Anadolu’da en eski Selçuklu minaresi olan Erzurum Kalesi içindeki Tarihi Saat Kulesi, Erzurum Rövöle ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından onarıma alındı. Erzurum Müze Müdürlüğü’nün talebi doğrultusunda onarıma alınan saat kulesinde çalışmalar 1 ay sürecek. Konuyla ilgili bilgi veren Erzurum Müze Müdürü Mustafa Erkmen, saat Kulesinin onarımının 1 ay süreceğini, saatin eskisi gibi devamlı bir şekilde çalışacağını söyledi. Erkmen, “Müze Müdürlüğümüzün talepleri doğrultusunda Tarihi saat Kulesinin onarımın teknik işleri Erzurum Rölöve ve Anıtlar Bölge Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılarak onarımına başlatılmıştır. 43 bin TL ödenekle 1 ay içerisinde çalışmalarının tamamlanması hedeflendi. Bu onarım için Kültür Tabiatları kurumundan izin alındı. İl Özel İdaresi Müdürlüğü'nden ayrılan ödenekle Kültür Müdürlüğü'nün restore ettirdiği tarihi saat kulesi için ilk çalışmalar önceki gün başlatıldı. Tarihi saat kulesi baştan aşağı yenilecek. Üstteki ahşap imalatlar onarılacak, kurşun yenilecek. Onarım yapıldıktan sonra saat kurulacak. Akrep ve yelkovanların çalışmasını sağlayan çarkların değiştirilmesi için çalışmaları gerçekleştirilecek. Tarihi Saat kulesinin saati eskisi gibi devamlı bir şekilde çalışacak. “ dedi.
TARİHİ SAAT KULESİ
Erzurum iç kalede yaklaşık 2 bin metre rakımda yer almaktadır. Diğer bir adı da saat kulesidir. Diğer bir özelliğiyse savaş zamanında gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Saat Minarenin şerefe kısmının altında yer almaktadır. Şerefe gövdesinde yer alan kitabeye göre Saltuklu Emirlerinden Muzaffer Gazi Bin Ebu Kasım Tarafından 1124-1132 yılları arasında yaptırılmıştır. İç kale sur duvarlarının üzerinden yükselen minarenin kaide kısmında malzeme iki renkli kesme taştır. Minarenin kaide kısmından sonra gelen gövde kısmı tuğla malzemeyle örülmüştür. Yüksekliği 30 m civarındadır. Silindirik gövde aşağıdan yukarıya doğru daralır. Tuğlaların yatay, dikey ve çapraz dizilmesi sonucu gövde kısmı örülmüştür. Bu düzenleme sonucunda karşılaşılan geometrik kompozisyon süslemeye dahil edilebilir. Yine şerefe kısmının altında yer alan ve minarenin yapılış tarihini ve banisinin adını veren kufi karakterli kitabe de süslemeye dahildir. Ayrıca kitabetik kısmının üst kısmında yer alan şerefe kısmının altında tuğlaların sırlı ve sırsız şekilde kullanılmasından ötürü baklava motifi oluşturulmuştur. Şerefe kısmının üstünde yer alan petek ve külah kısmı orijinalliğini koruyamayarak günümüze ulaşmıştır. Ahşap malzemeli olan şerefe kısmı barok düzenlemeyi andırır niteliktedir ve burada saat kulesinin çanı görülmektedir. Yapı önemini Anadolu’da yapılmış en eski minarelerden alır.
TARİHİ SAAT KULESİ
Erzurum iç kalede yaklaşık 2 bin metre rakımda yer almaktadır. Diğer bir adı da saat kulesidir. Diğer bir özelliğiyse savaş zamanında gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Saat Minarenin şerefe kısmının altında yer almaktadır. Şerefe gövdesinde yer alan kitabeye göre Saltuklu Emirlerinden Muzaffer Gazi Bin Ebu Kasım Tarafından 1124-1132 yılları arasında yaptırılmıştır. İç kale sur duvarlarının üzerinden yükselen minarenin kaide kısmında malzeme iki renkli kesme taştır. Minarenin kaide kısmından sonra gelen gövde kısmı tuğla malzemeyle örülmüştür. Yüksekliği 30 m civarındadır. Silindirik gövde aşağıdan yukarıya doğru daralır. Tuğlaların yatay, dikey ve çapraz dizilmesi sonucu gövde kısmı örülmüştür. Bu düzenleme sonucunda karşılaşılan geometrik kompozisyon süslemeye dahil edilebilir. Yine şerefe kısmının altında yer alan ve minarenin yapılış tarihini ve banisinin adını veren kufi karakterli kitabe de süslemeye dahildir. Ayrıca kitabetik kısmının üst kısmında yer alan şerefe kısmının altında tuğlaların sırlı ve sırsız şekilde kullanılmasından ötürü baklava motifi oluşturulmuştur. Şerefe kısmının üstünde yer alan petek ve külah kısmı orijinalliğini koruyamayarak günümüze ulaşmıştır. Ahşap malzemeli olan şerefe kısmı barok düzenlemeyi andırır niteliktedir ve burada saat kulesinin çanı görülmektedir. Yapı önemini Anadolu’da yapılmış en eski minarelerden alır.
Editör
Son Güncelleme: 20.09.2013 16:20
daha bir kaç yıl öncesine kadar çalışan bu saate 160 yıldır çalışmıyordu demek ayıp değil mi?