Erkan Sözeri demiş ki:
- Hem lig ve hem de kupayı bir arada götüreceğiz!
İyi demiş, güzel demiş, has demiş…
Ama Erkan hoca bunu söylerken; kupa maçlarıyla lig maçlarında ortaya koyulan ve birbiri arasında dağlar kadar fark bulunan performansı belli ki unutuvermiş…
Hatırlayın!
15 Ocak’ta Erzurumspor-Beşiktaş maçını 3-2’lik skorla kazanan mavi beyazlı ekip, 19 Ocak’taki İstanbulspor maçında liğme liğme dökülmüş ve mağlubiyetten neredeyse kılpayı kurtulmuştu…
Sonra 22 Ocak’ta Beşiktaşla’la yeniden karşı karşıya gelen takım, bu maçtan 4 gün sonra, yani kendi saha ve seyircisi önünde çıktığı Balıkesirspor maçında yokları oynamıştı…
Hadi yokları da geçtik…
Az kalsın bir de puan kaybedecekti…
Kupa maçları da dahil olmak üzere son 4 maç özelinde bir değerlendirme yapacak olursak; birbirinden farklı iki oyun anlayışı ve yine birbirinden farklı iki hoca profilinden rahatlıkla söz edebiliriz…
Yani bir bakıyorsunuz hamleleriyle maç kopartan bir hoca… Bir da bakıyorsunuz hamleleriyle maçı adeta çıkmazlara sokan bir hoca…
Hadi yine takımları anladık; biri bol yedekli, diğeri as, tamam da… Hocaların ikisi de Erkan Hoca…
Nasıl olacak şimdi?
*
İstemeyenin gözü çıksın!
Biz de isteriz elbette hem kupada ve hem de ligde mücadele etmeyi ama eldeki verilere ve manzaraya bakınca çekiniyoruz ister istemez…
Üstelik bunu sadece biz de söylemiyoruz…
Çıkın sokağa ve sorun Allah için!
- Erzurumspor kupada ve ligde aynı anda mücadele edebilir mi, diye…
Kahır ekseriyet şöyle cevap verir:
- Gönül ister istemesine de, şu aşamada bu riskten başka bir şey değildir Erzurumspor için…
Neden mi?
Neden olacak…
Mavi beyazlı camianın ağzı sütten habire yanıyor da, ondan… Yoğurda, daha doğrusu kupaya üflemesi de, işte bu yüzden…
İki kere iki, eşittir dört eder…
Dolayısıyla lig şampiyonluğu kupasını alalım, o bize yeter…