Tedavi ettiği hastanın istenmeyen bir şey başına geldiğinde direk doktoru suçlamak ve cezalandırmak anarşi ve terör ile dahi açıklanamaz. Doktorun hatasını tahmin ettiğinde kanunlar var, insanlar gider kanunlar ve hukuk dâhilinde şikâyetini yaparlar!

Doktorlar ve sağlık çalışanları hayatımızda önemli yerleri olan insanlardır. Her insanın mutlaka defalarca hastalıklarını anlattığı, çareler sorduğu, ameliyatlarda canını teslim ettiği insanlardır; doktorlar ve sağlık çalışanları. Ve yaşayan her insan mutlaka bir gün bir doktora ve hastaneye ve sağlık çalışanlarına ihtiyaç duyar!

Bir barbarlık alameti olan, eğitimsiz insanların başvurduğu şiddet ne yazık ki; sağlıklı hayat sürdürmemizde yardımcı olan doktorlarımızı alternatifler aramaya, işlerini terk etmeye kadar vardırdı.

Kabul etmeliyiz ki; tıp ilmi kolay yapılmıyor. İçimizde daha zeki ve çalışkan insanlar ancak doktor olabiliyorlar. Kimseye daha az zeki demek istemiyorum. Elbette bunu kendime de söyleyemem. Ancak doktorlara şiddet uygulamak, oturduğu dalı kesen insanın haline benzer. Doktor hastayı muayene etmeyecek, gerekli tedaviyi yapmayacaksa insanlar hastalandıklarında ya üfürükçüye veya eskiden olduğu gibi kocakarı ilaçları satıcılarına veya şarlatanlara tedavi olmak için gidecekler(!), başka alternatif yok!

Ve şiddet kafalılar tarafından uygulanan bu kabul edilemeyecek tehdit, dayak, darp, hakaret, silahla yaralama veya ölüm gibi olaylara maruz kalmakla; tedavilerdeki şansımızı azaltıyor ve kaybediyoruz. Çünkü doktor karşısındakinin niyetini bilemez ve okuyamaz! Bu yüzden de her muayene için gelen hasta veya yakınına acaba bana şiddet mi uygulayacak endişesi ile hastasına bakacak ve ona göre tedbirli davranacaktır.

Bir adım ilerisinde ne olacak derseniz? Bir gün ameliyat olacak cerrah, muayene olacak, acil müdahale edecek bir doktor bulamayacağız!

Şimdiden birçok doktorumuzun yurt dışına gitmek için müracaat ettiklerini ve gittiklerini biliyorum. Bu yirmi yıllık emeğinin karşılığında kendisini güvende hissedemediği için kendisini sağlama alma düşüncesinden başka bir şey değildir.

Bir anestezi uzmanı doktor ve çok değerli bir arkadaşım var, geçende telefonla konuştuk. Koskoca hastanenin hem ameliyatlarından hem de covid için ayrılmış bölümden sorumlu. İşini yapmaktan korkar olmuş.

Yoğun bakımda yatan bir hasta arkadaşım için doktorlar ümit az olduğundan dolayı başka bir hastaneye naklini istemişler. Araya bazı dostlarımızın girmesi ile ve çocuklarıyla konuşup teminat aldıktan sonra hastanın tedavisine aynı hastanede devam edilebildi.

Tedavi ettiği hastanın istenmeyen bir şey başına geldiğinde direk doktoru suçlamak ve cezalandırmak anarşi ve terör ile dahi açıklanamaz. Doktorun hatasını tahmin ettiğinde kanunlar var, insanlar gider kanunlar ve hukuk dâhilinde şikâyetini yaparlar!

Kanunlarımızın yürütme bölümünde ciddi problemler olduğunu düşünüyorum. Hasta yakınları acile geliyorlar, doktor ve sağlık çalışanlarını darp ediyorlar. Polis geliyor, saldırganları karakola götürüyor, yarım saat sonra zanlılar serbest bırakılıyorlar ve aynı kişiler acili tekrar basıyorlar. Bunu televizyonda haberlerde izlediğimde dehşete düştüm! Nasıl olur demeyin, oluyor işte!

Defalarca eski eşinden tehdit alan bir bayanın da dün onbeş bıçak darbesi ile genç yaşta katledildikten sonra cenaze namazını kıldıran hoca cemaate hakkınızı helal ediyor musunuz diye sordu! İnanılacak gibi değil!

Devlet bütün doktorlara, sağlık çalışanlarına, bayanlara, çocuklara yapılan tehditleri kendi üzerine almalı, sorumluluğu devlet vicdanında duymalı ve gereğini mutlaka yapmalıdır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.