Vedat REFAYELİ

Bizde genelde bacası tüten tesislere fabrika denilir ama Düzgün Marketlerin yaptığı fabrikadan başka bir şey değil sanırım.

Yıldızkent TOKİ bölgesindeki 21’nci market açılışına gittiğimde ne yalan söyleyeyim, hem bu kadar mağazalarının olduğunu bilmiyor hem de 500’e yakın insana ekmek verildiğini aklıma dahi getirmiyordum.

Çok değil, daha birkaç yıl öncesinde tamamen kendilerine ait öz sermaye ile kurulan Düzgün marketin sade bir törenle 21’nci mağazalarını açmasını ben önemsiyorum.

Hem gurur hem de mutluluk verici bir şey bu.

Ama..

Ama, protokolün ilgisiz kalmasına şaşırdığımı da söylemeden geçemeyeceğim.

Böylesine Erzurum’da sadece kendilerine değil, ailelere de bir şekilde faydası olan bir kurumun açılışına ilgisiz kalınmasını anlayamadım.

İlla ki genel anlamda protokol üyelerine davetiye gitmiştir ama gelinmemiş olmasını yadırgadığımı da söylemeliyim.

İşsiz insanlara iş kapısı da olan Düzgün’ün bu son mağaza açılışına ilgisiz kalınmasının altında mutlaka önemli bir sebep ve gerekçe olmalı diye düşünüyorum.

Bir fabrikayı andıran bu mağazanın sadece ilin değil, bölgenin ekonomisine da katkılarının olacağını söylemem için ne müneccim ne de ekonomist olmam da gerekmiyor ayrıca.

İhtiyaç var ki bu insanlar habire mağaza açıp duruyorlar.

Ben, kendilerinden çok bölge insanına da bir şekilde hizmet ettiğine inandığım İskender Düzgün başta olmak üzere bu mağaza zincirlerinin oluşmasında emeği geçen herkesi tebrik ve taktir ediyorum.

Alkışlarım onlara gelsin.

Bir Erzurumlu olarak onları oturduğum yerden de değil, bizatihi ayağa kalkarak alkışlıyorum.

Onlar sadece müşterilerinin değil, Erzurum ekonomisinin de öncü güçleridir.Kuru bir teşekkürü değil sadece, düzgün bir alkışı da haketmişler,nokta.

Bu benim son kararımdır.