Baro Başkanı Av. Faruk Terzioğlu'nun da katıldığı bir toplantıya girerken ''Niye ayağa kalkmıyorsunuz'' diye haziruna atar yaparken duymuştum ilk adını..
Hatta hem adını dumuştum ilk, hem de resmini görmüştüm..
Herkesler tarafından bayağı bir yadırganmıştı o durumu.
Ben de sadece yadırgamakla kalmamış, şaşırmıştım da.
Zaten Terzioğlu da sırf o yaklaşımından dolayı toplantısını terketmiş, bir hayli de sert tenkidine maruz kalmıştı.
Kendi adına üzücü, kötü bir durum olmalıydı açıkçası!
***
Tam bu olay küllenmeye yüz tutmuş, unutulmuştu ki, kendisiyle ilgili ikinci olay patlak veriyordu.
Bu defa da unuttuğumuz ismi, bir toplantıda İstiklal Marşı'nı okutmaması sebebiyle duyuluyordu.
İnanılacak gibi değildi.
Böyle bir şey nasıl olabilirdi?
Cumhuriyetin Vali yardımcısı, İstiklal Marşı!
Yadırganacak bir durumdu ve de anlaşılır gibi değildi.
Ulusal Basının bile diline düşmüş, günlerce konuşulur olmuştu yeniden.
Eleştirilerin biri bin paraydı!
***
Erzurum Basınında da konuşulan, tartışılan isim olan O Vali yardımcısının ben her iki olayda da bir kastının olmadığını hep sanıyordum. Her iki olayda da Vali yardımcısının kötü niyet taşımadığına inanıyordum. Ne bileyim, içimden hep o Vali yardımcısının yanlış anlaşılma kurbanı olduğunu düşünmüştüm. Negatif bakamıyordum, pozitife daha fazla meyilliydim. İçimdeki sese kulak veriyordum, sürekli de biri 'Hele sen bir olayı iyice bir anla-dinle' diyordu!
***
Ve..Ve... Hep O Vali yardımcısıyla bir şekilde karşılaşmayı, tanışmayı, onu bir dinlemeyi de düşünmüştüm. Merakım bu konuda yüksekti. İşte o Vali Yardımcısı Ertuğrul Egemen ile ilk defa karşılaştım. Kısmet bugünmüş meğer. Muammer Cindilli ağabeyimizin daveti üzerine gittiğim FORD Servisi'nde buldum o Vali yardımcımızı. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü emrine tahsis edilen minibüsün teslim törenine Vali Ahmet Altıparmak ile gelen gündemdeki o adamla tanıştım, sohbet ettim bir süre. Tabiiki bu kısa ayaktaki sohbetin ağırlıklı konusu da, onun başrolünü üstlendiği bizde şok etkisi yapan o iki olay!
***
Bir defa kendini beğenmiş gibi lanse edildiği için dikkatle baktım, kibir filan görmedim. Aksine kibar, saygılı ve de sakin. Parlak payetli kumaş takım elbisesiyle zaten oradakilerin de en şıkı! Üstelik az da konuşan biri. Konuşmaktan çok dinlemeyi seven biri. Tahmin ettiğim gibiydi. Yanlış anlaşılmaktan dert yandı önce. Üzerine gereğinden fazla gelinmesini anlattı, buna güzel bir deyimle temsil de getirdi.. Kısa ama öz. Bana hiç de tahmin edilen agresif biri gibi gelmedi. Ancak! İnanın o kısa sohbet esnasında da kendini fazla ifade edemedi. İfade etti ama zorlandı açıkçası. Belki de birden 'hoppadana' çıktı diye bu konu üzerine, heyecanlandı. Öncelikle hiç kusura bakmasın. Evet, sayın Vali yardımcımızda o ifade zorluğunu hissettim, hem de daracık o kısa zaman diliminde.
***
Her neyse. Öncelikle kimselerin ne düşündüğü beni ilgilendirmez. Ben kendi adıma konuşuyorum. Sayın Vali yardımcımızı ben hiç de sandığım gibi görmedim, bulmadım. İhmalleri var ama suçlu değil. Kusurları var ama kötü niyetli değil. Sözün özü, yanlış anlaşılan, belki de bu iki meşhur olaydan dolayı kendini ifade etmekte zorlanan birini buldum karşımda. O'nu savunmak bana düşmez elbet. Ama onu da dinlemek ve de anlattığını kamuoyunun bilgisine sunmak da benim için bir görev olsa gerek. Hiç kimse darılmasın. Üstüme vazife oldu bu iş. (Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Ben de şahsen yanlış yapmaktan çok, yanlış anlaşılmaktan korkmuşumdur!)
***
İşin bir de ilginç tarafı vardı o sohbetimiz esnasında. Ben olay Vali Yardımcısı ile konuşurken, Baro Başkanı Av. Faruk Terzioğlu da hemen yanıbaşımızdaydı. O konuşmalarımıza kulak kabarttı mı, kabartmadı mı bilmiyorum ama aralarındaki buzların çözülmüş olduğu hissine kapıldım. Bir şekilde tokalaşmış, belki de konuşmuşlardır da. Çünkü törenin akabinde Muammer Cindilli'nın özel odasında çay içilirken de Terzioğlu'yla Egemen yüz yüze bakıyorlardı yine!
---
NOT 1 : Erzurum Emniyet Müdürlüğü'nde KOM Şube Müdürü görevden alınmış, yerine başka biri getirilmiş. Tabi ister istemez bu atamayı 'genel gündem'e yorduk! Bundan sonra da ne yer değişiklikleri olsa belli ki biz hep ona yoracağız! KOM Şube Müdürünün de gitmesi belki de normal seyrinde devam eden bir gelip-gitmedir! Bilemiyoruz!
NOT 2: Milli Eğitim Müdürü Abdullah Bilge, yaptığı açıklama ile görevinden alındığı haberlerini yalanladı, 'Ben halen daha görevimin başındayım' diyordu. Cemaatci olduğu gerekçesiyle görevinden alındığı söylenen Bilge, sanki bu açıklaması ile 'Ben cemaatci filan değilim' de demek istedi gibi geldi bana!
NOT 3: Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ahmet Küçükler'i nice zaman sonra dün ilk defa FORD'un töreninde gördüm. AÜ Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ve gazeteci arkadaşlarla bir köşede oturmuş, bir yandan törenin başlamasını bekliyor bir yandan da sohbet ediyorken geldi yanımıza. Hepimizle tek tek tokalaştı. Belki siz onu aday edilmedi diye moralsiz filan zannediyor olabilirsiniz. Ama bana hiç de öyle gelmedi. ''10 sene yaptım. Yeter'' diyen, onunla yetinen moralli bir adam gördüm karşımda oysa!
----
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Bir okuyucu.. 2014-01-07 18:19:06

bu yazarın ciddi bir dil eğitimine ihtiyacı var. büyük harf, küçük harf kullanımından tutun noktalama işaretlerine kadar bir sürü yanlışı var. dil kurallarını bilmeyenler bunları yer de bilenler için komik duruyor. ( benim yazımdaki büyük-küçük harf kullanımındaki hatalar yorum sayfasının özelliğinden kaynaklanmıştır.)