Çiftlik, Gez köyü, Yarımca, Şıh köyü ve Dadaş köy… Tarım arazisiyken konut alanına dönüşmüş Erzurum’daki birkaç nokta… Kimyasal ilaçlar, tarımsal alanları daraltan kentleşme, arıların kimyasını ve yön bulma duyusunu bozuyor, toplu arı ölümlerine sebep oluyor. Bu da gıda kıtlığının habercisi..! Ülkemizde yılda 110 bin ton bal üretiliyor, 123 bin ton hedefleniyor. Türkiye bal pazarı 1 milyar dolar… Bal üretiminde, Çin’den sonra dünya ikincisiyiz…
Arıların nüfusu dünyada azalıyor, düşüş yüzde 50 oranında... En ballı coğrafyaya sahip olan Erzurum’da arı koloni sayısı 141 bin 764, bal üretimi ise 2 bin 160 ton. Erzurum bal listede 14. sırada… Erzurum, arıcılık faaliyetleri için en elverişli ve en ideal bölge. Doğal flora çeşitliliği bakımından 300 çeşit bitki barındırıyor. Çiçeklenme döneminin uzun sürmesinden dolayı kaliteli polen, bal, propolis gibi arı ürünleri üretimi bakımından çok avantajlı. Ve Erzurum bir Apiterapi merkezi…
Arıcılığın insanı haberi olmadan zengin eden bir meslek olduğunu söyleyen ekonomist İslam Memiş, ‘’Araziniz, arsanız, tarlanız bahçeniz varsa hiç düşünmeden arıcılık yapın. Devir değişti. Ev, araba almaktan artık vazgeçin. Arıcılık çok yakın bir zamanda en çok konuşulan, parlayan bir meslek olacak. Arıcılıktan daha helal ve karlı bir iş dünyada yoktur. Kur’an’daki surelerden birisinin adı da arı (Nahl) suresidir’’ diyor.
Gelişmiş bir ülkenin semalarında ne kadar çok uçağın uçtuğu değil, ne kadar çok arının uçtuğu önemlidir. Eğer arılar ölürse sonraki yıllarda insanlar da ölür. Arılar olmazsa insanlık ancak 4 yıl yaşayabilir. Arıların yok olması durumunda, meyve üretimi yüzde 22, sebze üretimi yüzde 16, tahıl üretimi de yüzde 23 düşer. Ağzında bal, kuyruğunda iğne olan canlıların olmadığı bir ekosistemde tarım da hayvancılıkta tat vermez.
Yani arı olmadan tarımda yapılamaz tarım da yazılamaz..! Ne dersiniz?
