Efsane kentsel dönüşüme sahne olan 3 kümbetler bölgesinde geceler mahzun, geceler yetim..
Kentsel dönüşüm çalışmaları ile özellikle tarihi yapılar ile il merkezinin açık hava müzesine dönüştüğü bir gerçek.
Özellikle de sayıları bu yıl biraz daha artmış görünen yerli turistlerin, kentsel dönüşümdeki bu efsane icraatın karşısında şaşkınlıklarını ve dahi hayranlıklarını gizlemedikleri de bir hakikat.
TOKİ başta olmak üzere, gerek bakanlığın ve gerekse yerel yöneticilerin, eski, yeni, hepsinin çok kıymetli emeklerinin olduğu da bilinen bir şey.
Üstelik de bunlar yapılırken bir çok ilin aksine burada fazla mağduriyetin yaşanmamasının da alkışa layık olduğu apaçık ortada.
Ne var ki,
Ve fakat.
İşte özellikle de 3 kümbetlerin bulunduğu, Erzurum Müzesi’nin de yeraldığı alan geceleri az biraz hüzünlü.
Gündüzünün aksine kalenin etrafı tamam da, 3 Kümbetler civarı geceleri bir başka mahzun.
Sebebi de aşırı karanlıkta oluşu, in-cin top oynuyor oluşu.
Hem de öyle böyle değil, zifiri karanlık.
Tabiri caizse, dere geçilmiş, çayda boğulunmuş.
Gündüzüne benzemeyen gecesi ile büyük bir çelişkiyi içinde barındırıyor.
..Ve ve bu durum, geceleri de alanı gezmek isteyenleri hayal kırıklığına uğratıyor, ah çektiriyor.
TOKİ’nin küçük bir dokunuşu şart oğlu şart olmuş.
Işıklandırma sayesinde gecesi ile gündüzünün değişmeyeceği bir alan, herkesin, herkeslerin beklentisidir.
Ve hülasa-i kelam, bu benim son kararımdır..
---
BABA SÖZLER : Bir ara insanları tanıdığımı sandım. Sonra sandığımı anladım.(Freud)
DUVARIN DİLİ : Küme düşse de hayallerim, şampiyonluğa oynar gülüşlerim.