ÇEVRE İNSANA KUTLU EMANETTİR

Yasemin POLAT - [email protected]

08 Haziran 2013 Cumartesi 09:15
ÇEVRE İNSANA KUTLU  EMANETTİR
    Çevre kavramı; genel anlamda insanları yaşamlarını sürdürdükleri ortak alandır. İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek için sadece ortak bir alana ihtiyaç duymazlar. Canlı ve cansız tüm varlıklara ihtiyaç duyarlar. Bu noktadan hareketle insanoğlu var olduğu günden beri doğaya hâkimiyet kurmak için mücadele vermiştir. Bu mücadelesi sonucunda doğa varlıklarının bir kısmını değiştirmiştir. Bunun yanı sıra doğa varlıklarının aşırı kullanımı nedeniyle çevresel yıkım düzeyine varan sonuçlar yaratmıştır.
 
         Hava kirliliği, su kirliliği, erozyon, iklim değişiklikleri, ozon tabakasının delinmesi gibi birkaç örnek insanoğlunun yıkıcı faaliyetleri sonucunda ortaya çıkmıştır. Önlem alınmadığı takdirde bu sorunlar büyüyecek ve önüne geçilemez bir hal alacaktır.         
        Çağımızda küresel ısınma olarak adlandırdığımız bu soruna bir çözüm bulunmadığı takdirde yakın bir zamanda daha büyük bir sorunla karşı karşıya kalınacak demektir. İnsanoğlu çevre sorunuyla baş edemez hale gelecektir. Örneğin; biryandan kutup buzulları çözülüp, okyanuslarda su seviyesi yükselmekte iken biryandan ise içme suyu sorunu baş göstermektedir. Yapılan araştırmalara göre bir tedbir alınmadığı takdirde insanlar 50 yıl sonra içecek su bulamayacaklardır.
 
Tabiata hâkimiyet kurmak arzusu ile yıkıma sebep olduğumuz çevreyi ne kadar tanıyoruz?
 
                                               
Kur’an-ı Kerim’in Çevre Konusuna Yaklaşımları
 
 
                        1.Kâinatın Yaratılması
 
            Çevreyi tanımak için onun varoluşuna dönmemiz gerekmektedir. “Kur’an’ın kâinatla ilgili yaptığı ilk tespit, onun yoktan var olduğu gerçeğidir.”[1]Bu yaratılış kendiliğinden ya da rastgele değil yaratıcının ilmi ile tam bir ahenk içinde mükemmellikle gerçekleştirilmiştir.       
            Kur’an,”Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir. Bitkiler ve ağaçlar secde ederler.”[2]Her şey bir hesaba göre yaratıldığına göre, yaratılanların en şereflisi olan insan hesapsızca hareket ederek çevreye zarar vermemelidir.
 
            Yüce Allah;“Göğü Allah yükseltti ve mizan(dengeyi)o koydu. Sakın dengeyi bozmayın. “[3]İnsanoğluna muazzam kâinatın korunmasını buyurmaktadır.
 
2.Temel Kaynak Olarak Su
 
            Tabiatta önemli kaynakların başında su gelir. İlk çağlardan günümüze kadar birçok kaynak önem kazanıp, önemini yitirmiş olsalda su her daim önemini korumuştur.
 
Su insanoğlunun vazgeçilmez yaşamsal kaynaklarından biridir. Bu noktadan hareketle Kur’an suyu hayatın kaynağı olarak görür.”Allah hayatı olan her canlıyı sudan yaratmıştır.”[4]“Nuh olayına gelince; Resullerielçileri yalancılıkla itham ettiklerinde onları suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret yaptık Zalimler için bir azap hazırladık.”[5] 
 
Bu ayetlerden hareketle insanoğlu nasıl ki sudan yaratılmıştır, Allah’a itaat etmedikleri takdirde ise su ile helak olmuştur. Yani insanlık için başlangıç olan aynı zaman da sonu olmuştur.
 
