Erzurum’da… 183 bin 63 öğrenci, 10 bin 460 öğretmen ve bin 187 okul…

Ve zil çaldı

Yeni eğitim yılında da maşeri vicdanı kanatan en büyük sorun şudur: VIP öğretmen ve mevsimlik öğretmen!

Eğri oturan bir adam doğru konuşamaz, bu sebeple biz doğru oturup doğru yazalım. İyiye iyi, kötüye de kötü diyelim ki, tarih bizden müşteki olmasın…

Türkiye, son yıllarda pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da yaptığı ciddi yatırımlarla geleceğimizi teminat altına almaya devam ediyor.

Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkili olan pandemi sürecinden sonra ilk defa eğitim alanında hiçbir kısıtlama olmadan öğrenciler dersbaşı yapacak.

Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü, haftalar önce başlattığı hummalı çalışmayı nihayete erdirdi ve şehir genelinde tüm okulları bugün için hazırladı.

YENİ DÖNEME MERHABA

Erzurum’da 183 binden fazla öğrenci, 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı için bugün okullarıyla, sınıflarıyla, öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla buluşacak. Bu sayı, ülkemizde pek çok şehrin toplam nüfusundan daha fazla… Buna rağmen Erzurum, gerek coğrafi büyüklüğüne ve gerekse öğrenci sayısının çokluğuna rağmen yeni eğitim yılına en az sorunla merhaba demek için de elinden gelen çabayı gösterdi.

HERKES OLAĞANÜSTÜ BİR ÇABA GÖSTERDİ

Elbette ki başta AK Parti Hükümeti, ama evvelemirde de Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer… Sonra da bu şehrin çalışkan valisi Okay Memiş… Bitmedi, okulları en az belediye birimleri kadar kendine mesele edinen Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen… Yine bitmedi, eğitim mevzubahis olunca asla siyasi saikle hareket etmeyen ve öğretmen kökenli biri olan AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz… Bu masanın en önemli ayağını ise, hiç kuşku yok ki Erzurum Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz’un rehberliğindeki eğitim ordusu oluşturuyor…

MİLLETVEKİLLERİ MEKİK DOKUDU ADETA…

AK Parti ve MHP milletvekillerine de haksızlık etmeyelim. Onlar da Erzurum’da öğretmen açığı olmasın, derslik sorunu bulunmasın, okula gidemeyen öğrenci kalmasın diye hakiki anlamda şehirle merkez arasında mekik dokudular. Tüm bu samimi çabalar günün sonunda bir araya gelince, tıpkı tokalaşmak için nasıl ki iki el gerekiyorsa, başarı için de ekip çalışması müthiş işe yaradı.

ÖĞRETMEN AÇIĞIMIZ BİNİN ÜZERİNDE

Kabul edelim ki, tüm bu samimi çabalara rağmen ülke genelinde olduğu gibi ne yazık ki şehrimizde de hala öğretmen açığı bulunmaktadır. Her ne kadar bir zamanlar bu, açık üç-beş bin gibi korkunç ramaklarla ifade ediliyorduysa ve bugün için bin 489 gibi bir sayıya inmişse de, sorun bütünüyle çözülememiştir. Lakin bakanlık her an yapacağı yeni öğretmen atamasıyla mümkün ki, Erzurum’daki öğretmen açığını neredeyse yok seviyesine getirecektir.

AYDA ELLİ BİN LİRA MAAŞ ALAN SENDİKACI MI EĞİTİME YÖN VERMEK İSTİYOR?

Erzurum’un birçok alanda olduğu gibi eğitimde de yakaladığı başarı elbette hepimizin göğsünü kabartıyor. Ama bir sorun var ki o da, eğitim camiası adına hiç mi hiç sevimli değil. Evet; tam da dediğiniz gibi kadrolu ve sözleşmeli öğretmen meselesi… İlgili sendikanın (ayda elli bin lira maaş alıp bu şehrin eğitimine zerre miskal katkıda bulunmayan) umurunda mıdır değil midir bilemem –ki umurunda olduğuna ihtimal vermiyorum- sözleşmeli öğretmenler… Bu şehirde halen iki bin 698 sözleşmeli öğretmen mevcut. Bu sayı hakikaten sempatik değil.

ÖĞRETMENLİK AT YARIŞI DEĞİL

Aynı derslere girdikleri ve aynı eğitimi verdikleri halde bir öğretmen, kadrolu olduğu için geleceğinin garanti altında olduğuna inanıyor diğeri ise, her an işine son verileceği endişesiyle diken üstünde… Yok; bu durum, kabul edilebilir bir yönetim anlayışı değildir. Öğretmen öğretmendir. Madem derse giriyor, madem yetkili kılınmış kimsedir, madem gelecek nesiller onlara emanettir… O halde aralarında ne maaş ne de kadro meselesi olmamalı…

ÖĞRETMENLİK, ASLA BİR İSTİHDAM MESELESİ DEĞİLDİR

Öğretmenlik; bir hükümetin, işsizliğe çare olsun diye yahut da istidamı artırmak adına siyasi manevra yapılacak bir alan değildir. Tamam; Erzurum’da öğretmen ihtiyacının yüzde 87.08’i ikmal edilmiş durumda… Eskiden bu oran, yer yerinden oynasaydı yüzde altmışı geçmezdi. Ve lakin dünya değişti, eğitim sistemleri değişti, teknoloji değişti, eğitimde konsept değişti… Siz bugün, “Halinize şükredin. Eskiden Doğu’da liseyi bitiren bir genç İngilizce öğretmeni görmeden mezun oluyordu” diyemezsiniz. Derseniz eğer birileri de size der ki, eskiden gökdelenlerde bakanlık yapan bakanlar, özel jetlerle o şehirden bu şehre uçan ve onlarca lüks araç eşliğinde zırhlı makam aracıyla dört bir yanı kasıp kavuran devlet adamları ve bakanlar da yoktu.

EĞİTİM, MERDİVANALTI BİR ÜRETİM Mİ

Başından beri söyleyip durmaktayım: Başkan Erdoğan’ın artık yirmi yılı geride bırakan devri iktidarında kamil anlamda başaramadığı üç alan var: Milli Eğitim, Tarım ve Adalet… Hayır; çok çok ciddi mesafeler alınmasına alındı bu alanlarda, ama ne hikmetse başka alanlar kadar pozitif sonuçlar elde edilemedi. Unutmayalım ki devlet, asla bir Galata bankeri değildir. Yani en yüksek geliri elde edeyim, ama en az ücret ödeyeyim. Başka bir ifadeyle devlet, merdivenaltı bir tekstilci mi ki, bedavaya gelsin diye öğretmene Suriyeli muamelesi yapsın; bu devlete yakışır mı? Dostlar, bir kimse öğretmen olma hakkına layık görülmüşse mesele bitmiştir. Öğretmenin VIP’i ve öğretmenin mevsimlik işçisi olmaz. Öğretmen; şayet saksıda yetişen süs bitkileri olsaydı, bugün yurdun dört bir yanı rengarenk açmış, adına öğretmen denilen çiçeklerden geçilmezdi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.