Dedi ki Erkan Sözeri:
- Bu takımı ikinci sıraya oturtmak yüzsüzlükse eğer, evet kabul ediyorum, yüzsüzüm… Efendim, mevzu şu:
Erkan Sözeri dünkü maçın ardından soyunma odasına girerken, kendisine; “yüzsüz” diyenler olmuş…
Ve buna çok üzülmüş hoca…
Şimdi hocaya şunu demek lazım:
- Be hocam!.. Takım ikinci sıradaysa eğer; kırılma, darılma ve alınma ama bu kesinlikle senin eserin değil…
Bu eser var ya, bu eser!
Senin cömertçe harcadığın puanları şans eseri avantaja çeviremeyen rakiplerinin eseridir…
Yoksa senin anlayışın üzerinden bir değerlendirme yapmaya kalksak; oynattığın oyun ve yaptığın hamleler yüzünden belki de şu anda Play-Off potasında bile değildik…
Dolayısıyla hoca!
Erzurumspor’un sıralamadaki yerini sakın ola kendine mal etme sakın!.. Takım buralara kadar gelmişse şayet, altını bir kez daha çizelim ki; senin oyun aklın ve öğrencilerinin oynadığı futbolla gelmedi…
Rakiplerin beceriksizdi, hepsi bu!
*
Gelelim istifa meselesine…
Hani taraftar seni istifaya davet etti ya Kazım Karabekir Stadyumu’nda…
Hah işte!
Ona da dedin ki:
-Erzurumpor’un menfaatine olacaksa, yapılması gereken neyse yapılır…
Madem öyle Erkan Hoca!
Erzurumspor’un menfaatleri, senin yapman gereken ne ise, artık onu bekliyor…
Daha fazla üzme!
Daha fazla ezme ve ezdirme bu camiayı!
Biz emeklerin için teşekkür edelim, sen de vedanı et ve git artık!
Git!
Ne olur git!
Kaldı ki…
Bu saatten sonra -yönetim istese bile- kalman halinde bu takıma verebileceğin hiçbir şey yok senin…
Her ne kadar tadı kalmasa da, bari sen tadında bırak ve artık git!
Git!