İlaç almak, dertleşmek, sorunlarını aktarmak isteyen bu insanların büyük kısmıyla çok samimi ve içten yakınlığım olmaktadır.
Bu yoğunluk içerisinde eczanemde çok anlamlı hatıralarımın olduğunu söyleyebilirim.
Bu gün, hayatımda derin iz bırakacak güzel bir davranışın heyecanıyla güne başladım.
Uzun yıllardan beri tanıdığım Tortum’un Haho köyünden Muzaffer amca, ilaç almak için eczaneme gelmişti.
Çok zeki ve hoş sohbet olan Muzaffer amca, her zaman olduğu gibi ilacını aldıktan sonra kahvesini içti ve ülke gündemiyle ilgili bir takım konular hakkında sorular sorduktan sonra cebinden bir makbuz çıkarıp uzattı.
“Hayırdır Muzaffer Amca! bu neyin makbuzu?” diye sorunca, konuyu izah etmeye başladı.
Muzaffer amca, dün haber kanallarında Mustafa Kemal’in hatırasını taşıyan Savarona yatıyla, TCG Anadolu ile birlikte 9 savaş gemimizin boğazdaki “Mavi Vatan” geçişini izlemiş ve bu “Milli Gurur” geçidinden çok etkilenmiş.
Sabah, ilk iş olarak emekli Bağ-Kur maaşını almak için bankaya gitmiş ve 17 000 TL tutarındaki maaşının 10 000 TL’sini Mehmetçik Vakfı’na bağış olarak göndermiş.
Bu erdemli davranış karşısında Mustafa Kemal’in “Bu milletle neler yapılmaz ki” sözünü hatırlayıp kendisine olan saygımı ifade ettim.
Muzaffer amcanın “yüksek binalar, beton yığınları yapılabilir ama önemli olan vatan savunmasıdır” demesi bir hayli mesaj yüklüydü.
İlkokul mezunu olan ve Anadolu irfanını taşıyan bu güzel insanın maaşının büyük bir kısmını Mehmetçik Vakfı’na bağışlaması, ordu millet dayanışmasının ve silahlı kuvvetlere olan güvenin net bir ifadesiydi.
Güçlü Türkiye, güçlü bir ordunun güvencesiyle varlığını sürdürebilir diyor, milli gurur ve duyguların ilelebet bu topraklarda var olmasını temenni ediyor, göz bebeğimiz silahlı kuvvetlerimize her alanda üstün başarılar diliyorum.