            Hayat kaynağımız olan suyu, bilinçsizce tüketmemizden dolayı yakın bir zamanda su kaynakları tükenecektir. Muhtemelen günümüzde devletler petrol gibi kaynaklar için mücadele verirken(savaşırken) 30 yıl sonra su kaynakları için savaşacaktır.
 
            Bir yandan kuraklık yaşanırken öte yandan da okyanus ve deniz suyu seviyeleri yükselmektedir. Önlem alınmadığı takdirde tusunami, sel, su azlığından kaynaklanan bulaşıcı hastalıklar gibi felaketlere sebep olacaktır.
            Bir diğer husus ise su kirliliği ve israfıdır.”Ölü ülkeyi diriltmek ve yarattığımız nice hayvan ve insanı sulamak için gökten tertemiz su indirmiştir.”[6]Peygamber efendimiz ise bir hadisinde şöyle buyurmuştur:”Akarsu kenarında da abdest alacak olsan suyu israf etme.”[7]Bu ayet ve hadisten de anlaşılacağı gibi su bizim için vazgeçilmez bir kaynaktır ve suyu israf etmek çok büyük günahtır.
 
                        3.Hayvanlar
           
            Tabiatı dengeleyen bir diğer husus ise hayvanlardır.”Eğer kuşların ve diğer hayvanların dili bilinirse mühim işlerde istihdam edilebilir. Çekirge afetinin istilasına karşı çekirgeyi yemeden ve mahvetmeden sığırcık kuşlarının dili bilinse ve harekâtı tanzim edilse, böylesi faydalı bir hizmetle ücretsiz istihdam edilebilir.”[8] Buradan hareketle besin zincirinin ve hayvan dilinin bilinmesi vurgulanmaktadır.
           
            Döngünün korunması gerekliliği Kur’an’da şöyle dile getirilmektedir.”Hem yerde hareket eden hiçbir canlı kanatlarıyla uçan hiçbir kuş türü yoktur ki sizin gibi birer toplum teşkil etmesinler. Biz o kitapta hiçbir şeyi ihmal etmedik. Sonra hepsi rablerinin huzuruna toplanacaklardır.”[9]
           
            Bu ayetten de anlaşılacağı gibi hayvanlar sadece insanlara fayda sağlamak için yaratılmamıştır. Tıpkı insanlar gibi hayvanlarda bir ümmet olarak yaratılmıştır. Konuyla ilgili peygamber efendimizin bir hadisinde;
           
            “Bir karınca peygamberlerden birini ısırdı, o da emir verip, karıncaların yuvasını yaktırdı. Bunun üzerine Allah Teâlâ; seni bir karınca ısırdı diye mi beni tespih eden ümmetlerden bir ümmeti yaktın!” buyurdu.[10]Bu hadistende anlaşıldığı gibi zararları dokunmadığı halde öldürmek doğru değildir.
 
            Besin zincirinde olduğu gibi tabiatta var olan canlıların birbirlerine çeşitli bakımlarda ihtiyaçları var. Ancak bu canlılardan bazılarını yok ettiğimiz zaman bu zincir bozulmuş olur, bu da beraberinde çeşitli sorunlara sebep olur.
 
                        4.Hava
 
            Yaşamsal değeri olan (su kadar önemli) bir diğer kaynak ise Hava’dır. Hava insanlara solunum imkânı sağlar. Bir insanın solunum yapmadan yaşayamayacağı gerçeğinden hareketle çeşitli zararlı gazlar yüzünden ozon tabakası delinmiştir.
           
            İnsanoğlunun zararlı faaliyetleri sadece bazı hayvan türlerinin yok olmasına, ya da kuraklığa sebep olmamıştır, aynı zamanda kendisi için vazgeçilmez bir değeri olan havanın kirlenmesine de sebep olmuştur.
 
            “Ey peygamber, göğün insanları sarsacağı bir dumanla geleceği günü gözetle. Bu elem verici bir azaptır.”[11]Burada da görüldüğü gibi insanoğlunun kendi felaketini kendi hazırlamaktadır.
 
