“Her gün uyandığımda Tanrı’ya dünden daha iyi bir insan olmam için dua ediyorum. Her gün insanlara daha çok iyilik yapmak beni mutlu ediyor çünkü”. Diyor ABD’li aktris Danny Trejo!
Her gün bir gün öncekinden daha fazla iyilik yapma düşüncesi gerçekten de çok ilginç ve iç rahatlatıcı geliyor!
Erzurum’da engelli ve elektrikli aracı olan bir ahbabım belediye otobüsüne binmek istiyor. Otobüste kapının eşiğine yakın bir mekanizma var. Kullanışı çok basit. Eşiğin üzerine katlanmış bu mekanizmayı bir kişinin kaldırıp, kaldırıma koyması gerekiyor ki; engelli vatandaşlar başka yardıma ihtiyaç duymadan otobüse binebilsinler. Engelli ahbabım otobüse binecek, kimse yardım etmeyince şoförden yardım istiyor. Ve şoför de mekanizma arızalı diyerek yardım etmek istemiyor. Arkadaşım otobüsün plakasını almak isteyince şoför kızıyor ama sonunda gelip mekanizmayı indiriyor.
İyilik derken aklımıza gelen büyük ihsanlar, büyük yatırımlar falan değil. İyilik bir yaşlıya yer vermek, birisine günaydın demek bir selam vermek, nasılsınız diye hatır sormak! Bir kediye su birkaç sokak hayvanına mama vermek; iyilik! Bavulunu taşıyamayan yaşlı genç birisine otobüsten inmesine binmesine yardım etmek; ne güzel!
Şimdilerde gençler yaşlılara yer vermemek için ya dışarı bakıyorlar ya ellerindeki telefona bakarak, görmemezliğe geliyorlar!
İyilik hakkında fikirleri yok gibi, düşküne, hastaya, yaşlıya iyilik yapmaktan kaçınır gibiler. Üzücü gerçekten de!
Her gün genelde otobüs ile şehir içinde bir yerlere giden birisi olarak başkalarına iyilik edenleri görüyorum. Etmeyenleri de!
Mesela daha bugüne kadar otobüse binmek isteyen bir engelli vatandaşa yardım için koltuğundan kalkarak gelen otobüs kaptanına bir iki defa rastladım. Çünkü patron halktır. Patron vatandaştır. Otobüsün sahibi de vatandaştır. Otobüs kaptanının engelli eşiğini indirmesine gerek kalmıyor çünkü ben de dahil otobüsteki vatandaşlar koşarak yardım ediyorlar. Severek yardım ediyorlar! Engelliye, düşküne el uzatıyorlar. Doğrusu bu, böyle olmalı, biz insanız hepimiz şoförümüz, engellimiz, yolcumuz hep insanız ve iyilik etmek bizim içimizde var; sadece o duygularımızı açığa çıkaracak düşünceye ihtiyacımız var!
“Görünüşünüz neye benzerse benzesin, nezaket sizi dünyanın en iyi insanı yapar” Nizami Gencevi demiş 12. Asırdan!
Nezaket sahibi değilseniz, insanlığınızın bir değeri yok! Birisine iyiliği ancak iyi, kibar ve nazik insanlar yaparlar! İyilik insanlık sanatıdır!