Vedat REFAYELİ
Sebebi ne olursa olsun geçen gün bugünümüzü aratıyor.
Bugün kiminle konuşursanız konuşun eski Ramazanlar der, başka bir şey demez.
Ben de o eskicilerden biriyim.
Ne yazık ki ne zaman Ramazan ile ilgili bir bahis açılsa, ‘Nerede o eski Ramazanlar’ diyenlerden biri de benim.
Kabul edelim ki bir şekilde o eski Ramazan coşkusu yok, yaşayamıyoruz eskisi gibi.
Bırakın artık aile bağlarını, komşuluk ilişkilerini, toplu teravih namazlarını, sonrasındaki çaylı sohbetleri, kendine has o eski Ramazan şakalarını bile artık göremez, duyamaz olduk.
Bambaşka bir yerdeyiz artık.
Yok, ne kadar da uğraşsak uğraşalım, o güzel Ramazan gündemlerini yaşayamıyor, yaşatamıyoruz.
İftarlık alma geleneği bile yok oldu, horoz şekeri ritüelimiz bile eski mahallelerimiz gibi, geleneksel eğlencelerimiz de itti bitti, kül oldu gitti.
Rutine binen bir şehr-i Ramazan yaşıyoruz.
Ne tas eski tas, ne hamam eski hamam.
***
Mesela Erzurum’da Ramazan denince belki çok eskilere dayanmıyor ama bir Çat-Kapı proğramı vardı, arayıp da bir türlü bulamadıklarımızdan!
Tam da iftar saatinde başlayan, şehirde yaşayan her Erzurumlunun illa ki seyretmekten büyük zevk aldığı Kanal 25 televizyonunun o ekran klasiği proğramı!
Fikret Dilaver, Gonca Büladi ’nin yanısıra rahmetli Temel Aydın ve Halil Daldal’ın yapım ve yönetiminde gerçekleşen, Erzurumluların büyük bir beğeni ile izlediği o proğram ne güzel bir proğramdı, bugün olmuş aklımdan çıkmıyor.
Genelde de spontane girilen bir evde gerçekleşen iftar anı ve sonrasını anlatan o proğram dahi eski Ramazanların arandığına bir sebeptir.
Onca teknoloji gelişmişliğine rağmen öyle bir proğramın olmamasını da bir eksiklik olarak görür, yanarım da ona yanarım.
Proğramı geçtim, kanalı arıyor gözlerim.