            “İşte insanın ve tüm canlıların sağlıklı yaşamalarına en uygun biçimde meydana getirilen dünyada en önemli nimetlerden biri, belki de en başta geleni teneffüs ettiğimiz havadır. İnsanın duyarlı olmaması düşünülemez. Kâinatta mevcut olan varlıklara göz atan insanın, onları yoktan var eden Yüce Allah’a karşı şükretmemesi mümkün değildir.”[12]
 
            Sonuç olarak Yüce Allah’ın dünya nimetlerini insanoğlunun hizmetine sunması, sınırsız ve sorumsuz bir tüketim anlayışı doğurmamalıdır. Aksine insanlar bütün hareketlerini ve tüketim biçimlerini İslam’ın iktisat ilkelerine dayandırmak zorundadır.
 
            Bu noktadan hareketle İslam dinine göre israf yasaklanmıştır. Kur’an bu konunun önemini şöyle vurgulamaktadır.”Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz, zira Allah israf edenleri sevmez.”[13] “Bediüzzaman’a göre, kâinatı ve onun parçasından olan ve içinde yaşadığımız çevreyi yok etmek demek, Rabbimizi bize tarif eden en büyük külli bir maarifi yok etmek demektir.”[14]
 
Bize sonsuz rızık veren ve bizim için her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünen Rabbimizin bize emanet ettiği çevreye zarar vermek ve bilinçsizce kullanım en büyük günahlardandır. Çevreyi temiz tutmak halis amel ise kirletmek haris ameldir.
 
 
 
Kaynaklar:
 
 
Özdemir, İbrahim. Kur’an’a Göre Çevre, Yeni Ümit Dini İlimler Ve Kültür Dergisi, İstanbul, 2011.
 
Yazır, Elmalılı Hamdi. Kur’an-ı Kerim Meali, haz. Doç.Dr. Mustafa Özel, Dokuz Eylül Ünv, İlahiyat Fakültesi, İzmir, 2012
 
Atik, M.Kemal. Kur’an ve Çevre, E.Ü yayınları, Kayseri,1992
 
 
 
 
 
                       
[1]Doç.Dr. İbrahim Özdemir Kur’an’a Göre Çevre s.5 Yeni Ümit Dini İlimler Ve Kültür Dergisi
[2] A.g.e s.5
[3]55. Rahman 7-8
[4] Özdemir Kur’an’a Göre Çevre s.6 Yeni Ümit Dini İlimler Ve Kültür Dergisi
[5] 25. Furkan37.
[6] 25. Furkan 4549
[7] Mehmet Paksu Abdeste su israfı nasıl olur? s.1www.moral haber.netdin-ahlakabdestesunasilisrafolur
[8] Doç.Dr. Davut Aydüz Çevre Konusunda Kur’an-ı Kerim ve Çağdaş Tefsiri Risale-i Nur’un Yaklaşımı s.2www.bediüzzamansaidnursi.orgbediüzzamançevreanlayışı
[9] 6.En’am 38.
[10] Sahih-i Müslim Muhtasarı 22241www.hak haber.comfeth-ul-bari-sahih-ibuhari
[11] 44. Duhan 1011
[12]  M.Kemal Atik Kur’an Ve Çevre s.30
[13] 7.Araf 31.
[14] Aydüz Çevre Konusunda Kur’an-ı Kerim ve Çağdaş Tefsiri Risale-i Nur’un Yaklaşımı s.1www.bediüzzamansaidnursi.orgbediüzzamançevreanlayışı

Editör

Son Güncelleme: 08.06.2013 09:18
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
ece kaleli 2014-02-20 00:09:18

Çok faydalı bir yazı

Avatar
sevinç yeni gùn 2014-02-20 00:07:24

Gerçekten çok güzel bir makale

Avatar
su gül 2013-12-07 14:22:54

Bilgiler güzel bir sekilde aktarlms

Avatar
ahmet şimşek 2013-11-26 23:05:54

çevre konusu gerçek tende çok güzel ele alınmış. Hem dini hemde bilimsel yönü.

Avatar
ayşe yılamaz 2013-11-26 23:02:45

içeriği çok güzel