‘‘Lozan Antlaşması 100 yıl süreli yapılmıştır. Türkiye’nin madenlerini çıkarması yasaktır. Antlaşmanın süresi 2023 yılında dolacak ve 2023’den itibaren madenlerimizi çıkarıp, hızla gelişen bir ülke olacağız’’ diye bilirken, 2023 yılının ilk yarısını uğurladık. Hakikaten de var mı bu işin aslı astarı diye sormadan da edemiyoruz.
Lozan Antlaşmasının süreli olmadığını, Türkiye’nin bor ve petrol başta olmak üzere madenlerinin çıkarılmasını engelleyen bir madde veya düzenleme yok. O nedenle madenlerimizi çıkarmamızı engelleyen gizli düzenlemeler olup olmadığını en kritik konumdaki üç kaynağın, bor, petrol ve doğal gaz çıkarılıp çıkarılmadığını inceleyerek anlayabiliriz.
Dünyadaki bor rezervin yüzde 73,2’si Türkiye’de. Üretimde yüzde 48 ile birinci sıradayız. İhtiyacımızı karşıladıktan sonrasını ihraç ediyoruz. Saptanmış petrol rezervi 334 milyon varil, doğalgaz rezervi ise 3 milyar 700 milyon metreküp. Günlük tüketim 503 bin varil ham petrolün 51 bin varilini kendi kaynaklarımızdan, kalanını ise ithalatla karşılıyoruz. Yıllık tükettiğimiz 48 milyar 800 milyon metreküp doğal gazın 398 milyon metreküpünü de kendimiz üretip, kalan kısmını da dışarıdan alıyoruz.
Bor sektör raporundaki veriler Türkiye’nin dünyada en büyük rezerve ve üretime sahip olduğunu ortaya koyuyor. Ham petrol ve doğal gaz sektör raporuna göre, Avrupa’nın en fazla sondaj yapan ülkesiyiz. Bu bilgi ve veriler bize Türkiye’nin madenleri konusunda herhangi bir engelle karşılaşmadığını açıkça gösteriyor. Devletin resmi raporlarından görüyoruz ki, doğal kaynaklarımızı arıyoruz ve bulduklarımızı devreye alabiliyoruz.
2022 Eylül ayında Erzurum Tekman’da sondaj çalışmaları başlamış ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’de, "Bakın şu anda Tekman'da petrol sondajı yapılıyor, müthiş petrol çıkacak" diye müjdelemişti. Sahi ne oldu o iş? Yine tarihi vesikalarda Erzurum Pasinler’de de Rusların petrol çıkardığı, Altın başak köyünde temelleri ve sondaj borusu halen daha duran,köreltilmiş kaynaklar olduğu biliniyor. (Detaylar; ‘’Petrol akar, Erzurum bakar’’ başlıklı yazımda)
Toparlarsam, ülkemizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023, şehir efsanesinden başka bir şey değil. Söyledik, inandık, umutlandık ama artık tarihin çöplüğüne atma zamanı geldi. Çünkü, artık bu işin suyu çıktı…
Son yıllardaki açıklamalar ve siyasilerin verdiği bilgiler lozandan daha karanlık!
Her seçim öncesi bu yalanlar dolaşıyor ama seçimden sonra hepsi rafa kalkıyor… Olanıda bilmediğimiz gibi açık, şeffaf ve güvenilir hiçbir şey yok…!