Oğuzhan Yavuz, bir süre önce DSİ Erzurum Bölge Müdürlüğü’ne atanmıştı.

Trabzonlu bürokrat, en son Ankara’da Barajlar Daire Başkan Yardımcılığı görevinde bulunuyordu.

Geldiği günden beri çalışkanlığı ve sürekli sahada olması sebebiyle dikkat çeken biri haline gelen Oğuzhan Yavuz için mesai mefhumu diye bir şey yoktu.

Zaten yakın çalışma arkadaşları, onun gece geç saatlere kadar çalıştığını ve kısa sürede kurumda bir farkındalık ortaya koyduğunu söyler dururdu.

Dur durak bilmeyen biri.

Bizim de gözlemlerimiz, duyumlarımız o yönde.

Tam bir atom karınca.

Kendisi de henüz yeni olan hemşehrisi yeni spor İl Müdürü Birdal Öztürk gibi çıktı.

Bu cümleleri laf olsun torba dolsun diye kurmadım elbet.

Sadete gelmek gerekirse, anlatmak istediğim şudur.

Yıllardan beridir adı konulan ama kendi ortada olmayan Erzurum’un en önemli projelerinden biri olarak gördüğüm Söylemez Barajı’na 50 milyon gibi önemli bir miktarda ödenek ayrıldı ve bu çok çok güzel bir haber.

Böyle bir haberin yapılmasının kuşkusuz DSİ’nin çiçeği burnundaki bölge müdürüyle de bir ilgisi olsa gerek diye düşünenlerdenim.

***

Öyle ya. Ne de olsa bugün DSİ’nin başında bulunan kişi daha bir süre önce Ankara’da Barajlar Dairesi’nin iki numaralı adamıydı.

Kurumunda barajlar ile anılan bir isimdi.

Yıllardır da Söylemez için böyle bir haber beklentimiz de sır değildi.

Haksızlık etmek istemem.

Elbette ki böyle bir gelişme sadece Bölge müdüründen kaynaklı olamaz.

Siyasilerin de bunda büyük payı var.

Ama bana göre böylesine önemli bir projeye artık ciddi bakılır olmasında kesinlikle ve kesinlikle yeni bölge müdürünün rolü vardır.

En azından ayağıuğurlu geldi deyip olayı tatlı yere bağlayalım.

Mesele kolay bir mesele değildir.

350 bin dekarlık bir alanın sulama ve de tamamlandığında önemli miktarda enerji üretecek bir projeden bahsediyorum.

Tebrik ve takdirlerim ve dahi alkışlarım bizatihi Oğuzhan müdüredir.

Ben bu golün asistini yeni müdürümüze yazdım.

Bu benim son kararımdır, nokta.

Seviyorum böyle yapanları be!

Bir çoğuna göre gereksiz laf kalabalıkları oluyor diye kınanan facebook paylaşımlarının bir çoğundan ben hep memnun kalıyorum, hem de güzel kazanımlar elde ediyorum.

‘Kitapkurdu’ olarak tanıdığımız, bu köşede daha önce bu özelliğine bir köşe yazısı ile vurgu yaptığım işinsanı değerli ağabeyim Cafer Burucu’nun önceki günkü bir paylaşımı daha çok hoşuma gitti.

Bu tür sosyal medya platformlarının ne kadar da önemli ve değerli olduğunu koyan o paylaşımda Cafer ağabey sömestride okunması gereken kitap ve yazar listesini sıralamış.

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz.

Okursunuz, okumazsınız.

O sizin bileceğiniz iş.

Ama Cafer ağabeyi kesinlikle arkadaşlarını meşgul etmemiş, güzel bir alışkanlığa sevketmiş.

İşte her görüşmelerimizde kitap sohbetlerine bayıldığım Burucu’nun tatilde gençlere önerdiğini söylediğive kendilerine büyük değer katacağına inandığını belirttiği o kitap:

1-Diriliş neslinin Amentüsü (Sezai Karakoç)

2-Yaşamak (Cahit Zarifoğlu)

3-Geleceğimiz de İslam var (Roger Garaudy)

4-Yoksulluk içimizde (Mustafa Kutlu)

5-Müslümanca düşünce üzerine denemeler (Rasim Özdenören)

6-Kırk Ambar (Cemil Meriç)

7-Yitik Cennet (Sezai Karakoç)

8-Mızraklı İlmihal (Semerkant yayınları)

9-Bu Ülke (Cemil Meriç)

10-Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi Tarihi (Osman Turan).

TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Bilenle tartışabilirsin, bilmeyenle de tartışabilirsin. Ama bildiğini sananla tartışmak ahmaklıktır! (Konfüçyüs)

DUVARIN DİLİ : Mutluluğu bulan bize de konum atsın!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.