcı olur ki!

Gerçekleri gerçeklerle yaşayanlar bilir; ama onlar da hayaller ve yalanlarla yaşıyorsa, işte o zaman mesele var demektir!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.