AZİZİYE KİTAPLARI TARTIŞMASI

9 Kasım Ecdada Saygı Yürüyüşü’nün ikincisi nedeniyle biri Atatürk Üniversitesi’nden diğeri Aziziye Belediyesi’nden Aziziye Zaferi’ni anlatan iki kitap yayımlandı.  İki kitap da 9 Kasım’da tabyalara yürüyenlere ücretsiz dağıtıldı.  Halk bu kitaplar vesilesiyle Aziziye Zaferi hakkında biraz daha bilgilenmiş, bilinçlenmiş oldu. Bu vesileyle kitapların hazırlanıp yayımlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
 
Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu’nun hazırlamış olduğu Aziziye kitabı hacimce daha küçük ve kısa bilgiler içermekteyken Aziziye Belediyesi’nce çıkarılan kitap Rusların devletleşmesinden, Osmanlı Rus ilişkilerine ve nihayet Aziziye Zaferi’ne kadar meseleyi etraflıca ele alan ciddi bir emeğin ürünü.
 
Kitapları inceledim ve sosyal paylaşım sayfamdan birer cümle olumlu ve olumsuz eleştirilerimi yazdım. Tabii paylaşımın altına takipçilerimiz tarafından da yorumlar yazılmakta. Yorumlarda hakaret ve saygısızlık gördüğümde paylaşımı duvarımdan silmekteyim. Benim paylaşımım başkasına saygısızlık yapılmasına neden olsun, istemem. Başka sayfalarda kim, ne yazmış, onlarla da ilgilenmem. Her iki kitaba –emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra- biraz sitemle karışık yaptığım olumsuz eleştiri şöyle idi:
 
Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu’nun Atatürk Üniversitesi’nden çıkan kitabı için: “Şehirde nitelik kaygısı artık öne çıkmalı. Tarihi öneme sahip Abdülhamit’in 8 Kasım 1877’de Erzurum ahalisine yazmış olduğu fermanın Aziziye kitabında olmaması kabul edilemez! Hele ki bir üniversite yayınında!”
 
Aziziye Belediyesi’nin çıkardığı kitap için: “Atatürk Üniversitesi’nden çıkan kitaptan daha bilimsel. Ancak Abdülhamid’in Erzurum Fermanı’na yazılmış dipnot, eksik ve bu fermanı ortaya çıkaranların emeğine saygı gösterilmemiş.”
 
Evet, hepsi bu! Meğer bu iki eleştirim ne canlar yakmış! Dokunulmazlara dokunmuşuz meğer!
Erzurum tarihi açısından çok önemli  vesika olup doğrudan Aziziye Zaferi’yle ilgili olan fermanın kitapta olmaması ciddi eksikliktir. Bu fermanı tarihin tozlu raflarından çıkaran da Atatürk Üniversitesi’nin Tarih bölümünden başka bir hocası, Selahattin Tozlu Hoca. ŞEHİRDER olarak biz de fermanın basılıp dağıtılmasına, tanınmasına katkı sunmuşuz.
 
Konu bizim gündemimizden o vakitler çıkmış, kitabı yazan Erol Hoca ve yayımlayan Atatürk Üniversitesi iken ne hikmetse ERVAK Başkanı Erdal Güzel çok içerlemiş. Durumdan 10 Aralık’ta Sayın Valimizin başkanlığında toplanan 9 Kasım Yürüyüşü’nün değerlendirme toplantısında haberdar olduk. 9 Kasım Yürüyüşü’yle ne ilgisi varsa?
 
9 Kasım Ecdada Saygı Yürüyüşü’nün ikincisinin değerlendirme toplantısı, Erdal Güzel’in ve Erol Hoca’nın öfke patlamasına neden oldu. Bir de öbür taraftan her toplantıda kendisini öven A.Zeynal’ın işgüzarlıkla basında kendisi hakkında yazılmış bir hatayı, bir algı operasyonuyla üzerime yıkma hevesi…
 
Neymiş: Efendim iki sene evvel Sayın Zeynal, Büyükşehir Belediyesi’nin öğrencileri tabyalara götürdüğü bir organizasyonda öğrencilere tabyalarda tarih anlatmış da haber metninde adı “Abidin Zeynel”, unvanı da “müzik öğretmeni” yazılmış. Kendisi aslında Fizik öğretmenidir. Ben de bu haberi sayfamda paylaşmışım. “ Vay sen niye paylaştın?”  Bu soruyu sormak senin haddine değil, bu bir; o gün tabyalara götürülen öğrenciler müdürlüğünü yaptığım kurumun öğrencileriydi, haber benim kurumumla doğrudan ilgiliydi, bu iki. Hele şu şehrin haline bakın Allah aşkına! Neler konuşuyoruz?
 
