Anadolu Basın Birliği (ABB) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, “Bir cami imamının işi siyaset yapmak değildir, hele sosyal medyada fenomenliğe soyunmak hiç değildir!” dedi.

Son zamanlarda sosyal medya paylaşımları ve videolarıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Halil Konakçı isimli cami imamına Diyanet İşleri Başkanlığı da soruşturma açtı. İşinden çok sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelen ve adeta fenomen olma yarışına giren Halil Konakçı’ya bir tepki de Erzurum’dan geldi.

Anadolu Basın Birliği Erzurum Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, camilerde görevli imamların işinin siyaset yapmak olmadığına dikkat çekerek, “Türkiye’de sürekli 5. Kol faaliyetlerinden bahsediyoruz, bu düzene karşı dikkatli olunması çağrısında bulunuyoruz. Ancak Halil Konakçı isimli din görevlisi, işini gücünü bir kenara bırakmış, sosyal medyada fenomen olma yarışına girmiş. Kendisine şunu sormak lazım; senin işin siyaset yapmak mıdır yoksa birleştirici, barıştırıcı ve uzlaştırıcı olmak mıdır? Senin işin toplumda etnik ayrımcılığı körükleyecek açıklamalar yapmak mıdır, dini öğretileri anlatmak mıdır?” dedi.

ÇIKAR CÜPPEYİ SİYASET YAP!

Özellikle Hatay üzerinden yaptığı açıklamalarla toplumu yeni bir tartışmanın ortasına iten Halil Konakçı’nın, bu sorumsuzluğu sebebiyle sosyal medyaya bol bol malzeme verdiğinin altını çizen ABB Şube Başkanı Çakır, “Sonra da bu imam efendinin açıklamaları sanki de siyasal iktidarın görüşüymüş gibi hükümete ve Cumhur İttifakına mal ediliyor. Bu bilinçsiz açıklamalar, art niyetli kesimler tarafından birer algı malzemesine dönüştürülüp, toplumda kin ve nefreti körükleyici bir pozisyon oluşturuluyor. Bu sorumsuzluğa artık bir son verilmeli, Halil Konakçı denilen din görevlisinin sadece ve sadece asıl işine odaklanması sağlanmalıdır. Şayet siyaset yapmak istiyorsa da, cüppesini ve kavuğunu bir kenara bırakmalı, camilerin minberini ve kürsülerini bunun için kullanmamalıdır” diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Konakçı için açtığı soruşturmayı da doğru bir adım olarak değerlendiren Başkan Çakır; “Herkes işi neyse onu yapacak. İmam imamlığını, öğretmen öğretmenliğini, doktor doktorluğunu yapacak!” dedi.

KONAKCI NE DEMİŞTİ?

Konakcı, tepki çeken konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

‘‘Hatay’ın çoğunluğu Arap’tır. Kürt ve Arap kardeşlerimiz var orada. Hala da öyle. O zaman da öyleydi. 1938’e kadar Fransız işgalindeydi. Sınırın içinde mi kalsın dışında mı kalsın tartışmaları vardı. Ezan yasağı 1932’de geldi. Fransızlar, ezanı Hatay’daki Müslüman köylerinde, camilerinde yasaklamadılar. Yine Fransız işgalindeki Hatay merkezinde, köylerinde ezan ‘Allahü ekber’ diye okundu 1938’e kadar. 1938’de Hatay Türkiye topraklarına katıldığında ilk yapılan iş ezanın yasaklanması oldu. Yani Fransız’ın yapmadığı zulmü bu topraklarda yaptılar.