Vedat REFAYELİ

Taner Aykut, dün itibariyle 50’nci yaşına giren Erzurumspor’un süper lige çıkan o efsane takımın oyuncularındandır. 1990’lı yılların sonlarında Türk futboluna damgasını vuran oyunculardan olan o Taner Aykut, bugün spordan ve dolayısıyla futboldan tamamen kopmuş şekilde yaşamını sürdürüyor.

Halen Atatürk Anadolu Lisesi’nde müdür yardımcılığı yapan Taner, futboldan o kadar uzak ki Erzurumspor’un maçlarını bile takip etmiyor. Sadece Erzurumspor’un maçı mı, süper lig maçları da onun için çok da tın! Önceki gün bir lokalde gördüm onu. Yıllar olmuştu görmeyeli. Arkadaşları masada kağıt oyunu oynarken o yanda onları seyrediyordu. Arkasında G.Saray’ın Osmanlı ile maçını TV veriyor, dikkat ediyorum zerre dönüp bakmıyor.

O kadar futboldan soğumuş ki, anlamak mümkün değil. Sebat, Şeker, Hatay gibi takımlarda da oynamasına rağmen bu kadar futboldan kopmasını, koparılmış olmasını anlamış değilim. Biraz konuştuk, ‘’Şu an sadece işime motive olmuş durumdayım. Futbol benim için o gün başladı ve bitti!’’ dedi. Aslında ağzı doluydu, konuşacak çok şeyi vardı ama belli ki susmayı tercih ediyor, kimseyi kırmak istemiyor. Doğrusu 1.ligde Erzurum’u temsil eden bir takımımızın olmasına rağmen Taner gibi eski efsanelerin uzak durmasını, tutulmasını anlamadım, anlamam da mümkün görünmüyor.

Burada sadece suçun Taner’de değil, kulüp yönetimlerinde de olduğunu düşünüyorum. Böylesine eğitimli ve değerli bir efsane oyuncunun bir şekilde o kulüple ilişkilendirilmiş olması gerekmez miydi?