KADIN VE SİYASET

Kadının toplum ve aile içindeki yeri ve öneminin tartışmasız büyüklüğü, siyaset kavramı içinde aynı realiteyle devam etmektedir. Kadın, siyasetteki varlığını büyük bir azim ve özveriyle her geçen gün katlayarak artırmaktadır.

Ataerkil yapının hakim olduğu geleneksel uygulamalar, toplumun cinsel yargıları, toplumsal desteğin eksikliği, siyasi partiler arası uyuşmazlıklardan kaynaklanan uygulamalar , siyasal alanlarda kadınların daha görünür olmalarına sebep kılmıştır.Siyasette kadın kotası, kadın temsiliyeti açısından önemli bir adımdır.

Kadın hakları, kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet, çalışma alanları gibi önemli sorunların olduğu ülkemizde çözüm odağında kadının olması gerekmektedir. Sorunun başlangıcında ve sonunda kadının yer alması, siyasette var olmasıyla çözüme kavuşacaktır.

Kadın, her alanda olduğu gibi siyasette de bir uyanış, bir diriliş hakimiyetindedir.Kadına biçilmiş geleneksel roller ( ev işi, çocuk bakımı ) kadın kimliğinde artık ikinci, üçüncü sırayı almaya başlamıştır.Eskiden seçim zamanlarında kadınlara düşük motivasyonlu sorumluluklar verilirken, kadın artık bunları kabul etmemekte , daha yüksek motivasyonlu işleri ve sorumlulukları başarabilme gücünü kendinde bulmaktadır.

1934 ‘te seçme ve seçilme hakkını kazanmış olan kadın kendisine verilen haklar ve değerler nispetinde siyasette karar verme noktasında da büyük ilerlemeler kaydetmiştir.

Siyasette kadının davranış ve konumunu çok yönlü etkileyen önemli faktörlerden biri karar mekanizmasıdır. Her seçim bir karardır. Kadın; seçme, tercih etme ve hatta tavır koyma aşamalarını karar verme sürecinde tamamlar.

Siyasi süreçlerde kadın temsilinin doğrudan geliştirilmesi yönündeki çalışmalar, teşkilatlar tarafından da destekleyicidir.Kadın; siyasi arenada özgürce yer alarak, siyasi çatışmalar içinde bile istikrarlı bir şekilde yürüyerek gelecek nesillere örnek teşkil etmektedir.

Kadın eli değen her şey farklılığını hissettirir. Kadın; girdiği her ortamı her daim güzelleştirme kabiliyetine sahip olduğundan kadın olgusu olmadan siyasette de güzellikler zayıf kalacaktır. Aktif siyasette yer alan kadın, hem siyasette kaliteyi artırır hem de siyasetin tabana yayılmasında öncü rol üstlenir.

Kadının her düzeyde yönetime etkin katılımı sağlanmadan , karar alma süreçlerinde toplumsal cinsiyet ana yaklaşımı yerleştirilmeden kalkınma ve çağdaşlık hedeflerine ulaşılmayacağı açıktır.

Sadece biraz ÖZGÜVEN, biraz CESARET, biraz DESTEK le…