Bir Virüs Girdi ki İçimize!

Türk Milleti’nin son birlik ve beraberlik çabalarına son zamanlarda bir virüs girdi.

Oldukça etkili bu virüs beyne yerleşmeden, çaresinin bulunması lazım!

Virüs ayrıştırıyor!

İnsanlar hızla ayrışıyor, ayrışanlar kendi inandıkları kutuplarında meçhule doğru yürüyorlar!

Medya pompalıyor, sözde aydınlar zaferlerini kutluyor ama maalesef insanlar inatlaşıyor, tam bizi ayrıştırmak isteyenlerin istediği gibi insanlarımız bir diğerine “hain, dinsiz, ajan” muamelesi çekiyor.

Oysa bölücüler oldukça hareketli organize ve faaller.

Bölücülerin karşısında olduğunu düşünenler, ülkenin bölünmesini istemeyenler ise bölük pörçük, paramparçalar!

Farkında olanların eli ayağı, ağzı ve gözü bağlanmış vaziyette!

 

İnsanımızın günlük hadiseleri bir bilgi ve mantık dâhilinde mutlaka ama mutlaka düşünmesi, niçinle başlayan soruları en azından kendisine sorması gerekir.

İnsanlar düşünmediler mi; beyinlerini durdurmuşlar demektir.

Fanatizmin, biat etmenin, liderini, önderini methetmenin bir ölçüsü bir edebi vardır. Sınırı da mutlaka vardır.

 

Ayrılaşmanın, yarın pişman olunacağı çizgide ısrar etmenin faydası elbette yoktur.

Hele kişisel menfaatleri için görmezden gelenler; uyandıkları zaman kişisel başarının para etmediğini göreceklerdir.

Milletin her bir gruba ayrılması, birbirini ötelemesi sonucu kime yarıyor?

Elbet; Türk Milleti’ne ve Türkiye’ye değil!

Virüsten kurtulmak, hayata doğru yerden bağlanmak, yarın daha kötü olaylara muhatap olmamak bugün elimizdedir.

Suriye, Mısır, Afganistan, hatta Hindistan, Pakistan, Doğu Türkistan ve hele Irak doğru okunmalıdır! Buradaki Müslümanlar neden acınacak haldedir; bu soruya fert fert doğru cevap bulmak ve bu konuda düşünmek, doğru bilgilere sahip olmak ve gereğini yapmakla umulur ki; kurtarabiliriz!