Tarihi İpekyolu üzerinde bulunan, doğu ile batının ve kuzey ile güneyin kesişme noktası olan Erzurum, binlerce yıllık tarihi geçmişiyle zengin bir birikimi temsil ediyor. Açık hava müzesi konumunda olan kent, Bizans döneminden kalma Erzurum Kalesi, Selçuklu döneminden Çifte Minareli Medresesi, Tabyaları, hamamları ve çeşmeleriyle de göz dolduruyor. Yine, Erzurum’u ve çevresini saran değişik inanç mekanları da, kentte geçmişten bugüne gelen hoşgörü ve kardeşliği sembolize ediyor.
Yakın tarih itibariyle milli kurtuluşun ayak sesleri Erzurum’da yükselip, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin burada atılması da tarih turizminde kenti öne çıkarıyor.
Doğal güzellikleriyle tanına kent, yayla turizmi başta olmak üzere doğa sporları için oldukça uygun serinlikte. Bugün Çoruh Vadisi’nde rafting, Tortum Gölü’nde kano yarışları, Uzundere’de trekking ve kuş gözlemciliği gibi doğa tutkunlarını cezbeden çok çeşitli turizm alternatifleri mevcut. Erzurum, rakımı itibariyle spor turizmi açısından elverişli; iklimi ve klimatize özelliği sayesinde de, tüm Türkiye’nin adeta çekim merkezi halini alması hayal olmasa gerek.
Doğal güzellikleriyle tanına kent, yayla turizmi başta olmak üzere doğa sporları için oldukça uygun serinlikte. Bugün Çoruh Vadisi’nde rafting, Tortum Gölü’nde kano yarışları, Uzundere’de trekking ve kuş gözlemciliği gibi doğa tutkunlarını cezbeden çok çeşitli turizm alternatifleri mevcut. Erzurum, rakımı itibariyle spor turizmi açısından elverişli; iklimi ve klimatize özelliği sayesinde de, tüm Türkiye’nin adeta çekim merkezi halini alması hayal olmasa gerek.
Yine Erzurum, tam teşekküllü kamu ve özel hastaneleriyle aynı zamanda bölgenin sağlık merkezi konumunda. Aziziye, Pasinler ve Köprüköy’deki şifalı kaplıcalarımız ve Köprüköy’deki şifalı çamuru ile termal turizmde de giderek markalaşıyor..
Palandöken Kayak Merkezi kar kalınlığı, kalitesi ve pistlerin doğal nitelikleriyle dünyanın sayılı kayak merkezleri arasında. Erzurum’un, 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları sayesinde de, kış sporları bakımından cazibe merkezi haline gelmesi de kentin cumhuriyet tarihinde gördüğü en önemli atılıma dönüştü. Türkiye’nin ilk ve Avrupa’nın da en yüksek atlama kulelerine sahip oluşu kış sporları alanında eşsiz bir imkânı barındırıyor. Buz hokey salonları, curling arenası, biathlon pistleri ve sahip olduğu diğer kış sporları altyapısıyla Erzurum bugün uluslararası şampiyonalara ev sahipliği yapacak düzeye geldi.
Bütün bu güzellikleri içinde barındıran Erzurum’un turizm de sosyo -ekonomik boyutunu gözden kaçırmamak gerek. Turizmin gelişmesi demek, yeni iş olanakları ve istihdam artışı demek. Nitelikli işgücünün artması, beyin ve sermaye göçünün tersine çevrilmesi demek. Kent vitrinini yenilemede turizmin katma değeri ön sıralarda. Turizmin kazanım ve gelişim aracı olduğunu otoriteler açıklıyor. Sanayide bir türlü atılım yapamayan kentin turizmde şansı bir hayli açık. Ancak, şansı; akılcı, bilinçli değerlendirmek kaydıyla. ‘Adın ne Reşit, kendin söyle kendin işit’ mantığıyla hareket edilirse sadece bir arpa boyu yol almakla kalınır. Erzurum'un dünya vizyonunda yerini tanıtımla alacağına inanıyorum.
zeki 11 Yıl Önce
bu ela hanım, az yazıp öz yazıyor. deyim yerindeyse taşı gediğine oturtuyor. medya maymunlarının aksine, bilgiye dayalı,öğretici yazılar bizi memnun ediyor