Seçildiği şehirde efsane olmuş siyasetçiler vardır. Peki ya Erzurum’da marka olmuş bir siyasetçi var mı? Siyasi hayatı biten siyasetçi neden bu şehirden göç eder? 31 Mart 2024 Pazar günü yerel seçimler için sandık başına gideceğiz. Hepimiz biliyoruz ki, adaylar talip olsalar da son sözü genel başkanlar söyleyecek.
‘Yazın tozu, kışın buzu dert’ veya ‘Karadır kışı, davundur kargışı’ ya da eskilerin ‘Bu şehrin üç korkusu, Kış, Rus ve Ramazan’ dediği Erzurum’a bu yıl kış erken geldi. Yağan kar ile bir kez daha görüldü ki, şehrin insanına yeterince değer verilmiyor.
Kaldırımlarda yürürken kayıp düşebilir, çatıdan başınıza düşen buzla sakatlanabilirsiniz. Soluduğunuz kirli havayla hasta olabilir, sokaklardaki başıboş köpeklerin saldırısına uğrayabilirsiniz.
Oysaki bu sorunların çözümü çok kolay ve yapıldığı zaman insana değer verildiği ortaya çıkacak. Alttan ısıtmalı kaldırımlarla, çatıda kar buz eritme sistemleriyle, rüzgâr yönüne göre planlanan yapılaşmayla, en azından kış aylarında sokak hayvanlarının barınaklara alınmasıyla bu sorunlar halledilebilir.
Hatırlayın lütfen, birkaç yıl önce yapılan ısıtmalı duraklar, yapanlara ödül kazandırmıştı, halk nezdinde de iltifat almıştı. Hem belediyecilik, ‘Beşikten mezara kadar hizmet’ değil mi? O halde neden yağan her kar’ın altında kalıyoruz? İnsana değer verilmediği için değil mi bu şehrin nüfusu sürekli eriyor.
Dünyada kış yaşayan tek şehir biz değiliz, el âlem kar’ı kış’ı nimet olarak görürken, neden hep külfeti bize kalıyor? Yeni seçilecek başkanlara tavsiyem lütfen kış kentlerini bir inceleyin ve insanlara nasıl değer verildiğini bir görün.
Aksi halde sizlerden önce seçilmiş başkanlar gibi sizler de bedduayla anılacaksınız..!
Seçim zamanı yazılacak yazı mi bu şimdi.