GELECEĞİN İPUÇLARI…

Covid-19 salgını tüm dünyayı alt etti mi, etti…
Yediden yetmişe herkesi evlere hapsetti mi etti…
Bütün dünya ülkelerinin ekonomik sistemlerini alt-üst etti mi, etti…
Günlük yaşamın, sosyal ve kültürel hayatın ve dahası insan psikolojisinin içine etti mi, etti…
Görüyor musunuz?
Gözümüzle dahi göremediğimiz bir düşman bize neler neler etti hepi topu birkaç ay içerisinde…
Gelelim şimdi can alıcı o soruya:
Evet…
Bize birkaç ayda edeceğini etti ya, ettiğini bulasıca şu virüs, peki bizim kafamıza “dank” ya da “donk” etti mi bari?
Öyle ya!
Sonuçta bu süreçten bir ders çıkarmamız lazım değil mi sizce de?
Bizce evet, çıkarmamız lazım…
Örneğin yeni dünya düzeninin ipuçlarını şimdiden görmemiz, gelecekte kendimizi nerede görmek istiyorsak; adımlarımızı şimdiden ona göre atmamız lazım…
Misal, teknoloji…
Neresindeyiz?
Misal, ilaç endüstrisi…
Neresindeyiz?
Misal, bilgi üretimi…
Neresindeyiz?
Misal, üretim…
Neresindeyiz….
Misal, misal, misal…
Ucuna “Neresindeyiz?” diye ekleyebileceğimiz daha o kadar çok örnek verebeliriz ki, ne siz sorun, ne biz söyleyelim…
Her neyse…
Geçtiğimiz günlerde salgın sürecine ve sonrasına dair çeşitli öngörülerin paylaşıldığı birkaç makaleye göz geçirme fırsatımız oldu…
Hemen hepsinin işaret ettiği gelecek şu: dijital yaşam…
Yani dünya dijital bir evrim sürecinin eşiğinde ve salgın bize bu evriliş sürecini ucundan kıyısından da olsa göstermeyi başardı…
O halde…
Bizim de yapmamız gereken tüm imkanlarımız ve enerjimizle teknolojiye ve bilime yönelmektir…
Değil mi ama?
Bu dönemde hepimiz gördük…
Teknolojinin ne büyük bir ihtiyaç ve gereklilik olduğunu…
Tabi gördük de, sadece bunu mu gördük?
Elbette değil…
Aynı zamanda bu nimetin kimlerin elinde bulunduğunu da gördük…
Demek ki neymiş!
Eciğimizden cücüğümüze varıncaya kadar teknolojiye odaklanmak gerekiyormuş…
Dikkat buyurun lütfen!
Başkasının değil, kendi teknolojimize…