Hükümet bu sorunun farkında mı değil mi doğrusu bilmiyorum. Lakin biz uyarmaya devam edeceğiz:

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğinden beri sanki birileri planlı ve programlı bir şekilde kamu hizmetlerini sabote ediyor, vatandaşa kötü muamelede bulunuyor, devlet hizmetlerini rölantiye alıyor!

İstiyorlar ki, vatandaş artık zıvanadan çıksın ve kamuda karşılaştığı haksız ve yalan yanlış işlemlerden ötürü hükümete ver yansın etsin.

Nitekim bu amellerinde de kısmen başarılı oluyorlar.

Son günlerde karşılaştığım hemen herkes ya hükümete ver yansın ediyor, ya da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yerden yere çalıyor.

İşin garip yanı bu durumdan iktidarın tam da göbeğindeki isimler de müşteki…

Misal diyorlar ki, “FETÖ muhipleri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni etkisiz ve değersiz hale getirmek için memurlar eliyle vatandaşa postun kıllarını saydırıyor.”

Nasıl ki bir zamanlar FETÖ tehlikesi karşısında eleştiride bulunan herkese “siz Müslüman düşmanısınız” diye çıkışan kimi sözde AK Parti akil insanları vardıysa, şimdi de ortaya çıkan eleştirilere anında ağız dolusu küfürle cevap veren benzer tipler mevcut!

Yani ya bilerek gerçeklerin üstünün örtülmesini istiyorlar ya da aşırı derecede salak oldukları için yaşanan çirkinlikleri görmüyorlar.

Vatandaş, kamu hizmetlerinden ve kamuda karşılaştıkları uygulamadan hiç mi ama hiç memnun değil.

İnanmıyorsanız eğer hemen her dakika başı yaptırdığınız anketlerden birini de bu mesele üzerine yoğunlaştırın.

Göreceksiniz ki kamu adına amel eden ve kamu adına hüküm veren bir takım kimseler, ya kendilerini aşırı derecede sorumsuz görüyorlar yahut da sanki birilerinden emir almışçasına vatandaşı tahrik edecek tavır takınıyorlar.

Bazı bakanlıklar var ki evlere şenlik…

Ne bakan olan zat için vatandaşın bir önemi var, ne de o bakanlık bünyesinde çalışan yöneticisinden memuruna kimse için halkın bir değeri…

Bu sebeple şu “dışarıdan” atanıp aşırı yetkili kılınan kimselerin çoğunun tez zamanda gönderilmesi gerekiyor.

Çünkü adamlar kendilerini şirket genel müdürü zannediyor, vatandaşı da etinden sütünden yararlanılması gereken potansiyel müşteri nazarında görüyor.

Hal öyle olunca o yetkilinin altındaki memurlar da vatandaşa zerre kadar itibar etmiyor.

Nasılsa hesap soran yok, fatura ödettiren yok, bedel isteyen yok!

Bizden demesi.

Elbette takdir hükümetindir ve Tayyip Bey’indir.

Lakin bu söylediklerimizin doğru olup olmadığını test etmek hiç mi hiç zor bir şey değil.

İnanmıyorsanız…

Anadolu şehirlerine müfettişleri gönderin incelesinler.

Siz de göreceksiniz ki bizim yazdıklarımız az bile…

Kripto artıkları kamuda istedikleri gibi cirit atmaya devam ediyorlar!

Bunu söylemek benim de canımı yakıyor, ama ne yazık ki gerçek…

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden vazgeçilmesi ve bunun için de ahalinin zihnen hazır hale getirilmesi için birileri düğmeye çoktan basmış durumda…

Yoksa bu kadar çarpık şeyler bir anda olmazdı.

Kaynak: Palandöken