Geçen gün saat 15.30 sularında, birkaç işimi halletmek üzere aracımla Üniversite’den çıkıp şehir merkezine gittim. Havuzbaşı’na kadar oldukça rahattı; fakat buradan itibaren yol almak yine işkenceye dönüştü. Hafta sonu olmamasına rağmen, -maalesef yıkılarak ne olacağı belli olmayan- eski Halk Eğitim Merkezi‘nin önünden itibaren başlayan araç kuyruğu, eski Adliye şimdiki Yakutiye Belediyesi’nin yanındaki ışıklara kadar devam etti.
Oradan sonra nispeten azalan yoğunlukla Menderes Caddesi’ne yönelip uygun bir yerde park ettim ve işlerimi hallettikten sonra Taşhan’ın önünden tekrar yukarı doğru gidip Lala Paşa Camii’nin yanından sağa döndüm, Cumhuriyet Caddesi’nden aşağı doğru dönüş yolculuğuna geçtim. Artık akşam saatleri olduğu için işkence ikiye katlandı. İki, bilemedin üç dakikalık cadde seyahati, neredeyse on dakikaya çıktı. Nihayet Havuzbaşı’na ulaştım ve rahatladım.
Peki bu işkencenin sebebi nedir? Trafik niçin bu bahsini ettiğim alanda bu kadar sıkışık vaziyette? Bu işkence aşılamaz mı? Bu sıkışıklığın giderilmesinde kimlere ne tür sorumluluklar düşüyor?
1- Her şeyden önce caddelerimizin genişliğiyle, caddede seyreden araçların sayısı arasında orantısızlık var. Yani caddeler, araç sayısına uygun değil.
2-Caddenin iki yanına yapılan park, caddenin genişliğiyle orantılı değil. Her iki yana birer sıra araç park ettiğinde, artık araçların hareket serbestisi kısıtlı hale geliyor. Yakutiye Belediyesi’nin önündeki ışıklarda kırmızı ışık yandığı anda trafik akışı bir anda tıkanma noktasına geliyor.
3- Birer sıralık parka eyvallah dedik. Neticede eğer yer bulabilirsek, parayla park ediyoruz. Ama bu yetmiyor ve oralarda bulunan iş yerlerinde işi bulunanlar ikinci sıra parka başlıyorlar ve bu ikinci sırayı oluşturanlar, ne uyarılıyorlar, ne de bunlardan park ücreti alınıyor. İkinci sıra park oluşturanlar, dörtlü flaşörü yakıp işini halletmek üzere gidince, bu kez caddede araba slalomu başlıyor. Karşılıklı oluşan ikinci sıra parklar arasından, hem park halindeki araca, hem karşıdan gelene dokunmamak için bütün maharetinizi göstermek zorundasınız.
4- Bu sıkışıklık arasında kaldırımlardan taşan yayalar da caddeye taşınca bir de onlara dokunmamak için ekstra bir gayrete ihtiyaç var. Tabii buna bir de karşıdan karşıya rast gele geçişler eklenince trafik tam anlamıyla Arap saçına dönüyor.
Bu sıkışıklık aşılamaz mı? Kısa vadede ve uzun vadede tedbirler alınarak elbette ki aşılabilir. Kısa vadeli tedbir olarak ikinci sıra park oluşturmaya müsaade edilmemelidir. Bu, trafik ekiplerinin işi. Ancak bunu sadece trafik ekiplerinden de beklememek gerek. Araç sürücülerinin, ikinci sıra park yapmamaya dikkat etmeleri gerekir.
Yayaların da yaya geçitlerini kullanmaya dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Uzun vadeli tedbirler, belediyelerin işi. Alternatif yollar bulmak ve üretmek gerek ve bunu yapacak olan da belediyeler. Bugüne kadar yapılan ve adına alt geçit denilen ama hiçbir işe yaramayan alt geçitlerle bu iş çözülemediğine göre önce Cumhuriyet Caddesi’ne paralel ve ona yakın olan bir alternatif yol bulunmalıdır. Yahut Cumhuriyet Caddesi’nin yükünü hafifletecek tedbirler aranmalıdır.
Önümüzde bir yerel seçim var. Acaba adaylar, yollarla ilgili neler düşünüyorlar, trafikle ilgili projeleri var mı? Seçmenler bunları sormalı ya da adaylar, sormadan bu konuları anlatmalıdır diye düşünüyorum.
Kısacası Erzurum’un alt yapı problemlerinden biri olan trafik sorunu seçim sonrası mutlaka halledilmeli.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.