İşin en dramatik tarafı, öyle kendilerinden emin bir şekilde ve öfkeyle “Abdülhamid’in Fermanı” işte kitapta var, dediler ki, ben kendimden şüphe ettim. Az sonra aklım başıma geldi. Geçen sene de kendilerine söylemiştim “O metin 5 Kasım’da II. Abdülhamit’in Gazi Ahmet Muhtar Paşa’ya yazdığı mektup!” Bizim bahsettiğimiz ise, Osmanlı tarihinde nadir, hatta bilinen tek ferman olan “II. Abdülhamit’in Erzurum Ahalisine 8 Kasım’da yazdığı ferman!” Biliyorsunuz 9 Kasım gecesinde de Ruslar tabyalara baskın yaptı. Bir yıl geçmiş, Erdal Güzel hâlâ ordu komutanına yazılan mektubu tüm protokol önünde saygısız ve öfkeli biçimde ferman diye yutturacak. Sayın Erdal Güzel toplantıyı kişisel hesaplaşmanızla sabote ettiğiniz gibi apaçık yalan söylediniz. Buyurun basın önünde kitapları karşılaştıralım, ne dersiniz? ŞEHİRDER kurulduğundan beri hakkımızda her ortamda kustuğunuz öfkenizi, karalamalarınızı 9 Kasım Platformu’na da taşıdınız, tebrik ederim.
 
Yukarıda verdiğim gibi bizim paylaştığımızın haricinde Aziziye kitapları yahut şahıslar hakkında yazılı veya sosyal medyada kim ne yazmış, ne yorumlamış, hakaret etmiş mi, etmemiş mi? Kusura bakmayın, bunlarla ilgilenecek ne tıynetimiz ne de zamanımız var! Şahsî sıkıntılarınızı şehrin problemi sanma hastalığından kurtarın kendinizi. Şehir sadece sizden oluşmuyor.
 
Erol Hoca’nın bir açıklamasına da katılmadığımı ifade etmeliyim: “Bu el kitabıydı, daha detaylı Aziziye kitabını yeniden hazırlayıp yayımlayacağım.” Siz Atatürk Üniversitesi’ne bu kitaptan 10 bin tane bastırmışsınız, bir o kadar sayı da Aziziye Belediyesi’nden çıkmış ve dağıtılmış. Bu kitaplardan bir daha bastırmanın, devletin parasını çar çur etmenin ne anlamı var? Ayrıca hazırladığınız bir el kitabı da olsa aldığınız bilgilerin kaynaklarını vermek zorundasınız. Aksi halde eseriniz intihal olur.
 
Çığırtkanlıkla şehrin yöneticilerinin etrafından diğerlerini uzaklaştırma ve bürokratları istedikleri gibi yönlendirme tutkusu, yüksek bir egonun tezahürüdür. Tartışmalar göstermiştir ki, şehirle ilgili tarihi bilgi tasarrufu bir STK’nin yahut bir tarihçinin inisiyatifine bırakılmamalı. Aksi halde daha çok sesi çıkan, bağırıp çağıranların yönlendirmesiyle Erzurum’da birçok tarihi hata yapılacaktır.
 
Ve Sayın Erdal Güzel, sizin başkanlığınızdan önce ERVAK’ın bastırdığı kitapların niteliği ve doğruluğu ile sizin başkanlığınızdan sonra (İl özel idaresine, 2011 Unıversıade heyetine…) bastırdığınız kitapların niteliğini bir karşılaştırın bakalım! Farkı göreceksiniz. Şehrin neden size tarih ve bilgi konusunda teslim olmaması gerektiğini anlayacaksınız.
 
Bu şehrin kurumları tarihle ilgili bir karar alacak ve etkinlik yapacaksa kesinlikle Erzurum üzerine yayımlanmış 9 bilimsel kitabı olan ETÜ Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Küçükuğurlu, Erzurum üzerine birçok ciddi çalışması olan Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selahattin Tozlu ve diğer akademisyenlerden oluşan bir heyetle birlikte çalışmalıdır. STK’lerden görüş alınabilir.
 
Ayrıca, Aziziye Zaferi’nin yıllardır ihmal edildiğini adamakıllı ilk defa dile getiren de (üç sene evvel) kendisi İstanbul’da yaşayan Erzurumiyatçı Alparslan Kotan’dır. Tabyaları konuşmak başka Aziziye direnişini konuşmak başkadır. Bizim tarihçilerimizin üç yıl öncesine kadar Aziziye Zaferi’yle ilgili yayımladıkları makale ve kitapları merak ettim doğrusu.
 
 Neyse efendim, şehri ve insanları gerecek söylemlerden uzak durmak lâzım. Düzeyli yapılan her eleştiriye de saygı duyalım. Onları bir kazanım kabul edelim.
Son söz:
Şehir hepimizin. Şehri, tarihi ve meseleleri paylaşmak ve tartışmak güzeldir.
Fikirlerin çarpışmasından hakikat ışığı doğar, şehir kazanır. Bizler kaybetsek de önemli değil.