Halkın vebaline girmeyin..!

Yıllardan beridir projesi hazır olduğu söylenen Erzurum hafif raylı ulaşım sistemi bir türlü hayata geçirilemiyor.

Geçtiğimiz günlerde Erzurum büyükşehir belediye başkanı Mehmet Sekmen’de konuya son noktayı koydu ve dedi ki; ‘Gerek yok’. Sayın başkan haklı..!

Nasıl mı..? Anlatayım. Nüfusu milyonu aşan Kayseri, Konya, Samsun gibi illerde hafif raylı ulaşım sistemi var. Ancak sayın başkanın dediği gibi bu şehirlerdeki sistem devletin rakamlarına göre zarar ediyor. Nüfusu artmayı bırakın her geçen gün biraz daha eriyen Erzurum’da bu sistemin yapılması halinde külliyen zarar edeceği aşikar.

Erzurum’da akıllıca yapılacak bir planlama ve trafikte hayata geçirilecek tavizsiz bir düzenlemeyle ulaşım sorunu çok kolayca halledilebilir. Zaten hafif raylı sistemin daha hızlısı otobüslerle sağlanıyor. Bu sistem bile neredeyse zarar eder durumda. Bir turizm kenti olmamız hasebiyle, şehir merkezinde kullanılacak nostalji tramvayları yapılması daha estetik ve kullanışlı olabilir. Fakat yapılaşmanın da dışa doğru değil içeriye doğru dönmesi ve mesafelerin kısaltılması gerekir.

Misal şehre yürüme mesafesindeki Sanayi mahallesi harap bir vaziyette dururken, Hilal kent veya Yıldız kentte konutlaşmaya devam edilmesi keşmekeşi kaçınılmaz kılıyor. Hafif raylı sistem yapıp milyarlarca lira zarar etmek yerine neden Sanayi mahallesindeki, mülk sahiplerinin bile sahip çıkmadığı metruk evler ortadan kaldırılmaz. Geride bıraktığımız yaz mevsiminde kaç metruk evde yangınlar çıktı. İtfaiye ve polis raporlarına kimse bakmaz mı?

İnsanlar birer ikişer bu semti terk ederken, öyle ya da böyle bir şekilde bu semtte hayat devam ediyor, insanlar yaşıyor. Bu semtteki terk edilmiş evler ne yazık ki birer tehlike. Bunları bekletmek facialara davetiye çıkarmak değilse nedir? Bir şeylerin gerçekleşmesi için illa acılar mı yaşanmalı? Neden bu semtte bir düzenleme, hızlı bir kentsel dönüşüm yapılmaz anlaşılır gibi değil. 3194 sayılı imar kanununun 39. maddesi neden uygulanmaz?

Bakın ilgili maddede ne deniliyor; ‘’Güvenlik ve asayiş bakımından tehlike arz eden metruk yapılar tebliğden itibaren, yapı sahibince 30 gün içerisinde yıkılır. Yıkılmazsa belediye veya valilik tarafından yıkılır. Masrafın yüzde 20’den fazlası da yapı sahibinden tahsil edilir’’. İyi de bu kanun uygulanmayacaksa neden var ki..?

Bu kanunlarla yetki devletin elinde olmuyor mu? Uygulanmadığı için şehrin semtleri savaştan çıkmış bir vaziyette. Uygulamayanlar suç işlemiş olmuyor mu? Bırakın tramvayı, insan geçmeyen yollara kaldırım yapmayı da şehrin çehresini ve halkın yüzünü güldürün..! Unutmamak gerekir ki, ‘Devletin dini adalettir’.

Bir Kuran ayetiyle, Kadın anlamına gelen Nisa suresinin 135. ayetiyle bitiriyorum. ‘’Muhataplarınız ister zengin olsun ister fakir olsun, onlara karşı adaletli olun’’.