Sınırları Aşan Bir Medya Hareketi

Küresel Gazeteciler Konseyi’nin Alanya’da düzenlediği 5. Küresel Gazeteciler Buluşması bu yıl da adından söz ettirdi.

Ödül töreninde konuşan eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, ‘Konsey kısa sürede büyük işlere imza attı’ sözleri aslında toplantının ruhunu özetliyordu.

Gerçekten de son yıllarda yaptıklarına bakınca, bu cümlenin bir süs olmadığını görüyorsunuz.

*

Gazeteci Mehmet Ali Dim’in Genel Başkanlığında kurulan Konsey, önce sağlam bir teşkilat yapısı kurdu.
Her ilde, işinin ehli temsilcilerle yol aldı; böylece kendine güçlü bir zemin oluşturdu.
Ardından sadece Türkiye içinde değil, dünyanın çeşitli ülkelerinde temsilcilikler açarak sınırlarını genişletti.
Bugün geldiği noktada, artık adı gibi gerçekten küresel bir medya ağına dönüşmüş durumda.

*

Genç gazetecilerin yetişmesine yönelik programlar, dijital medya eğitimleri,
Yurtdışından gazetecilerin Türkiye’de ağırlanması,
New York’ta düzenlenen Türk–Amerikan medya dostluk gecesi,
Tüm bunlar Konseyin son yıllarda attığı adımlardan sadece birkaçı.

Yapılan bütün etkinlikler ülkede olduğu gibi dünya gündeminde de yerini buluyor.
Öyle ki, Türkiye’nin bütün illerinde temsilcileri, 77 ülkede dış temsili bulunan geniş bir iletişim ağı oluşturmayı başardılar.

Yaygın, Yerel ve Dış Medya kurullarının yanında; Etik, Denetim, Onur, Uzlaşma ve Eğitim gibi pek çok kurulun aktif şekilde çalışması da dikkat çeken bir diğer unsur.

*

Atatürk, Anadolu Ajansı’nı kurarken Kurtuluş Savaşı’nı dünyaya doğru anlatmanın önemini vurgulamıştı.
Bugün de değişmeyen gerçek şu: Dünya ile bağ kurmanın en güçlü yolu hala medya.

Küresel Gazeteciler Konseyi de bu misyonu günümüze uyarlayarak, dezenformasyonla mücadele eden, hakikatin izini süren ve Türkiye’nin sesini dünyaya doğru aktarmayı amaçlayan bir yapı olarak öne çıkıyor.

Konseyin faaliyetlerine baktığınızda bunu net görüyorsunuz.
Bir yerde bir dram, bir zulüm yaşansa; oraya koşan, oranın sesini duyurmaya çalışan bir ekip mutlaka var.
Kalemiyle, kamerasıyla, vicdanıyla sahada olan gazetecilerle temas kuruyorlar.
Bu yönüyle Konsey sadece bir meslek örgütü değil; aynı zamanda bir duyarlılık hareketi.

*

Elbette bu başarının bir mimarı var.
Mehmet Ali Dim, enerjisi, sahadaki dinamizmi, iletişim becerisi ve donanımıyla öne çıkan bir isim.
Ancak bir isim daha var ki, çoğu zaman görünmez ama işin yükünü sırtlayanlardan: Meryem Kanberoğlu.
Konseyi adeta bir arada tutan, düzeni sağlayan, herkesle birebir temas kuran bir omurga gibi.
‘Konseyin bel kemiği’ denilse yeridir.

*

Sonuç?
Küresel Gazeteciler Konseyi büyüyor, gelişiyor, kendini yeniliyor ve her geçen gün adını daha geniş bir çevreye duyuruyor.
Kısacası, kuruluş felsefesini hakkıyla taşıyarak gerçek anlamda küreselleşiyor.