Vatan hainleri resmen kudurdu.
Alçakça saldırıyorlar.
Arkadan geliyor, enseye sıkıyor, pusu kuruyor otobüs, TIR, kamyon yakıyorlar.
***
Amaç sadece cinayet işlemek değil, insanlara "ne oluyor, ülke olarak ne yapıyor, nereden geliyor, nereye gidiyoruz" da dedirtmek, kısaca bir umutsuzluk ortamı oluşturmak.
***
Bu ortam da sanki oluştu gibi!
***
Kafamız hayli karışık.
Hevesimiz ve heyecanımız tükenme noktasında.
Canımız öylesine sıkkın ki, sokağa çıkmak bile istemiyoruz.
Son zamanlarda gülmeyi adeta unutur olduk.
***
Ne derseniz deyin, korkuyoruz.
Bu korku ve endişe çoğu evde daha bariz hissediliyor.
Evladı askerde olan, ya da güvenlik gücü sıfatıyla görev yapan ana-babaların gözlerine bugünlerde uyku girmediği bir gerçek.
***
Anlayacağınız kaygımız, evlatlarımızın geleceği adınadır.
Yoksa verilecek bir can!
"Feda olsun" der çıkarsınız işin içinden ama, kazın ayağı hiç de öyle değil!
***
Dikkat ediyor musunuz bilemem de, Erzurum'un çevresi ateş çemberiyle sarılmış durumda, cayır cayır yanıyor.
***
Erzurum'a 5 ana yoldan ulaşmak veya diğer illere yine bu yollardan gitmek mümkün.
***
Bunlardan biri Çat-Karlıova-Bingöl yolu ki, en tehlikeli olanı ve tedirgin edeni.
Bundan olsa gerek, çoğu insan mecbur kalmadığı müddetçe bu yolu kullanmak istemez, daha uygun olan tarafı seçer.
***
Şimdilerde bu yol özellikle 25 plakalı araçlar için çok riskli.
Bu sebeple sanki kullanılmıyor gibi.
***
Bir diğeri Erzincan yolu.
Sansa Deresi'nin "tehlikeli" olduğu yıllarda dualarla geçilen bu yol, sonraki yıllarda yeni yüzüyle birlikte"rahat aşılır" hale gelmişti, yine tıkandı!
***
Geçen gün 7-8 aracın, "şov yaparcasına" hainler tarafından yakıldığı Erzincan yolu, o eski güvenli yol olma özelliğini kaybetmiş durumda.
***
Sefere çıkan en izansız insanın bile ağzından duadır dökülüyor.
***
Karadeniz'e açılan Erzurum-Bayburt ve Erzurum-Arvin yollarında terör tehlikesi yok, ama bu yollar da işimize fazla yaramıyor.
Çünkü sebze, meyve, gıda ve diğer ihtiyaç maddelerinin çoğu Erzurum'a Karadeniz'den değil, Antalya'dan, Mersin'den, istanbul'dan geliyor.
***
Kars-Ağrı yolunda da terör tehlikesi yoğunlukta.
Teröristlerin Horasan'ın az ötesindeki Karaurgan Beldesi'ne kadar sokulması, işin vehametini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermeye yetiyor.
***
Terörün yoğun yaşandığı bölgemize kamyon şoförleri gelmek istemiyor.
Niye gelsinler ki?
Siz olsanız gelir misiniz?
***
Cesaret gösterenlerin kamyonlarının cayır cayır yanışını dehşet dolu gözlerle ekranlardan izlemiyor muyuz?
Koyun kendinizi bir kamyon sürücüsünün yerine, empati yapın yani.
Ekranlarda o dehşet dolu olayları izleyen birisi olarak, size çuval dolusu para önerseler "tamam" der çıkar mısınız yola, hiç sanmam.
***
Erzurum aslında "doğal olmayan bir afeti yaşıyor!"
Afetin doğal olanı sel'dir, deprem'dir, yangın'dır...
Doloyasıyla doğal afet, yakar, yıkar, ezer geçer.
Çok yaşadık biz o afetleri.
***
E şimdi de yanıyoruz!
***
Kamyonların yakılması...
Ocakların yıkılması...
Yolların tıkanması...
Dolayısıyla ekonominin darbe yemesi de bir afet değil midir?
***
Sonuçta zarar, zarardır.
Bu zarar ister doğal yoldan olsun, ister olmasın.
Her iki şartta da canını yakıyor insanın.
***
PKK hedefine Erzurum'u almış durumda.
Diyorum ki, acaba seçimler öncesinde Selahattin Demirtaş'ın Erzurum mitingi öncesi ve sonrasında yaşanan ya da yaşatılan olayların rövanşı mı alınıyor?
***
Birilerinin bu soruya cevap vermesi gerekiyor.
***
Sadece cevap yetmez elbet.
Erzurum'a sahip çıkıldığının da gösterilmesi lazım.
Çünkü bu bölgede "ülkenin ayakta kalan tek kalesidir Erzurum!"
***
Abdülhamit Han'ın dediği gibi:
"Erzurum'a sahip çıkmak gerek lala... Çünkü Erzurum düşerse, ülke düşer!"
Özet budur.